23 Haziran seçim kampanyaları netleşiyor. İki ittifakın adayları da pozitif bir söyleme ağırlık veriyor. Farklı kesimleri kucaklayan bir iletişim ağını giderek artan şekilde seferber ediyor.
Devamı
YSK, nihayet gerekçeli kararını dün açıkladı. 250 sayfalık gerekçenin 200-212 sayfaları arasında 31 Mart İstanbul seçimlerinin iptali üç hususa bağlanmakta.
Devamı
23 Haziran İstanbul seçimlerinin bariz özelliği bir nevi ikinci tur olması. Seçmen tercihini gözden geçirecek. Kazanmasını ya da kaybetmesini istediği adayın kim olduğunu yeniden düşünecek. Kampanya stratejileri de söylemleri de buna göre şekilleniyor. İstanbullu'nun önünde başa baş geçen ilk yarışın iki adayı var: Yıldırım ve İmamoğlu. Kritik soru ikinci turun daha önceki 7 Haziran 2015-1 Kasım 2015 seçimlerindeki gibi bir fark oluşturup oluşturamayacağı.
Seçimler demokratik bir şekilde yapılacak ve halkın çalınmayan oylarıyla Binali Yıldırım ya da Ekrem İmamoğlu kazanacak. Demokrasinin gereği, seçimler konusundaki tek otorite olan YSK’nın verdiği karar doğrultusunda hareket etmektir. Türkiye, Mısır, Cezayir, Şili ve daha sayısız örnekle demokrasi sicilleri bozuk Batılı “dostlarımızın” neyi hangi niyetle söylediklerini gayet iyi biliyoruz.
İki ittifakın ülkenin geleceğini 'güzel' yapmakta yarışması tam da demokratik mücadelenin gereği.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran tekrarlanan İstanbul Büyükşehir seçimlerinde tarafların yürüteceği kampanyalar hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın yenilenen İstanbul seçimlerinde tarafların genel durumu hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
Bu sebeple Batı medyasının Erdoğan karşıtlığı kimseyi şaşırtmıyor. Zira 16 Nisan referandumunda da 24 Haziran seçimlerinde de aynı yerdeydiler. "Türkiye'de demokrasi yıkıldı" söylemini yıllardır tekrarlamaktan yorulmadılar. Şimdi de İstanbul seçim iptalini malzeme olarak kullanıyorlar. Ankara veya Antalya'da başkanın değişmesini görmezden gelerek "sandığa güveni" hedef alıyorlar. "Diktatörlük" hikayesini yeniden piyasaya sürüyorlar. CHP adayı lehine moral üstünlük kurmaya çabalıyorlar.
Devamı
İstanbul seçimleri üzerinde uzun süredir devam eden tartışmalar YSK'nın nihai kararını açıklaması ile son buldu.
Uzun ve tartışmalı bir süreçten sonra YSK 6 Mayıs Pazartesi günü İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerini iptal etti ve yeni seçimlerin 23 Haziran'da yapılmasına karar verdi. Henüz Kurulun gerekçeli kararı açıklanmadığı için değerlendirmelerimizi bu kısa kararda yer alan bilgilere ve kamuoyuna yansıyan bazı açıklamalara göre yapacağız.
31 Mart yerel seçimlerinin ardından itiraz süreci nasıl işledi? Olağanüstü itiraz süreci nasıl işlemektedir? AK Parti’nin İstanbul için olağanüstü itiraz gerekçeleri nelerdi? YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal kararının gerekçeleri nelerdir? YSK’nın iptal kararına muhalefetin eleştirileri yerinde midir? Ayrıca CHP’nin son başvurusu ne anlama geliyor?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenme kararı ile birlikte hummalı bir seçim gündemi başladı. 43 günlük kampanya maratonunda iki ittifakın adayları B. Yıldırım ve E. İmamoğlu arasında kıyasıya bir yarış başladı. Her türlü söylem, taktik ve polemik seferber edilecek. Adaylar için kendi seçmenini tekrardan motive etmek birinci öncelik. Önceki seçime katılmayan 1,7 milyon seçmeni sandığa götürmek ve geçersiz oyları azaltmak 23 Haziran'da başarı için diğer kritik hususlar. Kürt seçmen ve Saadet Partisi'nin oyları da adayların yakın takibinde olacak. Karşı ittifakın seçmeninden oy alma gayreti ise zorlu ama kaçınılmaz bir çaba durumunda.
Kampanya sürecinde popülizmin sınırlarını fazla zorlayan belediye başkanlarının işi zor. Ancak bazı belediye başkanları, mecliste çoğunluğu sağlayamadığı için bunu bir bahane olarak kullanıp çıkış yolu arayacaktır.
İttifaklar siyasi rekabetin kurallarını yeniden yazıyor. Siyasetin dilini ise kaçınılmaz olarak değiştiriyor. Adaylar merkezdeki seçmeni hedeflerken söylemler de ortak değerler üzerinde toplanıyor. Seçim mücadelesinin kaçınılamayan sonuçları olan "ötekileştirme" kısmen de olsa terk ediliyor. Bu seçimler gösterdi ki, siyasi hayatımızda kutuplaşma ve sert söylemin sınırlarına ulaşıldı.
31 Mart yerel seçimleri üzerinden geçen yirmi güne rağmen İstanbul'da başa baş çıkan oy oranları ve itirazlar sebebiyle hala tartışılmaya devam ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimleri neden bu kadar tartışıldı? Olağan itiraz sürecinde neler yaşandı? Seçim sonuçlarına ilişkin olağanüstü itiraz nedir ve geçmişte nasıl uygulanmıştır? AK Parti’nin olağanüstü itirazı hangi gerekçelere dayanıyor? Olağanüstü itiraz sonucunda YSK’nın vereceği kararlara göre önümüzdeki süreç nasıl şekillenebilir?
İstanbul ve Ankara'daki seçim sonuçlarına itirazlar değerlendiriliyor. Sandık sonuçları birleştirilirken yapılan maddi hatalar, usulsüzlükler YSK eliyle ortaya çıkarılıyor.
CHP 31 Mart’ta kârlı çıksa da uzun süreçte ganimet paylaşımı konusunda müttefiklerine çok daha cömert davranmak zorunda kalabilir. Seçimlerin hemen ardından İYİ Parti’de gerçekleşen önemli isimlerin istifaları ve istifa dedikoduları bu bloktaki rahatsızlıkların büyüyerek devam edeceğinin sinyallerini vermiştir.
Türkiye’nin seçim tecrübesi hakkında ne söyleyebiliriz? Seçimlerin yönetimi ve denetimi nasıl gerçekleştiriliyor? 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin tartışmalar ve itirazların sebebi nedir? İtiraz süreci nasıl işliyor? Son gelişmeler neler? 5. İtirazlar ne zaman sonuçlanır ve bu süreçte taraflar nasıl hareket etmelidir?
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran yerel seçimlerde İstanbul’da yaşanan süreç hakkında değerlendirmede bulundu.
Bir partinin bölgede en çok oyu alması belediye başkanlığını almasına artık yeterli değildir. Başarı için ittifakın diğer ittifak bloğundan fazla oy alması gerekmektedir. Bu ise yeni bir siyasal kültür oluşturmaktadır. Siyasal rekabet daha fazla kızışmakta, mikro politikalar ve seçimin sonucuna etki edebilecek "az/azınlık gruplar" çok daha önemli olmaktadır. Siyasal partiler doğal tabanlarını korurken ittifaklar yoluyla değerli az/azınlık grupları saflarına katabilmek zorundadırlar.