Türkiye-Malezya İş Birliğinde İslamofobiye Karşı Ortak İletişim Projesi

Malezya'da gerçekleştirilen 2019 Kuala Lumpur zirvesi İslam coğrafyasının kendi sorunlarını tartıştığı, teşhis ettiği, değerlendirdiği ve çözüm aradığı bir toplantı olarak kayıtlara geçti.

Devamı
Türkiye-Malezya İş Birliğinde İslamofobiye Karşı Ortak İletişim Projesi
Söze ve Beden Diline Sıkışmış Siyaset

Söze ve Beden Diline Sıkışmış Siyaset

Hukuken ve siyaseten bir temeli olmayan meselelerin sanki mümkünmüş gibi tartışılması giderek artan bir temayül..

Devamı

Fırat’ın doğusunda Rusya’nın doğrudan veya rejim aracılığıyla PKK/YPG ile ilişki içerisine girmesi, Türkiye’nin görmezden geleceği bir durum değildir. Nitekim bunu deneyen ve başarılı olamayan bir ABD örneği de önümüzde durmaktadır.

Avrupalı DEAŞ’lılar meselesini önce yok sayan Avrupa devletleri, dışardan gelen baskılar sonucunda, bu kez de bu kişileri ülkeden uzakta tutmak için çeşitli yollar aramaya başladı.

13 Kasım'da Beyaz Saray'daki görüşmenin nasıl geçeceği hayli merak konusu..

Bağdadi'nin Sonu: YPG İçin İkinci Perde

Toprak kontrolünden sonra liderini de kaybeden DEAŞ'ın yine de tümüyle bitmesini kimse beklemiyor. Tıpkı Usame bin Ladin'in 2011'de öldürülmesinin El Kaide'yi bitirmemesi gibi...

Devamı
Bağdadi'nin Sonu YPG İçin İkinci Perde
Barış Pınarı nın Almanya Cephesi

Barış Pınarı’nın Almanya Cephesi

Sorumsuz açıklamaları yapan Mützenich ile aynı partiye mensup eski Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in geçen hafta bir televizyon programında, Kürtlerle PKK’yı birbirinden ayıran, PKK’nın bir terör örgütü olduğunun altını çizen ve Suriye sorununun özellikle mülteci ayağında Almanya’nın sorumluluğunun altını çizen açıklamaları sorumlu siyasete örnek gösterilebilir. Ama Almanya’da Türkiye konusunda sorumlu ve tutarlı politikaları öne çıkaran siyasetçilerin artması gerekiyor. Ancak bu şekilde Almanya’nın Türkiye politikası PKK lobisinin ipoteğinden kurtulup rasyonel bir çizgiye gelebilir.

Devamı

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde başlattığı Barış Pınarı Harekatının ardından Rusya ve ABD ile iki önemli mutabakatla Ankara sınır hattında 6 yılda oluşturulan harita 14 günde çöpe atıldı. Barış Pınarı Harekatı sonucunda ABD ve Rusya ile varılan iki mutabakatı yenisafak.com’a değerlendiren SETA Enerji Araştırmaları Direktörü ve Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat, Türkiye'nin sahadaki varlığının sonucunda PKK/YPG’nin Suriye denklemi dışına çıktığını belirtti. İnat, sürecin dikkatle takip edilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Barış Pınarı Harekâtının başlamasından birkaç saat önce, Erdoğan ve Putin arasında gerçekleşen telefon görüşmesiyle, Rusya’nın bölgesel çıkarlarını da göz önüne alarak harekatı desteklediği ortaya çıktı.

Son dönemde özellikle Batı Avrupa'da Türk toplumuna dair dışlayıcı tutumların çoğaldığını, ayrımcı ve ırkçı politikaların sistematik ve görünür şekilde devlet kademelerine sirayet ettiğini ifade eden Çavuşoğlu, dil ve din unsurunun Türk toplumunun geleceği için çok kritik iki alan olduğunu söyledi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı, Suriye'nin doğal kaynakları ve bu kaynakların paylaşımını incelediği 'Suriye'de Doğal Kaynaklar Savaşı' analizi yayımladı.

Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bir yandan bu saldırının “savaş sebebi” olduğunu söylerken bir yandan da saldırının “İran destekli” olduğunu ifade ediyor. Başkan Trump da bir yandan İran ile bir savaş istemediğini, diğer yandan ise Amerika ordusunun hazır olduğunu ve “bir telefonla bir ülkeye gireriz” tehdidinde bulunuyor.

Tahran, seçimlere giden Trump'ın da ABD kamuoyunun da Ortadoğu'da yeni bir büyük savaşa hazır olmadığını hesaplayarak risk alıyor. İran Dışişleri Bakanı Zarif'in ABD'li muhatabı Pompeo'ya laf atarak "topyekün savaş" tehdidinde bulunması Körfez'deki güç oyununun son peşrevi. Washington ise Aramco saldırısına nasıl karşılık vereceğini belirlemeye çalışıyor. Füze depoları mı, zaten satılamayan petrolün tesisleri mi vurulmalı, bu tartışılıyor. Göstermelik bir karşı saldırı kontrollü gerilimi bitirmez, Tahran'ın eline oynar. Kaldı ki, etkili bir cevap verilmezse, Körfez ülkeleri ABD'den silah almaya devam etse bile İran ile uzlaşmanın çarelerini arayacaklar. Zarif şimdiden Suud ve BAE'yi masaya çağırdı bile. Bu da İran'ın bölgesel hegemonya hırsını güçlendirir.

Türkiye, Rusya ve İran liderleri iki yıldır düzenledikleri üçlü zirvelerin beşincisi için bir araya geldi.

11 Eylül terör saldırıları üzerinden on sekiz yıl geçti. Bu saldırılar hala tam anlamıyla aydınlatılabilmiş değil. Ancak saldırılar dünya siyasetinde önemli kırılmalara neden oldu ve İslam dünyasında kapanmaz yaralar açtı. Başka bir deyişle, saldırılardan sonra Bush "artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" demişti ve nitekim birçok şey değişti.

Prof. Dr. Kemal İnat: 'Uluslararası ilişkilerde güç politikası uygulanması, güce dayalı dayatmalar yeni değil. Savaş, darbe desteklemek ya da medya manipülasyonları gibi güç kullanımları eskiden beri vardı. Hukukun güç politikasının bir aracı olarak kullanılması da yeni değil. Yeni olan ABD’nin iç hukukunu uluslararası hukuk yerine koyarak diğer aktörlere dayatması.'

Türkiye ve ABD, Suriye’nin kuzeydoğusu için uzun dönemli amaç ve beklentileri dahilinde farklı jeo-politik seviyelerde davranış modelleri geliştirmektedir. Türkiye, daha çok kendi güvenliği ve ‘mikro-bölgesel’ çıkarlarına yönelik strateji geliştirirken ABD Ortadoğu politikalarını ve küresel rekabet kaygılarını ön plana çıkartmaktadır.

Bu analiz Suriye’nin stratejik bağlamda doğal kaynakları, SDG/YPG’nin bu kaynaklar üzerindeki hakimiyeti, YPG-rejim arasındaki petrol ticareti, rejim ile İran’ın enerji ortaklığı ve ABD yaptırımlarının etkilerini ele almaktadır.

Bu çatışan menfaatler arasında yol almanın çok zor olduğu açık. Ancak unutmayalım, bugünün realitesi 2013'te ABD'nin Suriye iç savaşını uzatacak bir politikaya geçmesi ve daha sonra Rusya'nın kontrolü ele geçirmesine müsaade etmesiyle şekillendi.