Üçlü Zirve ve İdlib’in Kaderi

Tahran'da bugün çok kritik bir üçlü zirve gerçekleşiyor. Erdoğan, Putin ve Ruhani hem İdlib'in hem de İdlib sonrası Suriye'nin geleceğini belirleyecek önemli müzakerelerde bulunuyorlar.

Devamı
Üçlü Zirve ve İdlib in Kaderi
Uluslararası Kamuoyu Bugüne Kadar Suriye deki Harekà tlara Karşı Duyarlı

Uluslararası Kamuoyu Bugüne Kadar Suriye’deki Harekâtlara Karşı Duyarlı Bir Duruş Sergilemedi

SETA Güvenlik Araştırmacısı Necdet Özçelik İdlib konusunda Türkiye’nin ve uluslararası aktörlerin tutumu hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

Türkiye'ye yönelik negatif bir kampanyanın bayraktarlığını yapan Almanya'nın ve diğer bazı Avrupa Birliği üyesi devletlerin bu ani politika değişikliğinin arkasında hangi nedenler yatıyor?

Tahran’daki zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib meselesinde Rusya ve İran’ın Astana ve Soçi süreçlerinde verdikleri sözlere aykırı davranıp Türkiye’nin güvenliğini de tehdit edecek sonuçlara yol açacak şekilde hareket etmelerinin bu üç ülke arasında son dönemde söz konusu olan yakınlaşmayı da riske edeceğini muhatapları Putin ve Ruhani’ye açık bir şekilde hissettirecektir.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş Rusya’nın düzenlediği hava saldırısı hakkında değerlendirmede bulundu.

Rusya da savaş istemiyor ama radikallerden rahatsız. Savaş olursa olumsuz etkileniriz. Mülteciler, radikallerin sınıra yakın olması, İdlib sonrası rejimin gözünü Afrin’e dikmesi. Hepsi zor konular. 7 Eylül zirvesinden sonuç çıkacaktır.

Avrupa Açılımı

Türkiye Amerikan umursamazlığıyla erken bir dönemde çok sıcak gündem maddeleri üzerinden tanıştı. Suriye başta olmak üzere birçok konu Türkiye'nin Amerika'dan artık hiçbir beklentiye giremeyeceğini gösterdi..

Devamı
Avrupa Açılımı
Türk-Alman İlişkilerinin Önündeki Engeller

Türk-Alman İlişkilerinin Önündeki Engeller

Türkiye ile Almanya arasında son dönemde ilişkileri normalleştirerek her iki ülkenin de yararına olacak şekilde iş birliğinin öne çıktığı bir düzleme getirme çabaları görülüyor.

Devamı

Eğer rejim ve Rus askeri müdahalesi sınırlı olmanın ötesine geçerek kapsamlı ve cezalandırıcı bir askeri saldırıya dönüşürse, o zaman iki büyük gelişmenin ortaya çıkması olasıdır. Bunlardan birincisi, ılımlı silahlı grupların Rusya ve Suriye rejimine karşı radikalleşmesi, ikincisi ise Rusya’ya daha fazla maliyet getirebilecek şekilde Türkiye’nin Astana sürecine yabancılaşmasıdır.

Rusya ve Türkiye arasında ise İdlib konusunda yüzde yüz bir anlaşma söz konusu değil fakat her iki ülke de İdlib'deki düğümün çözülmesi için kilit bir rol üstleniyor.

SETA Enerji Araştırmaları Direktörü Kemal İnat Suriye meselesine Avrupa’nın dâhil olması durumunun Türkiye’nin politikasına etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Türkiye, Avrupa Birliği'yle ilişkilerini canlandırmak için 3 yıl aradan sonra Reform Eylem Grubu'nu toplarken, uzmanlar, bu sürecin tetikleyicisinin hem AB'nin hem de Türkiye'nin ABD'yle yaşadığı krizler olduğuna işaret ediyor. Bir diğer etken de Türk lirasının yaşadığı krizin Türkiye'nin yanısıra Avrupa Birliği için de ciddi sorun yaratma riski taşıması.

ABD saldırıları karşısında AB Türkiye ile yeniden stratejik ortak olmak istiyorsa, önce Türkiye ile olan ilişkisi açısından geçmişe yönelik muhasebesini yapmalı ve bundan sonra ikili arasındaki ilişkinin simetrik olacağını kabul etmelidir

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri Batı dünyasının Türk dış politikasındaki yeri hep önemli oldu. Batı’nın önemli parçalarından biri olan Avrupa’nın Türk devletleri için önemi ise, bilindiği gibi cumhuriyetin çok öncesine kadar uzanır. Osmanlı İmparatorluğu aynı zamanda bir Avrupa devletiydi ve yüzyıllar boyunca Avrupa’nın siyasi ve ekonomik yaşantısında önemli bir rol oynadı.

Hayatında Suriyeli mültecilerle sokakta karşılaşmaktan başka hiçbir ilişkisi olmayan..

İDLİB Suriye'de durumu netleşmemiş ender bölgelerden biri... Baştan beri de Rejim, Rusya, İran üçlüsünün hedefinde. Ancak şimdiye kadar İdlib'te hep ara formüller devreye girmişti.

Bu süreçte ABD ile benzer sorunlar yaşayan AB Türkiye ile ilişkilerini düzeltme eğiliminde. Bu olumlu gelişmenin rasyonel nedenleri var..

Yaklaşık 3 milyon sivilin yaşadığı ve muhalifler için her anlamda son kale konumuna gelen İdlib'in muhafazası; Suriye'nin geleceğinde siyasal bir çözümü hayata geçirecek, yeni bir siyasal yapının inşası için önem arz etmektedir.

Transatlantik ittifakın Avrupa yakasında derin kaygılar var. "Batı ittifakı" olgusu Avrupa başkentlerinin güvenlik başta olmak üzere milli çıkarlarını garanti etmiyor. Aksine Washington giderek "sorunun kendisi" haline dönüşüyor.

Sayısı 4 milyonu bulan mülteciyi yıllardır misafir eden bir topluma hayırseverlik ve yardımlaşma dersi vermek kimsenin haddine değil..

Türkiye kendisine yönelik "finansal atakla" mücadeleye devam ediyor.