"Kurucu Felsefe'ye Dönüş" Siyasal Yenilenme ve AK Parti

AK Parti'nin 5. Olağan Kongresi öncesi yaşanan sıkıntılar ve Kongre ile ortaya çıkan tablo üzerinden partinin yeni bir evreye geçtiği tartışmaları yapıldı.

Devamı
quot Kurucu Felsefe'ye Dönüş quot Siyasal Yenilenme ve AK Parti
5 Soru Anayasal Açıdan Seçimlerin Yenilenmesi Süreci

5 Soru: Anayasal Açıdan Seçimlerin Yenilenmesi Süreci

Kılıçdaroğlu'na hükümet kurma görevi verilmesi çok anlam taşımamaktadır, çünkü MHP desteklemediği sürece CHP'nin güvenoyu alabilecek bir hükümet kurması imkânsızdır.

Devamı

Koalisyon görüşmelerinde öne çıkan ve anlaşma sağlanamayan konuların başında CHP'nin restorasyon söylemi gelmekte.

Koalisyonlar büyük dönüşüm beklentileri üzerinden değil çalışabilecek asgari müşterekler ve mütevazı hedefler üzerinden kurulmalı.

Muhalefetin eli zorda... Mevcut durum, AK Parti'nin taşıdığı iktidar sorumluluğunun bir muhalefet partisi tarafından paylaşılmasını gerektiriyor.

Özellikle bizim gibi siyasetin ekonomiyi şekillendirdiği gelişmekte olan ülkelerde koalisyon hükümetleri ile yapısal problemleri çözmek, büyük yatırımlara girişmek, ülke algısını olumlu yapmak ve yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmek maalesef zor gözüküyor.

Analiz: 7 Haziran Seçimine Doğru Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)

Bu çalışma 7 Haziran'daki genel seçime doğru Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'yi analiz etmeyi amaçlamaktadır.

Devamı
Analiz 7 Haziran Seçimine Doğru Cumhuriyet Halk Partisi CHP
Türkiye'nin Gücü ve Fırsatlar V Avrupa Pazarında Büyüyoruz

Türkiye'nin Gücü ve Fırsatlar V: Avrupa Pazarında Büyüyoruz

İlk çeyrekte AB'ye ihracatımız yıllık bazda dolar olarak % 12,3 düştü ancak bu dönemde euro da, dolar karşısında % 18'e yakın değer kaybetti. O halde aynı ihracata euro cinsinden bakalım dediğimizde, %6,5 oranında bir artışa şahit oluyoruz. İşte bu da, AB'de pazar payımızı arttırdığımıza işaret ediyor. Bununla birlikte, dünya ticaretinden neredeyse hiç bir ülkenin arzu ettiği desteği alamadığı bir dönemden geçiyoruz.

Devamı

Bir pazarlama paketi edasıyla hazırlanmış beyannamedeki yeni seçim dili, Kılıçdaroğlu'nun 2011'den itibaren CHP'yi dönüştürme stratejisinin geldiği yeni bir açılım aşamasını gösteriyor.

AK Parti bu hafta Türkiye tarihinin belki de en olağan 'olağanüstü' kongresini gerçekleştirdi.

AK Parti'nin genel başkan değişimi gündemiyle toplanan olağanüstü kongresi, Erdoğan'ın süreç yönetimindeki liderliği ve Davutoğlu'nun taban ve teşkilatlara güven veren konuşmasıyla, parti bütünlüğünü pekiştiren, değişim korkusunu bertaraf eden şekilde sonuçlandı.

SETA analisti Hatem Ete, yeni dönemde, öteden beri Anayasa'da mevcut olan ancak cumhurbaşkanlarının teamül olarak kullanmadığı veya istisnai olarak kullandığı yetkilerin normal bir şekilde kullanılmaya başlanacağının altını çizdi.

Erdoğan'ın muhtemel Cumhurbaşkanlığı da AK Parti'nin üç dönem kuralını sürdürme kararı da, AK Parti'ye kontrollü bir değişim ve yenilenme imkânı tanıyacağı için tarihi bir öneme sahiptir.

AK Parti siyaset yapımında daha da yalnızlaşabilir. Tedrici demokratikleşme yükünü tek başına taşımaya devam ettikçe, AK Parti'nin siyasi hegemonyasını sürdürmemesi için bir sebep bulunmuyor.

28 Mayıs'ta Taksim Gezi Parkı'nda belli hassasiyetlerle sempati uyandırarak başlayan barışçıl eylemler, polisin orantısız ve yanlış müdahalesi sonrasında radikal sol grupların militanlığı ve ulusalcılarca asıl sahiplerinden çalındı, Taksim Platformu'nun talepleri listesiyle de sivil vesayet gösterisine dönüştü. Demokrasiler açısından son derece sağlıklı ve meşruluğu su götürmez başlangıç, gelişen momentumdan kargaşa çıkarmak suretiyle Başbakan'ı ve AK Parti'yi zayıflatma, uzak ihtimal de olsa düşürme hareketi devşirmeye çalışanlarca gölgelendi. Barışçıl olmaktan uzaklaşıp vandalizme dönüşen olaylarda, biri polis komiseri ikisi eylemci olmak üzere üç vatandaş hayatını kaybetti, içlerinde ağır yaralılar da olmak üzere onlarca polisle birlikte çok sayıda vatandaş yaralandı, kamu mallarına zarar verildi.

AK Parti'nin kimlik bileÅŸenleri ve almış olduÄŸu %50 oy oranı, yeni bir merkez saÄŸ formülasyonuyla karşı karşıya olduÄŸumuzu gösteriyor. 

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı uzun bir çalışma sonunda Kürt sorunu konusunda bir başucu kitabı hazırladı. Dünden bugüne Kürt sorunu hakkında kaleme alınmış tüm belge ve raporların bir araya getirildiği kitap, hem analitik, hem de ansiklopedik bir kaynak niteliğinde. Çalışma, 23 Nisan 1920 TBMM'nin açılışı ile başlayıp, Demokratik Açılım süreciyle son bulan 90 yıllık bir öyküyü belgeler üzerinden ele alıyor. Gazi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi ve SETA Vakfı uzmanı Hüseyin Yayman tarafından uzun bir çalışmanın sonucunda hazırlanan Türkiye'nin Kürt Sorunu Hafızası isimli kitap, bu konuda yazılmış gizli-açık tüm belgeleri bir araya getiriyor. Çalışma, devletin belgelerinden partilerin çalışmalarına değin tüm literatürü tek tek irdeleyerek bir hafıza tazelemesi yapıyor.

AK Parti’nin sözcülüÄŸünü üstlendiÄŸi siyasal deÄŸerlerin karşıtlığında kendisini üreten yeni bir siyasal kimliklenme süreci yaÅŸanmaktadır.

Dış borçların yapısı, borç krizleri ve stand-by anlaÅŸmaları, borçlanmayı azaltmak ve sürdürülebilir bir borç yönetimi için öneriler... Dış borç Türkiye gibi yükselen piyasalar ve azgeliÅŸmiÅŸ ülkeler için en önemli problemlerden birisi olmuÅŸtur. Artan borçlar hem borç yükünü artırmış hem de dış borç anapara ve faiz ödemelerini ağırlaÅŸtırmıştır. Bu da borç ile finanse edilen yeni yatırımların üretim hacminde saÄŸladığı artışların giderek azalmasına ve bir noktada üretimdeki artışların, dış borçların ödenmesi için gereken anapara ve faizlerin altına düÅŸmesine neden olmuÅŸtur. Dolayısıyla, makroekonomik istikrarın saÄŸlanması için gereken en temel unsurların başında, borcun sürdürülebilirliÄŸinin saÄŸlanması ve borç yükünün makul seviyelere indirilerek bu seviyelerde tutulması gelmektedir. Dış borç sorununun baÅŸladığı 1950- 1960’lı yıllar, yüksek borçlanma nedeniyle hem IMF ile stand-by anlaÅŸmaların yapıldığı hem de borç ötelemelerinin yoÄŸun olduÄŸu bir dönem olmuÅŸtur.