Küresel ekonomik güç dengesinin gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere evrildiği bir dönem yaşıyoruz. Türkiye ekonomisi de dikkat çeken ve ilgiyle izlenen ülkelerin başında geliyor.
Devamı
Doğal gazda tüm aktörlerinin bir şekilde Türkiye'den yolunun geçmesi ve bu gazın sadece Türkiye üzerinden transfer edilebilecek olması, Türkiye'yi vazgeçilmez kılıyor.
Türkiye de karmaşık bir sahnede yer alıyor: Bir yandan muhitimizdeki değerimiz artarak daha iyi anlaşılıyor. Diğer yandan da, yan bahçedeki kavga çitlerin üstünden topraklarımıza taşırılmak isteniyor.
İran ile P5+1 ülkeleri arasında yapılan anlaşmanın ekonomik boyutunu SETA Ekonomi Direktörlüğü'nden Hatice Karahan değerlendirdi.
Doğu Anadolu bölgesine sınırı olan İran'la sınır ticaretinin gelişmesi Türkiye'deki bölgesel kalkınmaya pozitif katkı yaparken, aynı zamanda bu bölgenin iş ve ticari ilişkilerde cazibe merkezi olma yolunu açacaktır.
Murat Yeşiltaş: Suriye iç savaşı sonlandırılmadan IŞİD'i bir öncelik haline getirmek, örgütün daha da güçlenmesine neden olmaktadır. Suriye'nin vekâlet savaşlarının bir parçası olmaktan bir an önce çıkarılması gerekmektedir.
Devamı
Seçim beyannamelerinde kapsayıcı büyümeye verilen önem ne anlam ifade ediyor? Türkiye, 2002'den bu yana kapsayıcı büyümede nasıl bir mesafe kat etti? Ekonomik büyümenin daha kapsayıcı olması için neler yapılmalıdır?
Devamı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, eğer Türkiye bugün itibariyle bir nükleer enerji santraline, yani sadece Akkuyu Nükleer Santrali'ne sahip olmuş olsaydı, elektrik tüketimin yüzde 17'si bu santralden karşılanacaktı.
Güçlü ekonomisi ve siyasi istikrarıyla Türk Akımı projesinin hayata geçirilmesi için gereken ortamı ve şartları sunan Türkiye, enerji projeleri için güvenli bir liman özelliği taşıyor.
Yenilenebilir enerji, bir taraftan büyüme trendini devam ettirmek isteyen, bunun sonucunda da enerji maliyeti artan ülke ekonomisinde enerji sorununa önemli bir çözüm getirecek.
Türkiye'nin mevcut durumda ulusal kaynaklarıyla enerji talebini karşılayamadığı ve enerji ihtiyacının büyük bir kısmını ithal ettiği gerçeği hesaba katıldığında, partilerin enerji konusunda seçim sonrasında neyi planladıkları önemli.
Özellikle 2004 yılında dönemin Başbakanı Erdoğan'ın İran ziyaretiyle yumuşayan ilişkiler, ticaret ve yatırım anlaşmalarına gözle görülür bir ivme kazandırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin ikincisine katılmak için İran'a bir ziyarette bulundu.
Batılı başkentlerde kullanılan Türkiye'nin "Batı'dan, NATO'dan uzaklaştığı" söylemi iç siyasette yaşanan kutuplaşmadan ve AK Parti karşıtlığından elverişli malzeme temin ediyor.
Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarını hedef alan 17 Aralık darbe girişiminin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın TANAP için Azerbaycan'da bulunmasıyla aynı güne denk gelmesi, bir tesadüften daha fazlasına karşılık geliyor.
Eylül ayında Azerbaycan temelinin atıldığı TANAP'ın yarın Kars'ta yapılacak törenle Türkiye'deki başlangıcı da gerçekleşecek.
Orta Asya coğrafyasındaki Azerbaycan ve Türkmenistan'ın enerji alanında Türkiye'yle beraber yürümesi, yeni bir güç denklemi anlamına geliyor. Her iki ülke için de kullanılan İki Devlet Tek Millet prensibi, Üç Devlet Tek Millet e dönüşebilir.
Kıbrıs ve İsrail açıklarını içine alan Levant Bölgesi, Suriye, Lübnan ve Filistin'in de kıyı ve açıklarındaki kaynakları da kapsayarak, en az 1,7 milyar varillik petrol ve 3,5 trilyon metre küp doğalgaza sahip.
Bugün OPEC, S. Arabistan'ın baskın etkisiyle, bir hamlede bulunamıyor. OPEC üretimine, OPEC dışı üreticilerin vaziyetini de ekleyince, gidişatın güçlü bir arz çizdiğini görüyoruz.
Brent petrolün varil fiyatı yaklaşık yüzde 60 oranında azalarak 45 dolar oldu. Öyle ki küresel ekonomik krizin en ağır hissedildiği 2009 yılındaki fiyata dönüldü.