Türkiye Ekonomisinin Darbe ve Darbe Girişimleriyle İmtihanı

Darbecilerin kullandıkları araç farklı olsa da, ortak bir nokta var: Milli ekonomiye, ekonomik bağımsızlığa ve ekonomik kazanımların halka dağıtılmasına duyulan alerji.

Devamı
Türkiye Ekonomisinin Darbe ve Darbe Girişimleriyle İmtihanı
65 Hükümetin Ekonomide Önceliği Ne Olacak

65. Hükümetin Ekonomide Önceliği Ne Olacak?

Türkiye'nin yüksek büyüme rakamları ile yüksek gelirli ekonomiler arasına girme zamanı geldi. İhracattan savunma sanayiine, Ar-Ge'den enerji projelerine, her alanda ciddi adımlar atılması elzem.

Devamı

Katar'ın sahip olduğu yaklaşık 250 milyar dolar fonun yön arayışı içerisinde olduğu bir dönemde, Türkiye'nin doğrudan yabancı yatırımlar için yatırım ortamını iyileştirme konusunda atacağı adımlar sayesinde farklı ülkelere giden fonlar, Türkiye'ye çekilebilir.

Türkiye örneği, İslam ülkelerine örnek olabilecek alternatif bir ekonomik sistem olabilir mi?

Cazibemizi artırmak için, hem ilgili stratejiyi iyi belirlemeli hem de ona, layıkıyla bir tanıtım ve diplomasi yüklemeliyiz.

Gelir dağılımında eşitsizliği gösteren Gini katsayımız 0.40 seviyesinde. Hızlı büyüme dönemlerinde bozulma eğilimi gösteren bu rakamı aşağıya çekerek hem zenginleşen, hem de refahı daha adaletli paylaşan bir toplum olma gereksinimimiz var.

Cari Denge Başarısının Ardındakiler

Cari denge ihracattan dahi destek almadan yılların rekorunu kırarak ekonomimizi memnun etti ancak bu eğilimin sürebilmesi için yapısal düzelmeleri güçlendirmek şart.

Devamı
Cari Denge Başarısının Ardındakiler
Kolesterol Zirvede

Kolesterol Zirvede

BM'nin UNCTAD kanadı, ekonominin yıllık kolesterol check-up'ını her yılın başında yapmak amacıyla, küresel FDI trendini mercek altına alıyor.

Devamı

İran ekonomisi için yepyeni bir dönemin resmen başlamış olduğu ortada.

Türkiye, sahip olduğu ekonomik ve siyasi istikrar ile doğrudan yabancı yatırımların yönleneceği, yabancı yatırımlar için merkez olacak ülkelerin başında gelmektedir.

5 aylık süre içerisinde siyasi istikrarsızlığın ekonomide çarkların yavaşlamasına, belirsizliğe ve büyük projelerin geleceği konusunda endişelere yol açtığını gördük.

2013 yılında cari açık ve ekonomik büyüme arasında tercih noktasına gelmemek için, ekonomide uygulanacak uzun vadeli yapısal önlemler ile cari açığı artırmadan ekonomik büyümenin sağlanması gerekmektedir.

1980'li yılların başından beri ülkenin en can yakıcı meselesi olan Kürt meselesi ekonomik anlamda yalnızca Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'ni değil tüm ülkeyi olumsuz etkilemiştir. Son 30 yılda, başta eğitim, sağlık ve bayındırlık yatırımları olmak üzere gerekli alanlara ayrılması gereken kaynakların askeri harcamalara aktarılması ülkeye çok büyük yük getirmiştir. Bu nedenle, özellikle de 1990'lı yıllarda gerçekleşen yüksek enflasyon, dış borç, yüksek bütçe açığı ve cari açık nedeniyle iç ve dış şoklara karşı dirençsiz hale gelen ekonomi kırılgan bir yapıya bürünmüştür.

SETA tarafından hazırlanan “AK Parti Dönemi Türkiye Ekonomisi” başlıklı rapor, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da konuşmacı olduğu bir panelle kamuoyuna tanıtıldı.

Yeni teşvik sistemi hem yerli yatırımcının yatırım yapmasında hem de doğrudan yabancı yatırımcıların ülkeye çekilmesinde aktif bir rol oynayacaktır.

Hızlı büyüme dönemlerindeki yüksek cari açığın sorun olmaması için, en önemli yapısal nedenlerden olan enerjide dışa bağımlılık azaltılmalıdır.

Türkiye ekonomisi, 2002 yılından bu yana sürdürülen reformlarla desteklenen tutarlı iktisat politikaları ile istikrarlı bir görünüm arz etmektedir.

30 NİSAN’DA AK Parti, kapatma davasına karşı “cevap” olarak tanımladığı savunmasını verdi. Dava açıldıktan sonra bütün dikkatlerin üzerinde olduğu AK Parti, ilk hafta yaptığı çıkışları saymazsak, bekleme süreci içerisine girmişti.

2007 yılı içerisinde Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye 21.9 milyar dolara ulaştı. 2001 senesine kadar 1 milyar doları yakalayamamış olan yabancı sermaye girdisi, 2001-2003 arasını iniş çıkışlarla, 2003 sonrasını ise artan trendle geçirdi.

Hükümet içinde bulunduğumuz seneyi tamamlarken yeni ekonomi eylem planını açıkladı. Bir çok temenniyi içerisinde barındıran plana göre: “3 aylık eylem planı, herhangi bir mali tablonun yeniden şekillenmesi değil, mali planın 2007'nin son çeyreğine rastlayan kısmını oluşturuyor. Yeni dönemde ekonomide eksen değişikliği söz konusu. Bu dönemde büyüme ile istikrara geçiş dönemi başlatılıyor. 2007 - 2013 döneminde makroekonomik eksen, piyasa ekonomisinin sürdürülmesine dayalı şekillenecek. Bütçe dengesi, cari denge, tasarruf-yatırım dengelerinde 2007-2012 döneminde alt yapı sağlamlaştırılacak. Temel reform alanları genel ve sektörel verimliliği artırmaya yönelik alacak. Yeni dönem, "düşük kamu borcu ve istihdam dönemi" olacak. Reformlar konusunda herhangi bir yavaşlama olmayacak. Kısa dönemde, sosyal güvenlik reformu yasalaşması için TBMM'ye sunulacak. Bütçe ve ekonomik büyüme açısından önem arzeden enerji sektörüne dönük tedbirler, YPK ve Enerji Zirvesinden çıkacak kararlara paralel, kısa sürede açıklanacak.” Ana satırbaşlarına ve planın geneline baktığımızda istihdamın artırılması, sanayinin güçlendirilmesi, kamu mali reformuyla beraber istikrarın sürdürülmesi endişelerinin ön plana çıktığını görüyoruz.