5 Soru: Türkiye ile Mısır Arasında Yeniden Diplomatik Temas

Türkiye-Mısır ilişkilerinin tarihsel arka planı nasıl bir seyir izlemiştir? Türkiye-Mısır ilişkileri neden gerilmiştir? İki ülke arasında temel anlaşmazlık noktaları nelerdir? Türkiye-Mısır ilişkilerinin yumuşamasına etki eden faktörler nelerdir? İkili ilişkilerdeki yumuşama Doğu Akdeniz’e ve bundan sonraki sürece nasıl yansır?

Devamı
5 Soru Türkiye ile Mısır Arasında Yeniden Diplomatik Temas

Türkiye-Fransa ilişkilerinin daha önce hiç olmadığı kadar gerilmesinin temel sebebi, Türkiye’nin kendisine çizdiği yeni dış politika vizyonuyla ilgili.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hafta İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklamasının ardından gözler gelecek hafta kamuoyuyla paylaşılacak ekonomi paketine çevrildi.

Suudi Arabistan ile BAE ayrışmasının daha fazla gün yüzüne çıktığı şu günlerde Katar ile Mısır arasındaki yumuşama Doha'nın pragmatizmi ve Kahire'nin bölge siyasetindeki potansiyeli ile birleşmesine olanak sağlaması durumunda Ortadoğu'da yeni gelişmelere kapı aralayabilir.

Son günlerde ABD'nin Teksas eyaletinde yaşanan elektrik kesintileri enerjinin günümüz modern dünyası açısından ne denli önemli bir unsur olduğunu yeniden hatırlattı.

Fransa, Kuzey Akım 2 ile Avrupa'da Enerji Dengelerini Lehine Çevirmek İstiyor

Doğu Çalışmaları Merkezi Enerji Uzmanı Agata Loskot-Strachota, 'Fransa, Kuzey Akım 2'yi Almanya ile ilişkilerinde kullanabileceği bir araç olarak görüyor. Fransa, Rus doğal gazına diğer Avrupa ülkelerine göre daha az muhtaç.' dedi.

Devamı
Fransa Kuzey Akım 2 ile Avrupa'da Enerji Dengelerini Lehine Çevirmek
ABD Rusya AB ve Çin arasında Türk Dış Politikası

ABD, Rusya, AB ve Çin arasında Türk Dış Politikası

Türkiye yönünü çoktan “bağımsızlık” olarak belirledi de küresel güçlere bu politikasını kabul ettirmenin çabası içerisinde. Zira gerek ABD ve AB gerekse Rusya ve Çin, bütün küresel güçlerin yaptığı gibi nüfuz alanlarını koruma ya da genişletme çabası içerisinde. Türkiye de diğer orta büyüklükteki devletler ya da bölgesel güçler gibi onların bu nüfuz politikalarının hedefi durumunda.

Devamı

Fransa ile Almanya arasındaki iş birliği AB’nin hayat damarını oluşturur. Bu iş birliği sakatlanırsa artık AB’nin sonunu konuşma zamanı gelmiş demektir. Aynı şeyi Almanya-İngiltere ya da Fransa-İngiltere ilişkisi üzerinden söylemek mümkün değildi. Nitekim İngiltere’nin ayrılması AB’ye zarar verse de Birliğin geleceği açısından çok büyük bir öneme sahip değil.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, Ermenistan'ın, işgal politikalarına son vermesi halinde Türkiye, Azerbaycan, İran, Rusya ve Gürcistan'ın bölgenin refahı için başlattığı oluşuma dahil olabileceğini, Nahçıvan koridoru sayesinde transit ülke konumuyla uzun vadeli bir barışın teminatı olabileceğini söyledi.

Libya'da kalıcı ateşkes anlaşmasının imzalanmasının akabinde başlayan diyalog toplantılarında Başkanlık Konseyi ve yürütme organının belirlenmesi hedefleniyor. Peki süreç ne durumda, sahaya yansıması nasıl olacak?

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 53. sayısı çıktı.

2020 yılı gerçekten Türkiye açısından yeni bir safhaya geçiş denebilecek bir konjonktürde başlamıştı. Ancak Covid-19 salgını sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı vurdu.

2020 yılı boyunca gerek Avrupa’dan gerekse ABD’den Türkiye’nin canını sıkacak baskı ve müdahaleler gelmeye devam etti..

2020 yılı Covid-19 salgını nedeniyle dünya ekonomisinin ciddi darbe aldığı bir yıl olsa da, aynı zamanda Türkiye’nin enerji alanında önemli adımlar attığı bir yıl olarak hatırlanacak.

Karabağ'da Azerbaycan lehine gelişen sürece dair genel bir değerlendirme yapıldığında, yaklaşık bir buçuk ay süren operasyonun başarıya ulaşmasının arka planındaki faktörler ulusal, bölgesel ve uluslararası faktörler olarak üçe ayrılabilir.

Fransa'dan kaynaklı olarak yorumlanan Almanya ve Fransa arasında yaşanan fikir ayrılıkları, aynı zamanda AB başkenti Brüksel'de de Alman-Fransız ilişkilerinin kötü seyri olarak değil, daha çok Fransa'nın ortak AB Dış politikasından uzaklaştığı ve haliyle kendisini yalnızlaştırdığı yönünde algılanmaktadır. AB'nin çetrefilli, zahmetli ve hantal yapıya sahip olan ortak dış politika sürecine bağlı kalmaksızın milli hedeflerini önceleyen Fransa kendisine uluslararası sahnede hareket alanı açmıştır.

Avrupa ülkelerinin Karabağ'daki gelişmelere ilişkin genel tutumuna bakıldığında, birçok ülkenin bölgede yaşananlara kayıtsız kalarak pasif bir tutum sergiledikleri ya da sergilemek zorunda kaldıkları görülüyor.

OPEC'in de-facto lideri Suudi Arabistan'ın yanına Rusya'yı alarak kime ne kadar petrol üretmesi gerektiğini söylemesi ilk günden bu yana örgüt içinde tartışmalara neden oluyor.

İrini Harekatı, Fransa gibi AB ülkelerinin kendi çıkarları doğrultusunda manipüle ediliyorken Almanya’nın buna destek vermesi, gerek Berlin gerekse Brüksel için önemli olumsuz sonuçları olacak bir gelişmedir.

Biden yönetimi Avrupa ile ilişkilerinde makul diplomatik üslubun hakim olduğu bir iletişim ile talep ettiği desteği ancak ticari alanda taviz vererek belli bir düzeye kadar alabilecektir. Diğer taraftan ABD'nin dış politikada önceliği Pasifik bölgesinde olmaya devam edecektir.