Enerji Haritası Yeniden Şekilleniyor

Türkiye ticari ilişkilerinde olduğu gibi enerji konularında da AB, ABD ve Rusya ile ilişkilerini güçlendirmeli ve eksen genişlemesi yaparken bu ülkeleri birbirine ikame etmemelidir.

Devamı
Enerji Haritası Yeniden Şekilleniyor
Ezeli Dostluktan Stratejik Ortaklığa Azerbaycan ve Türkiye

Ezeli Dostluktan Stratejik Ortaklığa: Azerbaycan ve Türkiye

1991-2014 yılları arasında güçlenerek devam eden iki ülke arasındaki etkileşimin geçmişi Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ilan etmesinden çok önceye dayanıyor.

Devamı

Enerji, cari açığımızın baş müsebbibi ancak demir-çelik de, daha küçük bir paya sahip olmakla birlikte, sıralamada onu yakından takip ediyor.

Analiz, GGK projesinin fonksiyonu ve özellikleriyle birlikte projeyi desteklemesi düşünülen Türkmenistan, İran, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (IKBY) ve Doğu Akdeniz örneklerini inceliyor.

Geçtiğimiz Cumartesi sabahı, rehin tutulan vatandaşlarımızın kurtuluşu haberiyle güne sevinçle başladık. Her biri paha biçilmez 49 cana zarar gelmeden elde edilen bu güzel sonucun, milli güvenlik açısından anlamı büyük…

Türkiye de hem enerji talebinin yüksek olması hem de enerji arz-talep ilişkisindeki stratejik önemi dolayısıyla öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor.

Neden Enerji Borsası (EPİAŞ)?

Enerji Borsası'nın kurulumu ile Enerji Borsası ve elektrik piyasasında oluşacak referans fiyat uygulamasının yerli ve yabancı yatırımcıların karar verme sürecini hızlandırması öngörülmektedir.

Devamı
Neden Enerji Borsası EPİAŞ
Türkiye Enerji Üssü Olabilecek mi

Türkiye Enerji Üssü Olabilecek mi?

Türkiye'nin en büyük problemlerinden biri olan enerji ihtiyacının son 10 yılda gerçekleşen büyüme oranlarının sonucu olarak artması, Türkiye'nin enerji faturasını da artırdı.

Devamı

Mısır'da 3 Temmuz darbesinin üzerinden yaklaşık on ay geçtikten sonra Cumhurbaşkanlığı seçimleri gerçekleştirildi ve binlerce Mısırlının hayatına bedel olsa da, nihayetinde General Sisi hayalini kurduğu koltuğa oturdu.

Üst Düzey İşbirliği Konseyi,Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri hep söylenen çok boyutlu ortaklık seviyesine yükseltmek için çok faydalı bir platform görevi görüyor.

TÜRKİYE'DEKİ Kürt nüfusu temsil ettiği iddiasındaki PKK, etno-politik bir sorunla bağlantılı olarak ortaya çıkmış bir terör örgütüdür. Dünyanın muhtelif bölgelerinde devam eden onlarca etnik çatışma incelendiğinde konuyla ilgili örnek alınabilecek ideal bir siyasi çözüm biçiminin olmadığı görülür.

ERMENİSTAN’LA futbol diplomasisi ile gündeme gelen açılım süreci, diplomatik ilişkilerin kurulmasını ve ikili ilişkilerin güçlendirilmesini öngören normalleşme protokolü üzerinde uzlaşmaya varılması ile devam ediyor. Her iki ülke kamuoyunda tartışmalara ve eleştirilere neden olan protokoller, Ekim ayı ortası itibarıyla iki ülkenin parlamentolarında onaylanmak için gündeme alınacak. İki ülke ilişkileri bugüne kadar korku, nefret, mağduriyet ve ihanet söylemlerinin ağır bastığı negatif bir duygusallıkla şekillendi. Birbirine taban tabana zıt ve karşılıklı suçlamalara dayanan bu duygusal söylemler, ortak bir iletişim dilinin oluşmasını engelliyordu. Ortak tarih komisyonu kurulması, sınırların tanınması ve açılması ve diplomatik ilişkilerin tesisi gibi daha somut konuların müzakere edilmeye başlanması, taraflar arasında ortak bir dilin oluşabilmesine kapı araladı.

Gürcistan’ın G. Osatya’ya girmesiyle başlayan Rusya ve Gürcistan arasındaki sıcak bir çatışmayla gözler Kafkaslar’a çevrildi. Ama kazan uzun zamandır kaynıyor. Öyle anlaşılıyor ki İslam dünyasında dondurulmaya çalışılan çatışmaların yerini Avrasya’da etnik ve dini temelli sıcak çatışmalar alacak. Ufak etnik çatışmalar dahi giderek jeopolitik mücadelelerin fay hatlarına dönüşecektir ve taraflar büyük güçler veya koalisyonlar olacak.

İran ile ABD arasındaki nükleer kriz tırmandıkça, Türkiye’nin muhtemel gelişmeler karşısında izleye(bile)ceği politikalar ve karşı karşıya kalabileceği açmazlar hakkındaki yorumlar da her geçen gün artıyor. Son 20-25 yılda siyasi ve askeri elitlerimizin Türk-İran ilişkileri konusunda verdikleri demeçlere baktığımızda birbiriyle zıt iki temel söylemle karşılaşırız. Bir kesim ‘son 400 yıldır’ devam eden ‘ebedi’ Türk-İran dostluğundan bahsederek, 1639 Kasr-ı Şirin antlaşmasından bu yana sınırımızın hiç değişmediğini,

DÜNYA yeni bir düzenin kurulma sancılarını çekiyor. Birinci Dünya Savaşı’nın ardından tasfiye edilen klasik imparatorlukların yol açtığı iktidar boşluğu kendini İkinci Dünya Savaşı’nda gösterdi. Bu savaşın ardından ortaya çıkan güç boşlukları ise Soğuk Savaş şeklinde tarif edilen nispi denge ile dolduruldu.

Rusya Başbakanı Putin'in bir günlük Türkiye ziyaretine, enerji boru hatlarından, nükleer santrale, gümrük problemlerinden, ekonomiye kadar farklı alanlarda 20 işbirliği anlaşması sığdı. İki ülke arasındaki işbirliği derinleştikçe, ilişkiler çok boyutlu ortaklık halini alıyor.

George Mitchell ve Hillary Clinton'ın Türkiye ziyaretleri, ardından Obama'nın Türkiye'ye gelmesi, ilişkilerde daha yoğun işbirliğinin önünün açıldığı şeklinde yorumlanmakta. Türkiye özellikle son dönemlerde izlediği çok boyutlu ve kuşatıcı dış politika ile bölgesinde çeşitli sorunların çözümüne pozitif katkı sağlamayı başarmıştır.   

SETA Vakfı, 25–27 Haziran 2009 tarihlerinde İstanbul'da Türkiye-Azerbaycan ilişkileri çalıştayını gerçekleştirdi. Türkiye'nin Ermenistan ile yürüttüğü normalleşme sürecinin nisan ayında medyaya yansıyan şekliyle Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde bir krize neden olduğu iddiaları, iki ülke ilişkilerinin tekrar masaya yatırılmasını gerektirmişti. Çalıştayda iki ülke ilişkilerindeki temel meseleler ve özellikle "Bir millet-iki devlet" sloganı, Ermenistan ile yürütülen normalleşme sürecinin Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine etkileri ve ilişkilerin siyasî, ekonomik-enerji ve güvenlik boyutları ele alındı.  

Rusya'nın zengin enerji kaynaklarına sahip olması ve bu potansiyeli siyasi ilişkilerinde bir koz olarak kullanması yeni bir durum değil.

Can Acun: “Eğer Rusya ve Türkiye arasındaki gerginlik artmaya devam ederse, Türk akımının hayata geçmesi de mümkün olmayacak ve Rusya bu anlamda kendi enerji kaynaklarını Avrupa’ya taşıma noktasında ciddi bir zorlukla karşı karşıya kalmış olacak.”