Batı İle Güvenlik Ortaklığımızın Geleceği

Çok sayıda kişi, “Batılı “müttefiklerimiz” PKK’nın Suriye’deki uzantılarına açık destek verirken, Türkiye neden Avrupa ve Amerika’yı tehdit eden terör konusunda onlarla işbirliği yapıyor?” sorusunu sormaya başladı.

Devamı
Batı İle Güvenlik Ortaklığımızın Geleceği
DAİŞ Tasfiye Edilse de Terörü Biter mi

DAİŞ Tasfiye Edilse de Terörü Biter mi?

Suriye ve Irak'ta DAİŞ sonrasının nasıl yönetileceği çok önemli. Parçalanan örgütün "serseri" parçalarının getireceği tehditlerin daha radikal olacağını tahmin etmek zor değil.

Devamı

PKK Belçika’nın ortasında çadır açıp propaganda yapabiliyor. Londra’da yürüyüş yapıp ‘katil devlet’ sloganı atabiliyor. ABD kelime oyunlarıyla PKK’ya Suriye’de askeri destek verebiliyor.

Terörün kaynakları üzerine yapılmış önemli çalışmaların hiçbiri Türkçeye çevrilmiş değil. Terör üzerine enstitüler ve araştırma merkezlerimiz zaten yok. Terörün verisini tutan bağımsız bir kurumumuz yok.

PKK'nın daha önce sivilleri hedef almadığı tezi doğru değil. Örgüt bugüne kadar Batı'daki büyük şehirlerde birçok kez sivilleri hedef almıştı.

Obama kendi stratejilerinin sorgulanmasını pek sevmiyor. Suriye’yi perişan eden Obama stratejilerini sorgulayan Erdoğan gibi liderler bu sebepten Obama için ‘hayal kırıklığı’ yaratmış.

Çözüm Sürecindeki Hatayı Yapıyorsunuz!

Terörle mücadelenin ilk şartı siyaset- şiddet ikiliğini kırmak ise ikinci şartı da tehditlere ve korkutmalara boyun eğmemektir.

Devamı
Çözüm Sürecindeki Hatayı Yapıyorsunuz
Halep te Kuşatılan Muhalifler

Halep’te Kuşatılan Muhalifler

Rejime bağlı güçlerin Nubl ve Zehra’ya ulaşarak kuzey Halep kırsalındaki muhaliflerin yolunu kapatmasıyla Afrin’de bulunan YPG unsurları harekete geçti.

Devamı

Suudi Arabistan izlediği yanlış politikalar ve aldığı ihmalkar tavırlar neticesinde iç istikrarın bile tehdit altında kaldığı bir noktaya geldi; potansiyel müttefikleriyle de ayrı düşerek müttefiksiz kaldı.

Bölgede artan gerginlik, dinsel temelli bir mezhep çatışması değil, İran’ın bölgesel stratejik hırsı ile Suudi Arabistan’ın siyasi korkularına dayalı siyasi bir çatışmadır.

PYD, Fırat'ın batısına ABD desteği olmadan geçmeyeceğini söylese de bu açıklamaya güvenilemez. Fırsat bulduklarında Türkiye'nin tüm Suriye sınırı Esed-PYD tarafından kontrol edilir hale getirilecek.

ABD PYD veya YPG’nin tüzüğüne bakmış mıdır acaba? Bu tüzükte kendilerini KCK’yla organik olarak ilişkilendirmelerine rağmen ABD’nin ‘hayır siz PKK değilsiniz’ ısrarı nedendir?

ABD için Türkiye ile ilişkilerinde şu anda en önemli mesele DAİŞ'le mücadele. Türkiye'yi DAİŞ'le mücadelede bir ileri noktaya taşımak istiyor.

Nükleer meseledeki anlaşmaya ve ambargoların kaldırılmasına normal şartlar altında hiçbir akil aktör itiraz etmezken; bu yakınlaşmanın an itibariyle Ortadoğu’da özellikle Suriye’de katliam ve işgal yürüten İran’ı daha da cesaretlendireceği fikri endişelere sebep olmakta.

Bir CIA Başkanı veya Savunma Bakanı’nın her sabah mesaiye köpeği Bravo ile birlikte gelmesi, öğlen aralarında gezintilere çıkması, Ladin operasyonunu planlarken bile onunla ilgilenmesi... Bunlar kulağa garip geliyor, değil mi? CIA’in web sitesine Bravo’nun ölümü üzerine yayınlanan habere bakıldığında; bunun kurumsal imajın bir parçasını oluşturduğu görülüyor.

Suudi Arabistan bölgesel düzlemde geleneksel İran tehdidine yönelik başta ABD olmak üzere küresel aktörler ile yaşadığı anlaşmazlığın tezahürü olarak kendi başına inisiyatif almaktan çekinmeyeceğini bir kez daha göstermiş oldu.

Körfez ülkelerindeki Şiiler de İran'ın "yayılmacı" siyasetinden destek buluyor. Zira 11 Eylül sonrası ABD'nin Afganistan ve Irak işgalleri ile önü açılan İran, Arap isyanlarının bölgeye getirdiği kaostan en çok istifade eden ülke oldu.

Rusya ve Esed rejimi Paris saldırılarından hemen sonra Fransa’nın Suriye politikasını eleştirip DAİŞ’le mücadelede kendilerini ortak konuma getirmeye çalıştılar.

Geçen hafta Rusya’ya ait bir yolcu uçağının Sina’da düşmesi ve sonrasında olayın sorumluluğunu IŞİD’in üstlenmesi ile tartışmalar yeni bir evreye girmiş oldu.

Amerika IŞİD’e odaklanmış durumda ve Esad rejimini ikincil bir sorun olarak görüyor. Bu noktada Türkiye ve Amerika bir ortak zemin bulamazsa görüş ayrılıkları devam edecek ve çözüm daha da zorlaşacaktır.