Anayasa Mahkemesi Yanlışlar Doğruları Götürsün mü?

Şayet yanlışların doğruları götüreceği içtihadını kabul edersek, o zaman üzülerek ifade etmek gerekir ki, Anayasa Mahkemesi'nin öyle yanlışları var ki bütün doğrularını götürüyor.

Devamı
Anayasa Mahkemesi Yanlışlar Doğruları Götürsün mü
Öğretmen Yetiştirme ve Dikkat Eksikliği

Öğretmen Yetiştirme ve Dikkat Eksikliği

Öğretmen eğitimi programlarını düzenleme yetkisi, diğer fakülteler gibi, neden eğitim fakültesinin uhdesine bırakılmaz?

Devamı

2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri, ileride “mühendislik ve siyaset arasındaki fark” anlatılmak istendiğinde en fazla başvurulan örneklerden biri olacak.

CHP meşru bir siyasi aktör olarak, kendisini inkar etmek pahasına, sokakta var olmaya çalışırken; Gülen Grubu sivil bir yapı olması gerekirken silahlı ve sivil bürokraside var olmaya çalışarak tam anlamıyla travma yaşıyorlardı.

Yargının, en mahir sihirbazlara taş çıkartırcasına hakikatleri tersyüz eden kararlar alması, Minye'de meydana gelen bir olaydan dolayı 529 kişiye idam cezası vermesi garipsenecek bir durum olmaktan çıkmıştır.

Sisi cumhurbaşkanlığı sırasında idam kararlarını bir pazarlık unsuruna dönüştürmek istiyor. Ama meselenin tek boyutu bu değil. Aynı zamanda idamların gerçekleşmesini ve ağır bir cezanın verilmesini de istiyorlar.

Milletin Vicdanı Karşısında Askeri Vesayet

SETA Ankara Genel Koordinatörü Taha Özhan, askeri vesayet adına işlenen cürümler bir tarafta dururken, farklı bir hukuki yorumla serbest kalanların milletin vicdanında ve hafızasında tuttuğu yerin oldukça belirgin olduğuna dikkat çekti.

Devamı
Milletin Vicdanı Karşısında Askeri Vesayet
Perspektif Bosna quot Bahar'ını Ararken

Perspektif: Bosna "Bahar'ını Ararken

Bosna-Hersek'teki eylemler bir “Bosna Baharı” mı? Eylemlerin sebepleri ve hedefleri neler? Ülkede gerçek anlamda bir değişim için neler gerekli?

Devamı

İhvan'ın faaliyetlerinin sadece Mısır'da ve belirli bir süre durdurulabileceğini yargıçlar da gayet iyi bildiklerinden, Cemaat'i değil faaliyetlerini yasakladılar. Çünkü İhvan, 70 küsur ülkede fiili olarak “İhvan” adıyla örgütlenmiş bir “dünya markası”dır.

Müslüman Kardeşler Mürşidi Muhammed Bedii, bu sabah saatlerinde İhvan yöneticilerinden Yusuf Talat ve 6 koruması ile birlikte Rabiatul Adeviyye Meydanı yakınlarında tutuklandı. Bu tutuklama, oldukça derin hesaplar içeriyor.

Türkiye, Kemalist emekli dünyasına ait bir dış politika tercihi işaretini verdiği andan itibaren fazlaca emek harcamadan hızla ilişkilerini düzeltebilir. Bunun anlamı ise başarı değil. Ama bu durum sadece iddiasız ve anlamsız bir aktöre dönüşmek olsa iyiydi; aynı zamanda bölgesel jeopolitikte ciddi bir pozisyon kaybıdır da.

Mısır'da yaşananlar sadece bir koltuk mücadelesi değildir. Asıl hedef, Ortadoğu'da dengeleri değiştirecek yeni bölgesel aktörler vasıtasıyla kurulacak olan ittifakların ve oluşumların önünü kesmektir.

28 Mayıs'ta Taksim Gezi Parkı'nda belli hassasiyetlerle sempati uyandırarak başlayan barışçıl eylemler, polisin orantısız ve yanlış müdahalesi sonrasında radikal sol grupların militanlığı ve ulusalcılarca asıl sahiplerinden çalındı, Taksim Platformu'nun talepleri listesiyle de sivil vesayet gösterisine dönüştü. Demokrasiler açısından son derece sağlıklı ve meşruluğu su götürmez başlangıç, gelişen momentumdan kargaşa çıkarmak suretiyle Başbakan'ı ve AK Parti'yi zayıflatma, uzak ihtimal de olsa düşürme hareketi devşirmeye çalışanlarca gölgelendi. Barışçıl olmaktan uzaklaşıp vandalizme dönüşen olaylarda, biri polis komiseri ikisi eylemci olmak üzere üç vatandaş hayatını kaybetti, içlerinde ağır yaralılar da olmak üzere onlarca polisle birlikte çok sayıda vatandaş yaralandı, kamu mallarına zarar verildi.

Erdal Tanas Karagöl: “Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesiyle yabancı sermayenin Türkiye'ye girişi önemli ölçüde artacaktır.”

Kürt Sorunu’nda yeni çözüm sürecine yön veren yeni yaklaşım tarzının ilk olarak orduda seslendirildiği iddiaları son günlerde dolaşıma sokulsa da, 1990 yılından bu yana ordu üst kademesinin terörle mücadele yöntemine dair açıklamaları bu görüşü pek inandırıcı kılmıyor.

Kürt Sorunu’nda yeni çözüm sürecine yön veren yaklaşıma ilişkin en ilginç değerlendirmelerden biri hiç şüphesiz ‘yeni yöntemin ilk olarak orduda seslendirildiği, buradan AK Parti’ye geçtiği’ iddiası. Sanıldığının aksine TSK monolitik bir kurum olmadığı için 30 yıllık süreçte silahlı kuvvetler bünyesinde egemen terörle mücadele yönteminden farklı düşünen farklı rütbelerden askerler olmuş olabilir. Bugün çözümü desteklediklerini açıklayan emekli askerlerin varlığından bu çıkarımı yapmak mümkün. Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin muvazzaf askerleri nezdinde dışarıya yansıyan reel pozisyonunu Genelkurmay üst kademesinin temsil ettiği düşünülür ve 1990 yılından bu yana üst kademenin terörle mücadele yöntemine dair açıklamaları incelenirse, demokratik çözüm fikrinin ilk olarak orduda seslendirildiğini söylemek pek inandırıcı gelmiyor.

Muhalefetini ‘askeri ana muhalefet'in serin gölgesi altında yapmaya fazlaca alışmış bir kısım medyanın İmralı ile müzakereler ve Kürt Sorunu'nun çözümü sürecinde askerleri bir şekilde muhalefetin içine dâhil etme gayreti içinde olduğunu daha önce söylemiştik.(1) Bu gayret CHP'deki ulusalcı kanadın da katılımıyla devam ediyor.

Son dönemlerde yargı bürokrasisi ile siyasilerin sıklaşan karşı karşıya gelişleri, Mısır'da tamamlanamamış devriminin yarattığı komplikasyonlarla bizi bir kez daha yüzleştirdi. Mübarek ve yakın adamları devrildikten sonra siyaset bir süre boyunca Yüksek Askeri Konsey üzerinden askerler eliyle belirlenirken, yargı bürokrasisi de kendi hâkimiyet alanını iyice genişletti.

Siyasetin tanımını kendi siyaset müdahalelerini bile müdahale olarak görmeyecek kadar geniş çizen, siyasete karışma eğilimli generallerin TSK'da edindikleri ‘askeri/teşkilat kültürü' emekli olduktan sonra da devam ediyor. ‘Sivilleşmeyi' reddeden emekli generallerin bile önemli bir aktör olabilmesi Türk sivil-asker ilişkilerinin kendine has yapısından ve tarihinden kaynaklanmaktadır. Kısacası Türkiye'de sivil-asker ilişkilerinin demokratikleşmesi sürecinde eski pratiklerin geride bırakılması gerekecek ama sıkça unutulan bir aktör daha var: Orduevi baskısının aktörleri olan emekli generaller.

SETA Siyaset Direktörü Hatem Ete, TRT1'de yayınlanan Enine Boyuna programında, Başbakan Erdoğan'ın Ergin Saygun ziyaretini yorumladı.

Türk basınının dış politika konusundaki genel yaklaşımını ve bu alanda yaptığı haberciliği çözümlemeyi amaçlayan Türk Basınında Dış Habercilik, Türkiye’deki dış habercilikle ilgili, daha önce elimizde olmayan betimsel bir çerçeve sunuyor.