Kerkük Neyin İşareti?

Türkiye nasıl Irak’ın Kerkük operasyonuna destek verdiyse şimdi Bağdat ve Tahran’ın da Türkiye’nin PKK konusundaki taleplerini yerine getirip PKK’ya karşı savaş açması gerekiyor.

Devamı
Kerkük Neyin İşareti
Türkiye nin İdlib Operasyonu ve Stratejik Hedefler

Türkiye’nin İdlib Operasyonu ve Stratejik Hedefler

Astana’da varılan mutabakat doğrultusunda gerçekleşen İdlib operasyonu, düşman unsuruna karşı yürütülecek bir askeri operasyon değil, ön alıcı/önleyici bir operasyondur.

Devamı

Nusra Cephesi kendisini devrimin bir parçası olarak sunarak üzerindeki baskıyı hafifletebilmek adına ŞFC olarak yolunu devam etmeye çalıştı. ŞFC projesi de başarısız olunca HTŞ oluşumuna öncülük etti.

Batı siyasetini bekleyen esas tehlikenin aşırı sağın yükselişini durdurmak isteyen ana akım siyasetçilerin aşırı sağın gündemine teslim olarak aşırı sağcılaşmaları olduğu açıktır.

Barzani’nin, federal Irak devleti içerisinde yönettiği IKBY federe devletinin asıl bağımsızlık mücadelesini PKK’ya ve onu destekleyen aktörlere karşı vermesi gerekiyor.

Eğer Barzani bağımsızlık konusunda diretir ve Kuzey Irak’ı bir çatışma bölgesine çevirirse, bundan en fazla fayda sağlayacak aktörlerden birisi PKK olacak.

Veysel Kurt: 'ABD'nin YPG'li İdlib Senaryosu Gerçekçi Değil'

İdlib'e yönelik askeri bir operasyonun gerçekleşme ihtimali olsa da ABD'nin bunu tek başına yapamayacağını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Kurt'a göre Türkiye böyle bir seçeneğe sıcak bakmayacak.

Devamı
Veysel Kurt 'ABD'nin YPG'li İdlib Senaryosu Gerçekçi Değil'
Trump Afganistan'da Neyi Hedefliyor

Trump Afganistan'da Neyi Hedefliyor?

Trump’ın başkanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana, Afgan hükümeti, Beyaz Saray’daki yeni yönetime ilişkin herhangi bir açıklama yapmamış, böylelikle bir çeşit belirsizlik havası ortaya çıkmıştı.

Devamı

Moskova’nın ‘öngörülemezliği’ karşısında tedirginlik yaşayan Avrupa’yı cesaretlendi. En can alıcısı, Suriye’de tek büyük aktör olarak kaldığını varsayan Rusya’nın imajını zedeledi.

Türkiye, ilk defa kendi bölgesine güvenlik algısı parçalı olmayan, özgüven sahibi bir devlet gücüyle bakıyor. Kendi çıkarlarını önceliyor, dayatmalara direniyor.

İdlib’deki Nusra dominasyonu sürdükçe İdlib’in felaketi kaçınılmaz olacak.

ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Bürosu’nun yıllık olarak çıkardığı ülke terörizm raporlarının sonuncusu geçtiğimiz haftalarda yayınlandı.

ABD tam da Türkiye'nin PYD-YPG'ye yönelik kapsamlı bir operasyon yapabilmesi adına konjonktürün oluşmaya başladığı bir dönemde Türkiye'ye İdlib üzerinden yeni bir gündem dayatıyor.

Rapor on iki farklı ülkeden örgüte katılan kırk üç kişi ile yapılan mülakatlara dayanarak yazılmış. Bu örneklem kümesi DEAŞ'ın tümünü yansıtmıyor ve buradan elde edilen sonuçlar üzerinden DEAŞ'ı analiz etmek doğru değil.

İşin acı tarafı savaşın bir ucunda İran'ın, öbür ucunda Suudi Arabistan öncülüğündeki Körfez ülkelerinin olması.

Dünya kamuoyuna anlatırken, kanlı 15 Temmuz darbe girişimini yönetenlerin bu "sivil" görünümlü fanatikler olduğunu vurgulamakta fayda var.

İdlib üzerinden yaklaşan bu krize önlem alınması şart.

Katar’ı Müslüman Kardeşler'e destek vererek radikalizmi finanse etmekle suçlayanlar, aslında bu hareketi boğmaya çalışarak daha radikal hareketlerin onun yerini almasına yol açıyorlar.

Bir el, İslam coğrafyasında mezhep çatışmasını körükleyip derin bir çatlak meydana getirmeye çalışıyor.

Katar krizi nereden çıktı? Katar bu ablukaya karşı direnebilecek mi? Bu restleşmeden kim kazançlı çıkacak?

Ortadoğu'yu bugünkü kaosa sürükleyen ABD'nin bu "çok bilmiş," "pişkin" bürokratları gerçekten bıktırdı artık.