İtalya İslam’a Bir Güvenlik Sorunu Olarak Yaklaşıyor

İtalyan devletinin sergilediği güvenlik ve terörle mücadele odaklı yaklaşım, İslam konusunda Müslümanları da süreçlere dahil eden politikalar benimsemesine engel oluyor.

Devamı
İtalya İslam a Bir Güvenlik Sorunu Olarak Yaklaşıyor
Kaşıkçı Skandalı ve Bölgesel Düzen

Kaşıkçı Skandalı ve Bölgesel Düzen

Kaşıkçı skandalında Riyad'ın etrafındaki çember daralıyor. Bir yandan her geçen gün olayın yeni detayları açığa çıkıyor. Diğer yandan da Riyad üzerindeki diplomatik baskı yoğunlaşıyor.

Devamı

Erdoğan'ın mesajı AB başkentlerine "stratejik hesapları" yeniden yapmaya davet niteliğinde. "Trexit zamanı geldi mi" henüz net değil. Ancak mevcut durumun sürdürülemezliği ise gayet açık.

Cumhurbaşkanımızın Almanya ziyareti ile son üç yılda oldukça gerilen Türk-Alman ilişkilerinde beyaz bir sayfa açılmasının ve siyasi ilişkilerin normalleştirilmesinin ilk adımı atılmış oldu.

Karşılıklı ekonomik ilişkilerimiz iki ülke için de vazgeçilmez boyutta.. Ancak öyle gözüküyor ki Alman siyasetçiler henüz yeterince cesur değil..

İç konsolidasyona sahip bir lider olarak Erdoğan türbülansa giren uluslararası sistemde öncü bir siyaset yürütüyor.

SETA'dan 'Avrupa Birliği'ndeki Fay Hatları' Paneli

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından "Avrupa Birliği'ndeki Fay Hatları" konulu panel düzenlendi.

Devamı
SETA'dan 'Avrupa Birliği'ndeki Fay Hatları' Paneli
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya Ziyareti 'Yakınlaşma' Getirdi mi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya Ziyareti 'Yakınlaşma' Getirdi mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Hristiyan Birlik Partileri ve Sosyal Demokratlardan oluşan “Büyük Koalisyonun” rasyonel gerekçelerle arzu ettiği Almanya ziyareti iki ülke hükümetlerini birbirine yakınlaştırdı.

Devamı

İki liderin yaptığı açıklamalar, oldukça önemli konuların en üst düzeyde görüşüldüğünü gösteriyor. Terör meselesinden, mültecilere, ekonomik yatırımlardan, savunma sanayi alanındaki işbirliğine kadar geniş bir yelpazede.

Terörle mücadele, mülteci ve insani yardım konularında Almanya ve Türkiye'nin karşılıklı iş birliği ve ortak çalışmaları iki ülke için de bu zor süreçte ilişkilerin yeniden rayına oturtulması - Türkiye'nin sadece Almanya ile değil Avrupa Birliği ile münasebetlerini de yeniden güçlendirecektir.

Amerikan Başkanı Trump’ın gerek Almanya’nın gerekse Türkiye’nin bağımsız dış politikasını hedef alan yaptırımlarına ve serbest ticareti engellemeye yönelik politikalarına karşı da iki ülke birbirine ihtiyaç duyuyor.

Türk-Alman ilişkilerini normalleştirmede Merkel'e zorlu bir görev düşüyor. Hem Avrupa siyaseti hem de kendi ülkesi için Türkiye'ye olan ihtiyacı iyi biliyor. Ancak birkaç yıldır Alman kamuoyunda yükseltilen Türkiye ve Erdoğan karşıtlığının bitirilmesi ve algı toparlamasının yapılması gerekiyor.

Son iki üç yılın tortuları aşılabilirse Ankara-Berlin arasında yeni bir "stratejik ortaklık" şekillenebilir. Bunun temel sebebi aslında ABD Başkanı Trump ve Erdoğan'ın peş peşe yaptığı BM Genel Kurul konuşmalarında bulunabilir. Sundukları "uluslararası sistemin geleceği" vizyonlarındaki farktan anlaşılabilir.

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı mülteci meselesinin Türkiye – AB ilişkilerine etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “dünya beşten büyüktür” söylemi, Almanya ve Japonya’nın istediği gibi, beş daimi üyenin sayısının artırılıp kendisine de veto hakkı verilmesi talebini ifade etmiyor. Aksine Türkiye, bütün BM üyelerinin barışın korunması için hak ve sorumluluk üstleneceği veto engelinin olmadığı adil bir BM sistemi istiyor.

Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Yusuf Özkır, Başkan Erdoğan’ın BM konuşması hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran: Ortadoğu yeni bir dönüşüm sürecinden geçiyor.

SETA DC ve MÜSİAD ABD'nin New York'ta ortaklaşa düzenlediği panelde konuşan Emine Erdoğan, mülteciler, insani yardım ve Türkiye örneği konularında değerlendirmelerde bulundu.

Malcolm X'in kızı İlyasa Şahbaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın babasının mirasını temsil ettiğini söyledi.

Soçi mutabakatıyla İdlib'i kapsamlı bir askeri harekatın hedefi olmaktan kurtaran Türkiye hem kendi ulusal güvenliği hem de bölgede yaşayan 3,5 milyondan fazla sivil adına büyük bir kazanım elde etmiş oldu.

Türkiye yaptığı iki askeri harekat ile Suriye'de aktif olan DEAŞ ve PKK örgütlerine ağır darbe vurduktan sonra şimdi de İdlib'te hem diplomatik hem de askeri ayağı olan hibrid bir çözümü hedefliyor.