Korona krizi şunu gösteriyor ki, insanlığın kaderi sandığımızdan daha çok ortak. Belki, Esad rejiminin "ya ölüm ya göç" dayatmasıyla yollara düşürdüğü Suriyelilere karşı duvarları, dikenli telleri yükseltebilirsiniz. Belki, Hindistan'da kitlesel şiddete uğrayan Müslümanlara sessiz kalabilirsiniz. Belki Afrika'daki güç savaşlarının fakirleştirici etkisine gözlerinizi kapayabilirsiniz. Yabancı düşmanlığını, İslamofobiyi sizi hedef almadığı için tolere edebilirsiniz. Ancak koronavirüs salgını gösterdi ki, insanlık olarak bütün bencil çıkarlarımızı ve korkularımızı aşan bir ortak zeminimiz, sorumluluklarımız var.
Devamı
Psikolojik baskıya maruz kalmak istemiyorsak ve 'ne işimiz var Suriye'de' propagandası çerçevesinde yıpranmak istemiyorsak yapılacak şeylerin başında sahada SMO'nun etkinliğini artırmak gelir.
Devamı
Koronavirüs tehlikesinin de yaygınlaştığı bir dönemde Avrupa’nın, mültecilerin evlerine dönmesini mümkün kılacak adımlara destek vermek yerine, Türkiye’nin bu sorunu ortak çözme konusundaki çağrılarına kulaklarını tıkaması anlaşılır gibi değil.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Batı’nın mülteci krizine verdiği tepkileri değerlendirdi.
SETA Enerji Araştırmaları Direktörü Kemal İnat, Avrupa’nın mülteci meselesi ile ilgili tavrı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı, Avrupa’nın mülteci akınına verdiği tepkiyi değerlendirdi.
Değerler değil, çıkarlar konuşuyor. Yunanistan, uluslararası hukuku ihlal ederek mültecileri zorla geri gönderiyor. Sınırı geçenlere şiddet uyguluyor. AB temsilcileri de Yunanistan'a gelip sınırdaki Yunan polisinin şiddetini ‘koruma’ diyerek onaylıyor.
Devamı
Avrupa kurumları ve siyaseti öylesine hantal ve öylesine bölünmüş ki, tek bir stratejik plan çerçevesinde toplanması imkansıza yakın..
Devamı
İdlib cephesi dondu. Şimdi sıra Batı cephesine dönüp hem İdlib'i hem de tüm Suriye'nin kuzeyini tahkim etmekte. Göçmenler meselesini konuşmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan Brüksel'e gidiyor. Bu iki mesele birbirinden bağımsız değil. Gün geçtikçe de önemi artacak.
İdlib'in batısı ve kuzeyinde güvenli bir bölge kurulması için faaliyetlere şimdiden başlanmalı. Ateşkes bir daha bozulduğunda Türkiye ya İdlib'den tümüyle çıkmaya zorlanacak. Bu da diğer üç güvenli bölgeyi sıkıntıya sokar. Ya da Ankara, daha kapsamlı bir çatışmayı göze alacak. Bu iki kötü ihtimalden kaçınmak için sahada askeri anlamda tedbirler bugünden alınmalı.
Sorulması gereken önemli soru ise, ateşkesin ne kadar kalıcı olacağı sorusudur. Türkiye’nin ateşkesi bozmak gibi bir niyetinin olmadığına göre bu sorunun cevabını Rusya’nın bundan sonraki tavrı belirleyecek.
Suriye'nin kuzeyinde Ankara'nın uygulayacağı siyaset, bütün aktörlere karşı Türkiye'nin elini güçlendirecek ve esnek olmasını sağlayacak tek seçenek.
Toprak bütünlüğü, siyasi çözüm ve sivillere yönelik saldırı olmaması Türkiye'nin endişelerinin karşılanması açısından ön plana çıkıyor.
Dün akşam Moskova'da varılan mutabakat şunu da netleştirdi: Batı başkentleri İdlib'teki sivillerin ve Suriye'nin geleceği için Ankara'nın politikasına destek vermeli.
'Koruma isteyen kadın ve çocuklara ateş açılıyor, botları açık denizlere itiliyor. Burası Nazilerden kaçan, mültecilere ateş açılan 1940’ların Avrupa’sı değil, MS St Louis ya da 1939’da 900 Yahudinin girişine izin verilmeyen ABD ve Kanada da değil. Burası 2020'nin Avrupa’sı'
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, "İdlib'de Türkiye gibi ABD'nin, Arap dünyasının, AB ve NATO'nun da sorumlulukları var. BM liderliğinde siyasi bir çözüm olmasını istiyoruz. Bir askeri çözüm kabul etmiyoruz." dedi.
Mülteci krizinin nedeni nedir? Türkiye Suriyelileri zorla mı gönderiyor? Türkiye mültecileri pazarlık aracı olarak mı kullanıyor? Türkiye mültecileri tehlikeye mi atıyor? Türkiye’nin AB ile imzaladığı GKA iptal mi edildi?
Mevcut krizin sorumlusu İdlib çatışmasızlık bölgesindeki gözlem noktalarını aşarak 1,5 milyonu Türkiye sınırına yığan Esad rejimi.. Bahar Kalkanı Harekatı hem milyonları göçmen durumuna düşüren insani felaketi önleme sorumluluğunu hem de terörle mücadeleyi içeriyor. Bunun için İdlib'de güvenli bölge oluşturulmasını öneriyor, önermekle kalmıyor sahayı da buna göre düzenliyor.
SETA Güvenlik Araştırmacısı Bilgehan Öztürk, İdlib’deki son gelişmeler üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamaları değerlendirdi.
Brexit sonrası dönemde İngiltere'yi bekleyen sorunların başında iç politika meseleleri ve bunların başında da İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan yükselen bağımsızlık talepleri geliyor.
Güvenlik toplantısında yol haritası çizildi. Öyle anlaşılıyor ki alınan ilk karar geri çekilmemek, verdiğimiz kayıpların etkisi ile alelacele masaya oturmamak oldu. Şüphesiz böyle bir kararı almak hem ciddi bir siyasi cesaret hem de askeri teknik kapasiteyi gerektiriyordu.