Avrupa Birliği’nin Doğu Akdeniz Yaklaşımı

Türkiye'nin Doğu Akdeniz stratejisi an itibariyle sağlam temellere oturmuş ve emin adımlarla ilerliyor. Bu haldeki AB, Türkiye karşısında Doğu Akdeniz'in etkin bir aktörü olamayacağı gibi Türkiye'ye karşı güç kullanması da muhtemel değildir.

Devamı
Avrupa Birliği nin Doğu Akdeniz Yaklaşımı
Türk-Yunan Anlaşmazlığında Çatışma Riski Ne Kadar Yüksek

Türk-Yunan Anlaşmazlığında Çatışma Riski Ne Kadar Yüksek?

Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan arasında bir silahlı çatışma yaşanırsa bunun müsebbibi başta Fransa olmak üzere Atina’ya destek veren AB ülkeleri olacaktır.

Devamı

Yunanistan hep Batı'nın şımarık çocuğu olmuş ve Türkiye'ye karşı kullanılmıştır. Günümüzde ise yine hakkı olmayan alanlarda hak iddia ediyor..

Almanya’nın ara buluculuk çabalarının başarılı olması ise Berlin’in Paris’i dizginleme konusunda ne kadar başarılı olacağına ve Türkiye ile Yunanistan ve GKRY arasındaki sorunda tarafsız bir tavır gösterip gösteremeyeceğine bağlı olacak.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Türkiye’nin Karadeniz’deki doğalgaz keşfinin dış politika üzerindeki etkisini değerlendirdi.

Keşfi Kendi Kaynaklarımızla Yapmış Olmamız Her Şeyden Kıymetli

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Türkiye’nin doğalgaz keşfi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Keşfi Kendi Kaynaklarımızla Yapmış Olmamız Her Şeyden Kıymetli
Sismik ve Sondaj Gemilerimiz Akdeniz deki İddialarımızı Güçlendirdi

Sismik ve Sondaj Gemilerimiz Akdeniz’deki İddialarımızı Güçlendirdi

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Karadeniz’deki rezerv keşfinin Doğu Akdeniz’deki gelişmelere etkisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Nurullah Gür, Karadeniz’deki doğalgaz rezervi keşfinin Türkiye ekonomisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Enerji Araştırmaları Direktörü Kemal İnat, Karadeniz’deki doğalgaz keşfinin Türkiye’nin dış politikası üzerine etkilerini değerlendirdi.

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, Karadeniz’deki doğalgaz keşfinin Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası güçlerle ilişkileri üzerindeki etkisini değerlendirdi.

SETA Enerji Araştırmacısı İsmail Kavaz, Türkiye’nin Karadeniz’deki doğalgaz rezervi keşfini değerlendirdi.

Berat Albayrak’a yönelik geçmişte yapılan linç kampanyalarının sebebi şimdi daha iyi anlaşılıyor. Ekonomi üzerinden bugünlerde devam eden saldırıların arka planını da birkaç sene sonra çok daha iyi anlayacağız...

Keşfedilen doğalgaz rezervinin Türkiye'nin enerji politikasında doğrudan ve uluslararası konumunda dolaylı etkilerinin olacağı açık. Coğrafi konumu sebebiyle enerji nakil hatlarının merkezinde olan bir ülke olmaktan enerji üreten ve ileride ihraç etmeyi hedefleyen bir noktaya geçiyor.

Karadeniz’deki 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervi Türkiye’nin en büyük keşfi olsa da bu bir başlangıç. Daha büyük rezervlerin bulunması sürpriz olmayacak. Bu rezerv, 40 milyar $’lık ithalatı bitirip cari açığa son verecek

Bugüne kadar kendi gemileriyle 9 derin deniz sondajı yapan TPAO son sondajında önemli bir rezerv buldu. Uzun soluklu olan arama ve sondaj faaliyetlerinin başında mutlu sona ulaşması, uluslararası platformlarda Türkiye’nin etkinliğini artıracaktır.

Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz rezervi yalnızca ekonomik boyutuyla değil, stratejik açıdan da epey önemli ve Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda uluslararası siyasette alacağı konum açısından da tarihi bir dönüm noktası olduğuna işaret ediyor.

Keşfedilen doğal gazda süreç nasıl işledi? Türkiye’nin keşfettiği enerji kaynağının büyüklüğü ne kadardır? Keşfedilen doğal gaz kaynağı ekonomik olarak ne anlama geliyor? Karadeniz’de keşfedilen doğal gazın Doğu Akdeniz’de yaşanan rekabete etkisi olur mu? Derin deniz sondajları devam edecek mi?

Tüketicilerin akaryakıt ve doğalgaz harcamalarının azalması anlamına gelen tarihi keşfin Türkiye'nin teknolojik hamlelerine önemli bir ivme kazandıracağı anlaşılmaktadır. Bu hamleleri destekleyen ve hızlandıran en önemli etkinin de enerji olacağı aşikârdır. Aslında bu dönüşüm her kesimden insanın hayalini kurduğu bir devrin de başladığını göstermektedir. Bu hayal kendi teknolojisini üretmeye başlayan Türkiye'nin enerjide de bağımsız olma yolunda ilerlemesi olarak tanımlanmaktadır.

Kapasite inşası etkin ve bağımsız bir dış politika vizyonuyla buluştuğunda Türkiye giderek risklerden korkan değil fırsatların peşinden giden, en temelde ise ulusal çıkarlarından taviz vermeyen bir ülke haline gelmekte.

Müjdenin 'Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfi' ve 'çok daha zengin enerjinin yalnızca bir parçası' olması ülkemiz için yeni bir başlangıçtır.