Dış Politikada Davutoğlu Tarzı

Davutoğlu dönemi dış politikası doğal avantajlarımızı ve Türkiye'nin gerçek sıkletini gündeme taşıdı. Bu Türkiye'nin yerlilerini ve dostlarını memnun etti, diğerlerini etmedi.

Devamı
Dış Politikada Davutoğlu Tarzı
Niçin Davutoğlu

Niçin Davutoğlu?

Özellikle berbat bir tercüme bürosunun ötesinde düşünsel faaliyeti bulunmayan, Batı'da(n) ezberledikleri ve akıllarında kalanları Türkçe aktarmaktan başka bir özelliği olmayan, 28 Şubat'la her türlü tefessühün zirvesine çıkmış kalemlerin ontolojik bir düşmanlık besledikleri bir isim oldu.

Devamı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlık ve AK Parti Genel Başkanlığına aday gösterilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan SETA analisti Fahrettin Altun, Davutoğlu isminin Erdoğan vizyonuyla uyumlu bir kurucu aklı temsil ettiği için bu görevlere aday gösterildiğini belirtti.

Yeni dönemde Türkiye ekonomisinin yönlendirilen değil yön veren özelliğini koruması, Türkiye'ye karşı eski tutumun değişmesine ve Türkiye için yeni bir algı oluşmasına öncülük edecektir.

SETA analisti Taha Özhan, AK Parti'de üç dönem kuralı gereği yaşanacak kabine değişikliğine ilişkin değerlendirmesinde, birkaç yıl daha aynı kadroyla devam etmenin, eski Türkiye'nin elit dönüşümünü sağlayamayan yapısına dönüş anlamına geleceğini belirtti.

SETA analisti Taha Özhan, “Obama maalesef Gazze imtihanı ile başladığı iktidarına hâlâ Gazze ile devam ediyor ve de çok da kötü gidiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin Filistin-İsrail'deki Ağırlığı

Ahmet Davutoğlu'nun şahsında Türkiye, İsrail-Filistin çatışmasının çözülmesi için etkin bir aktör konumundadır. Bunu biz değil; İsrail söylüyor, ABD dışişleri teyit, Filistinli taraflar ise takdir ediyor.

Devamı
Türkiye'nin Filistin-İsrail'deki Ağırlığı
Sderot Tepelerinden Kemalist Mersiye

Sderot Tepelerinden Kemalist Mersiye!

Sderot tepelerinde Gazze katliamını seyreden güruhun arasına karışmadık bir türlü. Oysa, çok eski değil, daha 1990'larda, nasıl da umutlanmış ve mesafe de almıştık. Bir şey yapmamayı beceremedik!

Devamı

2009 Davos sonrası Batı başkentlerinde ortaya çıkan ve içeride yeniden üretilen otoriterlik söylemi bir yönüyle Türkiye'yi tedip etme gayreti. Aktör olmanın pişmanlığını ikrar ettirme çabası...

İsrail, Mısır'ın daha önce Hamas'a yönelik askeri operasyon tehdidini de arkasına alarak, Gazze'yi bombalama konusunda daha iştahlı davranmaktadır. Gazze'ye bombardıman sürdüğü müddetçe Hamas'ın İsrail topraklarına günde onlarca roket göndermeye devam edeceği tahmin ediliyor.

İsrail'in son Gazze saldırılarının arka planında, Hamas ile El Fetih'in Milli Uzlaşı Hükümeti kurmasına yönelik öfkesi yatıyor.

Bugün bölgede yaşananları Türkiye'nin Ortadoğu politikasının başarısızlığı olarak görmek, Türkiye'ye kapasitesi üstünde bir sorumluluğu yüklemektir.

Musul sonrası ‘ana akım' gazeteler en marjinal fanatik ulusalcı-sol gazetelerin dipnotları şeklinde çıktılar.

Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesi tazminat kararına sebep oluyorsa İngiltere, İspanya ve İtalya gibi ülkelerin Irak operasyonuna destekleri de AİHM'nin kararlarına konu olmalıdır.

Türk dış politikasının belki de daha önce hiç olmadığı kadar hem içeride hem de dışarıda polemik konusu yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz.

ABDİsrail himayesinde ve Körfez finansörlüğündeki Mısırlı p(m)aşalarla kanlı bir siyasi mühendislik hayata geçirilmişken aynı çevrelerin, Türkiye'de siyasi mühendislik çabası içerisine girmesi uçuk kaçık bir iddia değil.

Mısırlılar, idamların çoğunun uygulanmayacağı fikrinde. Uygulansın veya uygulanmasın, bu idam kararlarının hukuk dışı olduğu ve darbe yönetiminin hiçbir demokratik meşruiyetinin olmadığı gerçeğini değiştirmez.

Türkiye'yi dışarıya şikayet etmek bir hastalıktır. Hem de yeni ortaya çıkmış bir hastalık değil. Türkiye'de aradığını bulamayanların ilk başvuru merci, genelde yurtdışında şikayet dinlemeye teşne görünen başkentler olur.