CHP Genel Başkanı Özel "değişim" iddiasının içini doldurmaya çalışıyor. Mayıs 2023 seçimlerinin mağlubu Kılıçdaroğlu'ndan genel başkanlığı aldıysa da Özel, parti içi iktidar ilişkilerini yönetmek zorunda. CHP'ye yakın yorumcuların bir kısmı bile Özel'i genel başkan, İBB Başkanı İmamoğlu'nu lider olarak tanımladığına göre CHP için bu ikili yapı yeni bir olgu olarak ortada. İster emanetçi ister eşbaşkan formunda olsun bu yeni durum CHP için yıpratıcı olacak. Siyaseti bırakmayan Kılıçdaroğlu'nu da yanında tutmaya çalışan Özel'in gerçekten genel başkan olup olmayacağı İmamoğlu'nun yerel seçim performansına bağlı. İmamoğlu-Özel ilişkisinin kardeş ilişkisi mi vesayet-danışma ilişkisi mi olduğu asıl o dönemde belli olur.
Devamı
Bu analiz CHP’nin yeni döneme girerken içinde bulunduğu durumu incelemekte ve ortaya detaylı bir perspektif koymayı amaçlamaktadır
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı geçtiğimiz hafta sonu tamamlandı ve Özgür Özel yeni genel başkan seçildi. Kemal Kılıçdaroğlu ise 2010'da CHP Genel Başkanı olmasıyla zirveye ulaşan ve o günden beri serbest düşüş içerisinde olan siyasi kariyerini yine bir mağlubiyet ve başarısızlık ile sonuçlandırdı. Dolayısıyla CHP için artık yeni bir dönem başlamak üzere.
CHP'nin 38. kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığı Özgür Özel'e kaybetti. İBB Başkanı İmamoğlu'nun saha desteği ile "değişimciler" olarak bilinen grubun adayı olarak kurultayın ikinci turunda kazanan Özel'in nasıl bir genel başkan olacağı ve partisini ideolojik olarak nereye konumlandıracağı merak konusu.
Muhalefette Değişim Tartışmaları
İYİ Parti "ittifaksız yerel seçimlere girme" kararında yeni bir adım daha attı. Önceki günkü GİK toplantısından sonra parti sözcüsü Zorlu "81 ilde kendi adaylarını çıkaracaklarını" açıkladı. Böylece Akşener en azından şimdilik CHP'ye ittifak kapısını kapattı. Bu kapı yeniden açılır mı, yoksa hepten kilitlenir mi bunu önümüzdeki aylarda göreceğiz. Bu konuda "2 gün sonra CHP ile pazarlıklara başlar" yaklaşımı abartılı ve küçümseyici olsa da Akşener'in 3-6 Mart 2023 günlerinde 6'lı masadan kalkıp sonra oturması akla geldiği için kimse yeni bir pazarlık ihtimalini imkânsız görmüyor. Ancak süreç uzadıkça yeni bir ittifak/iş birliği kurmak zorlaşıyor. Dahası, olası ittifakı kim kurabilir sorusu hem CHP ve İyi Parti arasında hem CHP içinde kriz olmaya aday. Akşener kiminle kurar iş birliğini? İstanbul İttifakı diyen İmamoğlu ve rozetsiz başkanlık diyen Yavaş ile mi, yoksa "16'lı masa da kurarım" diyen Kılıçdaroğlu ile mi? YSP/HDP'nin aday çıkarmasını kim engelleyebilir?
Devamı
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Haber Global ekranlarında yayınlanan Gündem programında, CHP içinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Devamı
İyi Parti Genel Başkanı Akşener, 26 Ağustos'taki konuşmasında muhalefetin seçim yenilgisine dair muhasebe yaptı. Kılıçdaroğlu'nun adaylığını engelleyemediği ve İmamoğlu veya Yavaş'ı aday olmaya ikna edemediği için Türk milletinden özür diledi.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, A Haber erkanlarında yayınlanan Arka Plan programında, CHP içinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
İmamoğlu'nun İBB adayı olma kararını açıklamasından sonra CHP'deki "değişim" tartışmasının eski hararetini kaybetmesi beklenir. Kurultay süreci devam etmesine rağmen delege hâkimiyetiyle kolaylıkla yeniden genel başkan seçilebilecek olan Kılıçdaroğlu, bu saatten sonra partisinin gündemini daha rahatlıkla yönetebilecektir. CHP iç hesaplaşmayla bir süre daha meşgul olacak gibi.
Ekrem İmamoğlu, hafta içi yaptığı basın toplantısında CHP Genel Başkanlığı'ndan en azından şimdilik vazgeçtiğini ve asıl hedefinin 2024 İstanbul Seçimleri olduğunu açıkladı. Bu doğrultuda parti başkanlığı için Özgür Özel'i işaret ederken kendisini de muhalefeti tekrar tek bir çatı altında toplama göreviyle sorumlu kıldı. Ancak tıpkı 2023 seçim mağlubiyeti sonrası yaptığı çıkışta olduğu gibi net bir adaylık ilanı yapmak veya ortaya güçlü bir iddia koymak yerine en azından açıklamaları itibariyle yine gri alanda kalmayı tercih etti.
Siyasi çıkış yapamayan İmamoğlu ilk seçildiği zamandaki popülaritesinde değil. CHP seçmeninde bile "beklenen lider" algısı çökmüş durumda. Parti içi çekişmeler ve gizli zoom toplantıları sık çıkılan tatillere, bozulan metrobüslere ve bitmeyen kavşak ve park düzenlemelerine eşlik ediyor. Bu değerlendirmeler elbette İmamoğlu'nun İBB'yi yeniden kazanma şansının olmadığını söylemiyor. İmamoğlu İstanbul'a hizmetin getireceği bir destek zeminine hitap etmiyor. İdeolojik kutuplaşma ve ittifak sistemine dayanarak kazanmak istiyor. İktidar, mevcut dağınıklığına rağmen muhalefetin büyükşehirlerde tek aday etrafında birleşme ihtimaline göre yerel seçimlere hazırlanmak durumunda. Sözün özü, İmamoğlu'nun Erdoğan'ın hikâyesine öykünmesi CHP'ye hayal kırıklığından başka bir şey getirmez. Zira hayaller Erdoğan, gerçekler Kılıçdaroğlu...
Fonlanan medya ve yazarlar, sızan ses ve video kayıtları, gizli toplantılar gibi örnekleri daha da artırılabilecek gelişmeler ile muhalefet, büyük bir ahlaki bunalım yaşıyor. Özellikle Kılıçdaroğlu merkezinde yaşanan gelişmeler ve kavgalar, özelde CHP, genelde ise muhalif blokun üzerine söylem inşa ettiği sözde ahlaki üstünlüğün ne denli büyük bir yanılsama olduğunu gözler önüne seriyor. Öyle ki sözde ahlaki üstünlüğünü siyaha karşı beyaz, kötüye karşı iyi, otokrata karşı demokrat ikiliği üzerinden inşa eden muhalefet, seçim süreci ve sonrasında yaşananlar neticesinde oluşturduğu illüzyonu kendi elleriyle yok ediyor.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, A Haber ekranlarında yayınlanan Arka Plan programında, CHP içinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Mayıs 2023 seçimlerindeki yenilginin ana sorumlusu olarak yoğun eleştiri bombardımanı altında canhıraş bir mücadele veriyor.
Kılıçdaroğlu-Özdağ pazarlığının ortaya çıkması ile muhalefetin yerel seçimlerde yapacağı ittifak- işbirliği, etik tartışması gölgesinde gerçekleşecek.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra CHP'de sular bir türlü durulmuyor. Geçtiğimiz hafta, Parti içinde yaşanan genel başkanlık tartışmaları yeni bir boyut kazandı. Aralarında Kılıçdaroğlu'na yakınlıklarıyla bilinen isimlerin de bulunduğu bazı CHP yöneticileriyle Ekrem İmamoğlu'nun gizli bir toplantıda buluştukları ortaya çıktı...
14 Mayıs seçimlerinin Millet İttifakı açısından yenilgiyle sonuçlanmasının ardından Kılıçdaroğlu masaya yumruğunu vurarak daha sert, maço ve öfkeli bir dil kullanacağının işaretini verdi.
Muhalefet cephesinde yürütülmeye çalışılan işbirliği görüntüsü, muhalefet içi sert rekabetle kilitleniyor. Önümüzdeki süreçte, hem parlamento seçimlerinde, hem de cumhurbaşkanı adayının kim olacağı meselesinde tartışma ve rekabet derinleşerek devam edecek.