Irkçılık Virüsü Amerikan İmparatorluğunun Sonunu Getirir mi?

Amerikan toplumunun genlerine işlemiş ırkçılık ve yabancı düşmanlığı hastalığı, dünyanın hâlen en güçlü ülkesi olan ABD’nin en zayıf tarafını oluşturuyor.

Devamı
Irkçılık Virüsü Amerikan İmparatorluğunun Sonunu Getirir mi
ABD de Yaşananlar Küreselcilerle Yerelcilerin Bilek Güreşidir

ABD’de Yaşananlar Küreselcilerle Yerelcilerin Bilek Güreşidir

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, ABD’de yaşanan protesto olayları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Washington DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat, ABD’de yaşanan protesto olaylarını değerlendirdi.

19. yüzyılda 750 bin Amerikalının ölümüyle sonlanan iç savaşı kölelik karşıtları kazansa da ırkçılık ortadan kaldırılamadı. 1960'lardaki sivil haklar mücadelesi kurumsal ayrımcılığı federal suç haline getirse de ırkçılık fiilen devam etti. Derinleşen gelir dağılımı sorunları yetmezmiş gibi polis şiddeti de sık sık siyahlar için gündelik hayatı çekilmez kıldı.

Amerika'daki gösterilerin hala polis şiddetine karşı yapıldığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Mesele artık bambaşka bir yere savrulmuş durumda. Malumunuz bir siyahi ilk kez bir polis tarafından öldürülmüş değil. Ve göstericilerin büyük çoğunluğunun maalesef umurunda bile değil. Onlar buradan başka bir siyasal zafer devşirme peşinde.

Çin’de en üst yasama ve danışma organlarının bir araya geldiği Ulusal Halk Kongresi'nde alınan kararlar ve verilen mesajlar, ABD-Çin hattındaki gerilimin daha da artacağının işareti.

Odak: “Nefes Alamıyorum” | Siyah Amerika'nın Feryadı

Malcolm X’in 58 yıl önce söylediği bu sözler bugün de geçerliliğini koruyor. Beyaz çoğunluğun siyahi toplumun tecrübesini anlamayı reddettiğini, özneliğini kabul etmediğini, şikayetlerini görmezden ve feryadını duymazlıktan geldiğini görüyoruz.

Devamı
Odak Nefes Alamıyorum Siyah Amerika'nın Feryadı
Demek ki Her Yerde Olabiliyormuş

Demek ki Her Yerde Olabiliyormuş

Amerika'da siyahilere yönelik polis şiddeti yeni değil. Sıkça karşılaşılan bir durum. Bunu protesto etmek için zaman zaman gösteriler de yapılır. Ancak bu kez ortalık birbirine girdi. Hızla bütün şehirlere yayılıyor. Korona salgını bile unutuldu. On binlerce insan sokaklarda. Gösteriler yağmaya ve şiddete dönüştü. Ölüm ve yaralanma haberleri artıyor. Başta polis merkezleri olmak üzere devlet binaları ateşe veriliyor.

Devamı

ABD'de bir hafta içinde yaşananlar hem geleneksel medya hem de sosyal medya bağlamında yeni tartışmaların önünü açacak gibi görünüyor.

Son günlerde uluslararası medyanın gündemine yansıyan haberlerden biri İran’ın 5 akaryakıt tankeri göndererek ABD baskısı altında sıkışan Venezuela’ya yardım ettiğine dair haberler oldu.

Salgın sonrası jeopolitik denklemler Türkiye'nin bölgesel rolünü güçlendirecek bir değişime işaret ediyor.

2015 yılında İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimî üyesi beş ülke ve Almanya (P5+1) arasında nükleer sorunun çözümüne dair anlaşma (Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP) imzalandığında birçok uzman, artık ABD ve Avrupa ile sorunlarını çözen İran’ın bölgede yayılmacı bir politika izleyeceği ve Orta Doğu’yu domine edeceği öngörüsünde bulunmuştu. Ancak Tahran’ın bölgede zaten belli bir süredir izlediği nüfuz politikasının belki kuvvetleneceğini ama bu politikanın İran’ın bölgedeki etkinliğini artırmak yerine yıpranmasına yol açacağını söyleyenler de vardı ki, bu satırların yazarı bu ikinci gruba mensuptu.

Açık Semalar Anlaşması nedir? Açık Semalar Anlaşması’nın önemi nedir? ABD neden Açık Semalar Anlaşması’ndan çekilmek istedi? ABD’nin Açık Semalar Anlaşması’ndan çekilmesinin kısa vadeli sonuçları neler olabilir? ABD’nin Açık Semalar Anlaşması’ndan çekilmesinin orta-uzun vadeli sonuçları ne olabilir?

Libya'da askeri denklem değiştikçe diplomasi arayışları da öne çıkıyor.

Ne yazık ki günümüz dünyasında hakkaniyetli bir barış planını hayata geçirecek bir güç dengesi bulunmuyor.

SETA Washington D.C. Koordinatörü Üstün, soğuk savaştan beri dünyayı dizayn eden ABD'nin yeni tip koronavirüs kriziyle beraber bu gücünü kaybettiğini dolayısıyla nüfuz sahibi olduğu bölgelerde askeri gücünde köklü değişikliklere gidebileceğini savundu.

Uzunca bir süredir negatif faiz politikası uyguluyan AB ve Japonya’nın ardından ABD de bu politikayı gündemine aldı. Ancak koronavirüs krizinin çözümü negatif faizde değil. Aksine bu sistem, kredi dengelerini bozup büyümeyi olumsuz etkiliyor

Kovid-19 salgınının ABD ekonomisinde uzun süreli bir krize yol açacağını belirten uzmanlar, petrol fiyatlarındaki düşüşün kaya petrolü üreticilerini iflasın eşiğine getirdiğini, işsizliğin tarihin en yüksek seviyesine çıktığını kaydetti.

Bugüne kadar dünya genelinde 4 milyona yakın insanı etkileyen koronavirüs (Covid-19) Afrika Kıtası’nda da 66 binden fazla kişiyi enfekte ederek etkisini giderek arttırıyor. Afrika’da sayıları giderek artan pozitif vakalar başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere Dünya Sağlık Örgütü’nü (DSÖ) de harekete geçirdi.

Prof. Dr. Kemal İnat, 'dünyanın herhangi bir köşesindeki herhangi bir vatandaşını korumak için derhal harekete geçen Amerika' imajının Kovid-19 salgını sürecinde, 'içeride on binlerce insanını korumaktan aciz Amerika'ya dönüştüğünü söyledi.

Uzmanlar, ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni tip koronavirüs krizi nedeniyle 3 Kasım 2020'deki başkanlık seçimlerinde Demokrat Partili Joe Biden karşısında güç kaybedebileceğini belirtiyor.