Kemalizm'e Ricat!

Türkiye, Kemalist emekli dünyasına ait bir dış politika tercihi işaretini verdiği andan itibaren fazlaca emek harcamadan hızla ilişkilerini düzeltebilir. Bunun anlamı ise başarı değil. Ama bu durum sadece iddiasız ve anlamsız bir aktöre dönüşmek olsa iyiydi; aynı zamanda bölgesel jeopolitikte ciddi bir pozisyon kaybıdır da.

Devamı
Kemalizm'e Ricat
Mısır'da 3 Temmuz Darbesi ve Sina'ya Etkileri

Mısır'da 3 Temmuz Darbesi ve Sina'ya Etkileri

Mısır devleti ile yaklaşık 30 yıldır kavga eden Sina bölgesi sakinlerinin İhvan'a destek vermesi gerekçe gösterilerek, İhvan bir anlamda, darbecilerin kullandıkları terör ve şiddet söylemlerinin kıskacına çekilmek istenirken, bu destek nedeniyle devlet ile Sina arasındaki makas daha da açılıyor.

Devamı

21. yüzyılın en ağır sancılarından biri, 20. yüzyıl boyunca hem Batı'ya hem de onlar adına bölgesel düzenin nöbetini tutanlara konforlu bir jeopolitik dünya vermiş olan Ortadoğu'da statükonun çözülmesi olacak.

Sermaye giriş ve çıkışlarının istikrarsızlık unsuru olmaması için ülkeye yatırım fonlarının girişi teşvik edilmeli çıkışlar için tedbir alınmalıdır. İFM projesi yabancı sermaye giriş çıkışlarının istikrarsızlık unsuru olmasını engelleyecektir.

Amerikan dış politikasının en iyi gözlemcilerini bile oldukça zor durumda bırakan bu dönemde izlenen politikaların sebebi olarak kimileri Obama'nın dış politika karar verme mekanizmasında ortaya çıkardığı merkeziyetçi ve zor karar veren yapıyı kimileri de Obama yönetiminin retorik ile realite arasındaki derin uçurumu geç anlamasını gösterdi.

Suriye krizinde Rusya'nın pozisyonu ile Mısır darbesinde ABD'nin rolü; Baas katliamlarına verdiği destekle İran'ın pozisyonu ile Mısır darbesine kesenin ağzını açan Körfez'in rolü nevzuhur ekseni anlamamız için kilit rol oynayacak.

Dünya Ekonomik Çekim Merkezi Değişiyor mu?

19. yüzyıl Avrupa ve 20. yüzyıl Amerikan çağı olsa da, 21. yüzyılın Asya'nın öncülüğünde daha global bir çağa dönüşeceği öngörülmektedir.

Devamı
Dünya Ekonomik Çekim Merkezi Değişiyor mu
Temiz Dış Politika

Temiz Dış Politika!

Sykes-Picot nöbeti ne kolay bir şekilde bırakılabilecek bir ‘mecburiyettir' ne de hiçbir şey değişmemiş gibi sürdürülebilecek bir ‘mahkumiyettir.'

Devamı

Dört yıl aradan sonra tekrar sandığa giden Almanya, merakla 22 Eylül Pazar günü yapılacak federal seçimleri bekliyor. İktidardaki Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU) ve anamuhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPD)'nin oy oranları seçim öncesi yapılan tüm anketlerde sabit görünürken, seçim sonucunu belirleyecek liberaller, yeşiller ve solcuların sandıktan hangi oy oranlarıyla çıkacakları merak konusu. Bunların yanı sıra, seçimlerin bir de büyük bir bilinmeyeni var: Kriz sürecinde Almanya'da mevcut düzeniyle Avro'ya ve Merkel başkanlığındaki hükümete karşı ciddi bir toplumsal tepkinin oluşmasıyla birlikte kurulan “Almanya İçin Alternatif Partisi” (AfD)'nin, özellikle iktidardaki Hıristiyan muhafazakârlar ve liberallerden oy çalarak barajı aşabileceği ve dengeleri değiştirebileceğinin çok da uzak bir ihtimal olmaması.

Cumhuriyetin 90. Kuruluş Yıldönümünün hemen akabinde gerçekleştirilen kongrede, son 10 yılın ekonomik gelişmeleri ve dolayısıyla "Yeni Türkiye"nin yeni ekonomisi tartışmaların ana konusu oldu.

Birçok ilklere şahit olduğumuz 5. İzmir İktisat Kongresi'nde, Türkiye ekonomisinde sıçrama yapabilecek ve yeni bir hikâyeye ihtiyaç duyulan bu dönemde katma değerli üretim, markalaşma ve yeniliklere ihtiyaç olduğu dile getirilmiştir.

Üst Düzey İşbirliği Konseyi,Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri hep söylenen çok boyutlu ortaklık seviyesine yükseltmek için çok faydalı bir platform görevi görüyor.

Küresel ticaret ve finans akışlarına açık kalarak büyüme ve kalkınma hedeflerini gerçekleştirmeye odaklanan serbest piyasa ekonomilerinde güçlü gelecek vizyonunu inşa eden iki kurucu kavram, “istikrar” ve “öngörülebilirlik”tir.

Geniş halk kitleleri bu çatışmaya normatif yani “kim haklı, kim haksız” gözüyle bakma eğiliminde. Siyaset bilimini bilenler veya siyaset tecrübesi olanların esas sorusu şu: Kimin elinde ne var?

Gezi ve 17 Aralık sürecinde amaç nedir? Bu girişimleri bertaraf etmenin yolu nedir? 17 Aralık sürecinin maliyeti ne olmuştur?

2013'te Ekonomi analizi, yıl içerisinde Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeleri Gezi olayları, 17 Aralık operasyonu ve FED kararlarının da etkileriyle birlikte tüm boyutlarıyla ele alıyor.

SETA Ankara Genel Koordinatörü Taha Özhan, büyük ölçüde kararsız ve pasif, kendisi karar alıp aktör olmaktan uzak olduğu için ABD'nin gölgesinde kalan bir Avrupa profiliyle karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti.

Küresel ekonomide söz sahibi olabilmek için yapılması gereken yatırımların çoğu ‘sanayinin kaptanları' olan TÜSİAD çevrelerinin kapsama alanında. Fakat bu çevrenin Gezi ve 17 Aralık süreçlerinde genetik yapılarına uygun olarak ekonomik baskı grubundan muhalif bir siyasal pozisyona nasıl hızla sürüklendikleri de ortada.

Analizde, kamu maliyesinin 2002 öncesi dönemdeki gerçekleşmeleri ve 2002 sonrası geçirdiği süreç ve kamu maliyesi göstergelerinin değişimi incelenmektedir.

2013 yılında ihracat nasıl gelişti? Küresel ölçekte Türkiye ekonomisi ihracat pazarları dağılımı nasıldır? 2014 dış ticaret beklentileri nelerdir?

2002 yılı sonrasında ülkede sağlanan siyasi ve ekonomik istikrar ekonomik büyümenin sürekliliğine ve ekonomiye duyulan güvenin artmasına katkı sağlamıştır.