G20 Zirvesi'nde Öne Çıkanlar

Yakın geçmişte gelişmiş ülkelerin gündemine girmeyen fakir ve gelişmekte olan ülkelerin, ortaya çıkan gelirden gelişmekte olan ülkelerin nasıl yararlanacağı öne çıkmaya başladı.

Devamı
G20 Zirvesi'nde Öne Çıkanlar
G-20 Zirvesi nde Cumhurbaşkanı Erdoğan a Ne Diyecekler

G-20 Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Ne Diyecekler?

Önemli olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşılarına çıkıp, Türkiye’yi kimsenin yolundan çeviremeyeceğini kararlı bir şekilde onlara hissettirmesidir.

Devamı

2016 yılı ilk çeyreğinde gerçekleşen yüzde 4,8 oranındaki ekonomik büyümenin, Türkiye ekonomisi için birçok anlamı ve önemi var.

SETA'nın başkanlık sistemlerinde yerel yönetimler raporuna göre, söz konusu sistemin "federalizm getirdiği", "yerel yönetimlerin bağımsız olduğu" ve "tek bir yerel yönetim modeli bulunduğu" algılarının gerçeği yansıtmadığı belirlendi.

Raporun amacı, başkanlık sistemlerinde yerel yönetimlerin nasıl düzenlendiğini seçilen ülke örnekleri üzerinden inceleyerek karşılaştırmalı bir yöntemle ortaya koymaktır.

Ülkemizde yasal zeminde 3 yaşını dolduran melek sistem, gerek BKY'ler, gerek ağları ve gerekse girişimcilerin farkındalığı açısından, açıkçası yeni yeni ayaklanmaya çalışıyor.

Fikrim Geldi Diyene…

Ülkemizde yasal zeminde 3 yaşını dolduran melek sistem, gerek BKY'ler, gerek ağları ve gerekse girişimcilerin farkındalığı açısından, açıkçası yeni yeni ayaklanmaya çalışıyor.

Devamı
Fikrim Geldi Diyene
İslam Dünyasında quot İş quot Birliği Derken

İslam Dünyasında "İş" Birliği Derken…

İİT ekonomileri ürün çeşitliliğinde sınıfta kalıyor. Eskiye göre bir ilerleme olabilir, kabul, ancak geldiğimiz noktada hala toplam ihracatın çok önemli bir bölümü mineral ürünler üzerine kurulu.

Devamı

Dönem başkanlığını devralan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Zirve açılış konuşması İİT'ye yönelik beklentilerin tercümanı oldu. Hem de İİT'nin "gerçek bir birlik" olması için neler yapılması gerektiğine dair önerilerle dopdolu olarak.

Dönem başkanlığını devralan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Zirve açılış konuşması İİT'ye yönelik beklentilerin tercümanı oldu. Hem de İİT'nin "gerçek bir birlik" olması için neler yapılması gerektiğine dair önerilerle dopdolu olarak.

Sahip oldukları farklılıkların sağladığı geniş bir ağa sahip olan İİT, gerçekte dünya ekonomisinde ve siyasetinde ne kadar etkili?

Obama kendi stratejilerinin sorgulanmasını pek sevmiyor. Suriye’yi perişan eden Obama stratejilerini sorgulayan Erdoğan gibi liderler bu sebepten Obama için ‘hayal kırıklığı’ yaratmış.

Obama kendi stratejilerinin sorgulanmasını pek sevmiyor. Suriye’yi perişan eden Obama stratejilerini sorgulayan Erdoğan gibi liderler bu sebepten Obama için ‘hayal kırıklığı’ yaratmış.

Devlete güveniyor musunuz? Ya iş dünyasına? Peki, STK'lar kulağa daha güvenilir geliyor mu? Tabii bir de medya var… Topluma derinden nüfuz eden bu 4 yapı, işlerini sizce ne kadar düzgün yapıyor?

Ortadoğu’ya Kemalist genleri sebebiyle tiksinerek bakanlar, artık ilkokullarda da kullanılan bir dünya atlasını bile ellerine almış mıdır acaba?

Rusya'nın zengin enerji kaynaklarına sahip olması ve bu potansiyeli siyasi ilişkilerinde bir koz olarak kullanması yeni bir durum değil.

G-20’nin güçlü sanayi ülkeleri, mülteci sorunu, Suriye ve Irak iç savaşları ile bu savaşlar bağlamında bölgede güçlenen terörizm dolayısıyla yaşanan insanlık trajedilerini görmeyip terör örgütlerini yanlış çıkar algıları çerçevesinde bir araç olarak değerlendiren politikalarını sürdürmeleri durumunda uluslararası sistemdeki düzen kurucu pozisyonlarını sürdüremeyeceklerdir.

Geçen iki yazıda İslam dünyasındaki temel gerginlik alanlarına temas etmiş ve zaman ve mekan telakkilerinden merkez-çevre ilişkisine kadar bir dizi sorunun bu gerginlikten kaynaklandığını söylemiştik. İslam dünyası bu sorunlara çözüm bulabilmek için yoğun bir fikri çabanın içerisinde bulunuyor. İKÖ’nün 9-11 Eylül tarihleri arasında düzenlediği Mekke toplantısı bu sorunların ele alındığı önemli platformlardan biriydi. Malezya’dan Pakistan’a, Türkiye’den Senegal ve Bosna’ya İslam dünyasının pek çok ülkesinden gelen alım ve aydınlar, siyaset, ekonomi ve kültür-düşünce başlıkları altında pek çok sorunu ele aldılar. Paralel olarak yapılan panellerde sorunlar özgür bir ortamda ve eleştirel bir dille tartışıldı. İKÖ Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun başkanlığını yaptığı konferans, hem geliştirdiği yeni vizyon hem de sunduğu çözümler açısından benim beklentilerimin üzerinde bir başarı elde etti. Toplantıya Ahmet Davutoğlu, Ali Bardakoğlu, Lahdar Brahimi, Kemal Hasan, Hurşit Ahmed, Osman Bugaje, Enes Karıc, Ali Cuma gibi İslam dünyasının önde gelen alim ve aydınları katıldı.

İslam dünyası tarihinin önemli dönüm noktalarından birini yaşıyor. Küresel sisteme entegre olmakla kendisi kalmak arasındaki gerilim, çağdaş Müslüman toplumların siyasi ve kültürel tercihleri üzerinde doğrudan bir etkiye sahip. Türkiye, Mısır ve İran gibi ülkelerin modernleşme serüvenleri, aynı zamanda derin çelişkilerin tarihi. Modernleşme adına büyük bedeller ödemeyi göze alan Müslüman toplumlar ne modernleşebildiler ne de kendilerine has bir zaman-mekan telakkisi geliştirebildiler. Öte yandan modernleşmenin nimetlerinden bugüne kadar siyasi elitler ve onlara yakın duranlar faydalandı. İslam toplumları modernleşmeyi merkeze karşı çevreyi zayıflatan bir süreç olarak tecrübe etti ve bu fiili durum bugün de devam ediyor. Çevrenin siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda yaşadığı marjinalleşme, İslam dünyasında farklı gerginlik alanlarının doğmasına neden oluyor. İslam coğrafyasının yer yer askerî, çoğu zamansa siyasi, ekonomik ve kültürel işgal altında olması, bu gerilim noktalarına yeni bir boyut katıyor. Avrupa’nın 19. yüzyıldaki modernleşme tarihinin sömürgecilikle atbaşı gittiğini İslam dünyası unutmuş değil. 19. yüzyılın ikinci yarısında Mağrib’den Endonezya’ya kadar İslam coğrafyasının yaklaşık yüzde 80’inin fiili işgal altında olduğu gerçeği, kolektif hafızada yaşamaya ediyor