Merkelmania (Merkel Çılgınlığı)

Almanya gibi bazı ülkelerin krizle mücadelesi odağa oturtulurken Türkiye gibi ülkelerin başarıları görmezden geliniyor ya da istisnai durumlar ve bazı iddialar üzerinden spekülasyonlar yapılıyor.

Devamı
Merkelmania Merkel Çılgınlığı
Avusturya'nın Kovid-19 Mücadelesi Çok Boyutlu Kaos

Avusturya'nın Kovid-19 Mücadelesi: Çok Boyutlu Kaos

Avusturya hükümetinin, Kovid-19 kaynaklı sağlık krizi aylardır “geliyorum” demesine rağmen zamanı iyi kullanmadığı ve gerekli adımları atarak dersine iyi çalışmadığı, kriz Avrupa’da da patlak verdiğinde görülmüş oldu.

Devamı

Bu kavga sadece Trump'ın atraksiyonu değil. Çok katmanlı bir kapışma var ortada. Her geçen gün ABD medyası ve düşünce kuruluşları Çin'in virüs politikasını ve propagandasını anlatan yorumlara yer veriyor. Pandemi ve sonrasındaki ekonomik krizin olası stratejik sonuçlarına odaklanıyor. Pekin'in "küresel liderliğe yürüyüşünün" alarm zillerini çalıyor. Bahsettiğim kaygının sadece Cumhuriyetçilere özgü olmadığı açık.

AB ülkelerinin Koronavirüse yönelik ilk tepkisi nasıl oldu? Avrupa’daki aşırı sağ partiler Koronavirüs sonrası siyasetin tek kazananı olabilir mi? Koronavirüs sonrası oluşacak muhtemel küresel ekonomik kriz ve resesyondan AB ülkeleri nasıl etkilenir? AB içindeki güney-kuzey ayrımı yeniden mi ortaya çıkıyor? AB’de iş birliği ve “Birlik ruhu” Koronavirüs sonrası nasıl şekillenir?

Ankara'nın yardımları, uluslararası sistemin nereye gideceğine dair kaygıların yükseldiği bir dönemde önemli bir iş birliği arayışının uzantısı..

Kriz dönemlerinde, toplumlar yönetenlerin etrafında daha çok kenetleniyor. Bu bir varsayım değil. Sosyolojik çalışmalarla test edilen bir olgu.

Koronavirüs Salgını Güvenlik Problemine Dönüşür mü?

NATO yeni bir stratejik yaklaşım ve harekat tarzı belirlemek durumundadır. Aksi takdirde mevcut dağınık yapısı ve inisiyatif almaktan kaçınan tavrı ile Çin ve Rusya karşısında zor durumda kalacaktır.

Devamı
Koronavirüs Salgını Güvenlik Problemine Dönüşür mü
Kovid-19 Uluslararası Düzeni Gelecekte Ne Bekliyor

Kovid-19: Uluslararası Düzeni Gelecekte Ne Bekliyor?

Liberal-demokratik siyasetle kapitalist piyasa ekonomisi karışımı küreselleşme düzeni tökezlerken, siyasi devletçilik, kültürel milliyetçilik ve merkantilist ekonomiyi tek potada eriten yeni bir model yükseliyor.

Devamı

ABD bu defa küresel liderlik rolünü oynamaktan çok uzakta. AB ülkeleri kendi aralarında sağlık malzemelerini bile paylaşamıyor. Çin, PR görünümlü yardımlardan öteye geçemiyor. G20 bekleneni vermese de acil sağlık malzemelerinin paylaşımı, aşının bulunması ve küresel resesyonun çok yönlü tesirleriyle mücadele için küresel bir iş birliğine ihtiyaç ortada. Bu ihtiyaç giderek de azalmayacak aksine artacak.

Virüs sonrası İtalya'da 'siyasi mesafe' politikasına çeşitli kurbanların arandığı, aşırı sağın sesinin daha gür ve özgüvenli yükseldiği, bütçe krizi, mülteci krizi, Libya anlaşmazlığı gibi sorunların gölgesinde ilerleyen Roma-Brüksel ilişkilerine korona virüsü kaynaklı hayal kırıklığının eklendiği çok boyutlu bir senaryo bizleri bekliyor olacak.

Başkan Trump'ın "ABD'nin bencil çıkarlarını öne alırım, küresel sorumluluk tanımam" diyen kibrinin yarattığı belirsizlikler bile yeterli endişe doğuruyordu. Şimdi Trump, Johnson, Merkel dahil, dünya liderlerinin hiçbirisi konuşmalarındaki "yönetememe, kontrol edememe" hissiyatını örtemiyor.

Durum her ne olursa bu sürecin sonunda toplumlar sermaye ile Fransız İhtilali'nden bu yana kurulmuş ortaklığı terk ediyor. Devletler yeniden güçleniyor. Önemli olan bu mekanizmaların hangi ellerde nasıl şekil alacağı.

Koronavirüs salgını Almanya’da nasıl seyrediyor? Almanya’da ölüm oranları neden düşük? Alman hükümeti Koronavirüse karşı nasıl bir mücadele stratejisi izliyor? Alman kamuoyu Koronavirüs krizine nasıl tepki verdi? Koronavirüs krizinin siyasi sonuçları ne olacak?

Mesele ABD ve Çin arasındaki propaganda savaşına bırakılamaz. Uluslararası iş birliğine, dayanışmaya ve koordinasyona geçmek gerekecek. Yoğun korona diplomasisi için liderler geç kalıyor. Erdoğan'ın üç Avrupalı liderle yaptığı toplantı bunun ilk örneklerinden birisi olarak görülebilir. Doğru, ilk bencil, sorumsuz hatalar yapıldı. Çin, virüs hakkındaki bilgileri saklayarak salgını pandemi haline getirdi. İtalya ve İran tedbir almakta geciktiği için çok sayıda ölümle yüzleşti. Salgını en başta "ufak bir sorun" olarak gören ABD Başkanı Trump da nihayet pandemiyi kabullendi. Herkes bir yandan başının çaresine bakarken diğer yandan virüsle ortak mücadelenin yollarını aramalı. Geç kalmayalım, şimdi korona diplomasi zamanı.

Virüs krizinin mirası olacak çaresizlik, güvensizlik ve korku ortamının siyasi yansımalarını ancak kriz sonrası dönemde göreceğiz. Devletlerin kriz fırsatçılarının yalan haberlerine, korku yayan komplo teorilerine karşıysa ellerinde iki kalkanı var: Şeffaflık ve soğukkanlılık.

Salgının dünyada bazı dengeleri yerinden oynatabileceğini hesaba katmak gerek. Ulus-devlet sisteminin ve kapitalizmin çökmesi gibi büyük yapısal değişimler beklemek doğru değil. Ancak salgının uluslararası güç dengesinde bazı kaymalara katkı sunması mümkün.

Avusturya Koronavirüs salgınına karşı hangi önlemleri aldı? Avusturya’nın aldığı önlemler etkili oldu mu? Koronavirüse karşı Avusturya halkı nasıl reaksiyon göstermiştir? Koronavirüs önlemlerinin insan hak ve özgürlükleri açısından sıkıntılı noktaları nelerdir? Avusturya’nın Koronavirüs karşısındaki tutumunun AB’nin geleceğine etkisi olur mu?

Koronavirüsle mücadelede Çin, başarı sergilerken Avrupa salgının merkezi haline geldi. İtalya'da hastalıktan ölümler artarken, Batılı liderlerin koronavirüs tehdidine karşı tepkileri farklılaştı. Bunda ideolojik bakışların, mevcut sağlık sisteminin kapasitesinin ya da liderlik özelliklerinin etkili olduğu söylenebilir.

Her birimiz koronavirüs haberlerine odaklandık. Salgın korkusunun zengin, fakir; şu partili, bu partili dinlemediği, hepimizi eşitlediği günlerden geçiyoruz. Bir yandan virüsün yayılma hızını gözlüyoruz. Diğer yandan gündelik hayatımızı tedbirlerle yeniden düzenliyoruz.

Türkiye'nin uzun yıllardır başarıyla üstesinden geldiği mülteci meselesi, gelinen aşamada ciddi zorluklara yol açmaktadır. Türkiye bu yükün altından kalkabilmek adına Avrupa ülkelerine sorumluluk paylaşma çağrısında bulunmasına rağmen Avrupa ülkelerinin gerekli adımları atmamasının ardından Ankara mültecilerin ülkeden çıkışlarını engellememe kararını almıştır.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 44. sayısı çıktı.