Güç ve Zenginlik

Her zengin güçlü ve güvende değildir. Her güçlü zengin değildir.

Devamı
Güç ve Zenginlik
Euro-Dolar Kapışması

Euro-Dolar Kapışması

Euro/dolar paritesi 2 yıl aradan sonra 1.20’nin üzerini gördü. ABD’deki gelişmeler doları değer kaybına sürüklediği için euro parlıyor. Euro güçlendikçe Avrupa’nın enflasyon hedefini tutturması ve dış ticarette rekabet etmesi zorlaşıyor

Devamı

Bugüne kadar kendi gemileriyle 9 derin deniz sondajı yapan TPAO son sondajında önemli bir rezerv buldu. Uzun soluklu olan arama ve sondaj faaliyetlerinin başında mutlu sona ulaşması, uluslararası platformlarda Türkiye’nin etkinliğini artıracaktır.

Tarımda istihdam edilen kişi başına 10 bin dolarlık üretim seviyesi ile Türkiye küresel piyasada ciddi bir aktör.

Bu raporda ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşını tetikleyen faktörlerin yanı sıra iki ülke arasındaki teknolojik soğuk savaşın küresel ekonomiye olan etkileri masaya yatırılmaktadır. Raporda bunlarla birlikte Birinci Faz Ticaret Anlaşması sonrası iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin bundan sonra izleyebileceği seyre dair öngörülerde de bulunulmaktadır.

İmalat sanayi PMI verisi 53.9 ile Şubat 2018’den sonraki en yüksek seviyeye çıkıp, eşik değer olan 50 sınırını geçti. Türkiye, G20 ülkeleri arasında en hızlı toparlanan ülke oldu. İhracat da haziranda mayısa göre yüzde 35 ile beklentilerin üstünde arttı

Sanayi Doğalgazında İndirim Kararı ve Mayıs Ayı Dış Ticaret Verileri

SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Nurullah Gür, sanayi doğalgazında indirim kararı ve mayıs ayı dış ticaret verileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Sanayi Doğalgazında İndirim Kararı ve Mayıs Ayı Dış Ticaret Verileri
Türkiye'nin Doğu Stratejisi

Türkiye'nin Doğu Stratejisi

Türkiye’nin önümüzdeki dönemde milli güvenliğini ve ulusal çıkarlarını doğrudan etkileyecek belli alanların olduğu söylenebilir. Bu stratejik alanları Fırat'ın doğusu (Irak'ı içerecek şekilde İran sınırına kadar uzanan bölge kastedilmektedir), Akdeniz'in doğusu ve Libya'nın doğusu olarak sıralamak mümkündür. Son dönemde tüm bu alanlarda Türkiye'nin askeri ve diplomatik olarak varlığını güçlü bir şekilde hissettirdiği açıktır. Türk dış politikası son yıllarda bölgede istikrarsızlık üreten ve doğrudan ülkemizi ilgilendiren başlıkları oldukça dinamik bir tempoyla takip etmektedir. Neredeyse her yıl sorunlu birçok alanda çözüm üretmek artık sıradanlaşan mesailer olarak karşımıza çıkmaktadır. Şüphesiz bu krizlerin her birinden ciddi tecrübeler edinen ve bir sonrakine daha hazırlıklı yaklaşan Türkiye'nin uluslararası siyasetin gidişatını en iyi değerlendiren aktörlerin başında geldiğini söylemek mümkündür

Devamı

Son birkaç yıldır doların 'hareketlendiği' dönemlerde dış borçlardan bahsetmek adet oldu. Hatırlayınız, tık avcıları, kronik muhalifler ve etki ajanları Ağustos 2018'de yaşadığımız kur krizinin hemen akabinde kur 6 TL civarında seyrederken doların 8-9-10 TL düzeylerine çıkacağını söylüyordu.

Çin, artık sadece söylem düzeyinde kalmayan ve Batı merkezli sisteme meydan okuyan bir alternatif olarak adımlar atıyor ve özellikle ABD tarafından yoğun eleştirilere maruz kalıyor.

Jeopolitik olaylar ekonomiyi etkiler. Gelişmelerin kısa vadeli bazı negatif yansımalarının olması kaçınılmaz. Sınır güvenliği olmadan ekonomik istikrar olmaz. İdlib’de yaşananların kısa vadeli etkilerini baz alarak değerlendirme yapmamalıyız

2019’un ilk aylarında rampayı tırmanmaya başladık, son dört ayında hızlandık. Artık ‘çılgın büyüme’ performanslarından ziyade ‘dengeli, disiplinli, üretim ve ihracat odaklı’ bir büyüme stratejisi gerekiyor

Türkiye’nin ABD ve Rusya gibi ülkelerle ilişkilerinde sahte dostluklardan bahsedildiği günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkemizin gerçek dostu Pakistan’a bir ziyaret yapıyor.

21. yüzyılın getirdiği yeni fırsatlarla birlikte Afrika'nın sorunlarına çözüm üretebilecek farklı güçler ortaya çıktı. Bu güçlerin arasında Çin ve Türkiye, kıtanın gelecek yüzyılında etkili olacak aktörler olarak kendilerini gösteriyorlar.

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni nesil koronavirüs, "siyah kuğu" senaryosunu akılla getirerek küresel ekonomiye yönelik tedirginliği arttırdı.

İlk çeyrek itibarıyla virüsten Çin haricinde en çok Hong Kong, Brezilya, Güney Kore ve Avustralya’nın etkileneceği tahmin ediliyor. Avrupa ekonomileri ile ABD küresel tedarik zincirleri ve beklentiler kanalıyla bu virüsten negatif etkilenebilirler

Üç çeyrek sonra pozitif büyümeye geçen ekonomide, son çeyrekte yüzde 5 civarında bir büyüme bekleniyor. Böylece 2019 yılını pozitif büyümeyle kapatıp 2020’ye moralli başlayabiliriz.

Dünya ekonomisinden aldığı payı son 40 yıllık süreçte yüzde 827 artıran Çin, artan refahı topluma yansıtırken dünyanın çeşitli coğrafyalarına yatırımlar yapmakta..

Ülkeler arasındaki problemlerin çözümünde müzakere yollarından başarı elde edemeyen devletler birbirlerine karşı askeri, siyasi, ekonomik veya kültürel birçok kısıtlayıcı önleme başvurmuştur..