Asıl Olan Değişim mi CHP Seçmeninin Öfkesini Anlamak mı

Asıl Olan ‘Değişim’ mi, CHP Seçmeninin Öfkesini Anlamak mı?

Asıl soru ortada sahipsiz duruyor: CHP'de değişimin yönü ne olacak?

Devamı

2014 ve 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinden farklı olarak Kılıçdaroğlu, muhalefeti adım adım kendi adaylığında birleştirme kampanyası yürüttü.

2022'nin son günlerinde iç siyasetin en çok konuşulan gündem maddesi hâlâ muhalefetin belirlenemeyen adayı. 6'lı masadaki genel başkanların aday meselesini ocak ayı başında masaya yatırması bekleniyordu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 5 Ocak'taki toplantıda cumhurbaşkanı adayı ismi konuşmayacaklarını açıkladı. İmamoğlu seçeneğinin zayıflaması ile eli iyice güçlenen Kılıçdaroğlu, "Aday değil sistem önemli" vurgusuna devam ediyor.

Kılıçdaroğlu CHP adına ortak aday olarak kendi ismini önerme dışındaki seçenekleri devre dışı bıraktı. CHP'li belediye başkanlarını önermediği yerde masadaki diğer genel başkanlardan birisinin de ortak adaylığına razı olamaz.

İmamoğlu Kararının Siyasete Etkisi Ne Olur?

Kısa vadede muhalefeti birleştiren bir yerde görülen bu karar orta vadede 6'lı masa içindeki ve CHP'deki çekişmeyi büyütebilir.

Devamı
İmamoğlu Kararının Siyasete Etkisi Ne Olur
Masanın Üç Çelişkisi Devam Ediyor Yenisi Eklendi

Masanın Üç Çelişkisi Devam Ediyor, Yenisi Eklendi

6'lı masa üç çekişmeyi de iyi senaryo ile tamamlamak zorunda.

Devamı

6'lı masa içi tartışmalara bakınca ister istemez akla şu soru getiriyor: 6'lı masayı dağıtmak mı yoksa bir arada tutmaya çalışmak mı daha maliyetli?

Son haftalarda İmamoğlu ve Yavaş'ın isimleri geri plana düşerken helalleşme ve hesaplaşma söylemi arasında git gel yaşayan Kılıçdaroğlu'nun aday olma ihtimali sürekli bir yükselişteydi.

İP ve DEVA merkez sağda daha büyük yer tutabilmek için çabalıyor. 6'lı masa dizilimi bu iki partinin CHP'nin seküler oylarına talip olması için de düzlem oluşturdu. İttifak içi seçmen geçişleri kaçınılmaz görünüyor. Cumhur İttifakı içinde seçmen kaymaları sorun teşkil etmezken 6'lı masa bileşenleri için bu çoklu aday rekabeti ve seçmen kayışları daha kritik görünüyor. Masa giderek seçmene daha dağınık bir görüntü veriyor.

Muhalefetin çetin bir gündemi var. Yeni seçim yasasından sonra hem muhalefet partileri hem de akıl verenleri hummalı şekilde senaryoları çalışıyorlar ve nasıl bir ittifak yapısı oluşturulmalı üzerine kafa yoruyorlar.

Aday belirlenmedikçe aday çekişmeleri bitmez. Hatta belirlense bile küskünleri çıkar. Muhalefete akıl verenlerin toparlanmak için öne sürdükleri 'demokrasi cephesi' formülü ya da 'otoriterlik-demokratlık' ayrımı seçmende bekledikleri karşılığı üretemez. Uluslararası sistemin belirsizliğinin arttığı bir dönemde Türkiye'yi 2023 sonrasına taşıyacak politikalarda uzlaşıp bunu seçmene etkili bir isim etrafında ulaştırabilmeleri lazım.

Macaristan tartışması yeniden gösterdi ki, muhalif kesimler adayın belirlenme zamanı konusunda ikiye ayrılmış durumda. Bir kesim, heyecan uyandıracak bir adayın bir an önce belirlenmesini istiyor. Bunu destek alacağı seçmen tabakalarına mesajlarını ulaştırabilmesi için gerekli görüyor. Diğer kesim ise önce ilkelerin, programın ve hatta geçiş sürecinin belirlenmesini daha elzem buluyor. Aday nasıl olsa masadaki genel başkanlar tarafından belirlenecek. Yani muhtemel ortak aday zaten kendisine masada biçilecek elbiseyi giyecek. Bu da bir yöntem, tercih...

Macaristan seçimlerinin sonucu bizdeki muhalefetin sistem- aday çelişkisini yeniden göz önüne getirdi. 6'lı masadaki genel başkanlar iki sistem önerisi getirmek ve buna uygun bir ortak aday bulmak durumundalar. 2023 seçimleri için alternatif bir cumhurbaşkanlığı sistemi önerisi ve sonrası için de güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisi. İkincisi için bir öneri getirdiler ancak yeterli ilgiyi görmedi. Zira seçmen belirsizlik değil netlik ister. Asıl merak edilen nasıl bir cumhurbaşkanlığı sistemi önerecekleri.

Cumhuriyetimizin 100. yılında en istisnai seçimleri yapacağımız giderek netleşiyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener erken seçim tarihi vermekten vazgeçti. Seçim gündemli önerilerine ise devam ediyor.

İYİ Parti ittifak sistemi sayesinde 2018 seçimlerinde yüzde 10 barajının çok az altında kalsa da parlamentoya girdi. Bazen milliyetçiliğe bazen de merkez sağa kayan bir siyasi çizgi benimsedi ve bu çizgiyi sürekli değiştirebildi. Tüm bunlara muhalefet ittifakı olan Millet İttifakı çatısında siyaset yapabildiği için ulaşabildi.

CHP’li bir milletvekili bir televizyon programında 'devletin ordusu Katar’a satılmış' dedi. Parti içinden böyle bir iddiaya düzeltme ihtiyacı bile duyulmadı. Parti genel başkanı, tank paleti fabrikası ile ilgili uzun süredir dile getirdiği iddiaları tekrar ederek, milletvekilinin infial oluşturan sözlerini perdelemeyi tercih etti.

Ümit Özdağ'ın İbrahim Kaboğlu'nun beyanatlarına dayandırarak söyledikleri yenilir yutulur cinsten değil. CHP, İP, SP ve HDP bir araya gelip HDP çizgisine hoş gelecek bir anayasa taslağı hazırlamış.

Kılıçdaroğlu, Kaftancıoğlu, İmamoğlu, Mansur Yavaş gibi figürler planlı bir şekilde sırasıyla sahneye çıkıyorlar. Farklı toplum kesimlerine farklı mesajlar veriyorlar..