Hatice Karahan: “Asıl tartışılan KOBİ’lerin nasıl daha verimli hale getirilebileceği ve buradan da nasıl rekabet gücüne kavuşacakları.”

Enes Bayraklı, Paris saldırılarının ciddi lojistik destek gerektiren eylemler olduğunun altını çizerek asimetrik bir tehditle karşı karşıya olunduğunu belirtti.

Fransa’nın Suriye’deki krizin merkezinde Esed rejimini gördüğüne dikkat çeken Fahrettin Altun, DAEŞ’in eylemlerinin gün sonunda her zaman Esed rejimine hizmet ettiğinin altını çizdi.

Erdal Tanas Karagöl: “Zirveden zirveye taşınacak konular G-20 zirveleri konusunda da soru işaretlerinin oluşmasına da neden olabilir. Bu anlamda bu zirve gerçekten kırılma noktası oldu.”

Paris saldırılarında seçilen hedeflerin “korku ve panik yaratmak”, “nefret ve öfke uyandırmak” için özellikle seçildiğinin altını çizen Enes Bayraklı, “Bu nefret ve öfkenin yöneleceği birinci adres maalesef Avrupa’daki Müslümanlar.” tespitinde bulundu.

Muhittin Ataman: “Küresel güçlerin belirli aralıklarla bir araya gelip istişarelerde bulunması başlı başına çok önemli, çok olumlu bir husustur.”

T-LORAMIDS projesinin değil, “yurtdışı hazır alım suretiyle çıkılan ihale kararının” iptal edildiğinin altını çizen SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörlüğü’nden Merve Seren, Türkiye’nin ihaleyi iptal kararının arkasındaki nedenleri yorumladı.

Nurullah Gür: "Türkiye diğer dönem başkanlıklarından farklı olarak değişik bir strateji izledi; temel vurguyu kapsayıcılığa yaptı."

Zirvenin ilk kez dönem başkanı olan Türkiye’nin başarısı olduğunun altını çizen Erdal Tanas Karagöl, Türkiye’nin 2015 dönem başkanlığını Çin’e hakkıyla devrettiğini belirtti.

Bu yeni dönem, öyle güllük gülistanlık bir dönem olmayacak. İktidar mücadeleleri sürecek. Türkiye'yi köşeye sıkıştırma gayretleri devam edecek.

Ekonomik büyümenin kapsayıcı olması, yalnızca gelir adaletsizliğini azaltmayacak. Ayrıca, birçok ülkedeki sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin azaltılmasıyla o ülkelerde toplumsal barışın gerçekleşmesi de sağlanacaktır.

Erdal Tanas Karagöl, G-20’nin daha kurumsal bir yapıya evrilmesi gerektiğini belirtti.

Paris saldırılarının G20’ye nasıl yansıdığına ilişkin değerlendirmesinde Talha Köse, “Güvenlik ve ekonomik refahın birbiriyle bağlantılı olduğu vurgusu burada teyit edilmiş oldu.” dedi.

Ufuk Ulutaş, DAEŞ’in uluslararası düzlemde bir takım hesaplaşmaların aracı olarak kullanıldığının ve kendi öz gündemi olan bir örgüt olarak değerlendirilemeyeceğinin altını çizdi.

Murat Yeşiltaş: “Obama da, DAEŞ terörünün asıl kaynağının Suriye’deki rejim olduğunu ve dolayısıyla rejim ortadan kaldırılmadıkça DAEŞ terör örgütünün de zayıflamasının mümkün olmadığını, çünkü rejimin onu tersinden besleyen; hatta doğrudan besleyen bir dinamik ortaya çıkardığını söyledi.”

G-20 zirvelerinin kamuoyunda yeterince bilinirliği olmadığını belirten Sadık Ünay, G-20 zirvelerinin önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sadık Ünay: “Ortadoğu’daki birçok lider ‘uluslararası terörizmle mücadele ediyorum’ diyerek, kendi gücünü; hegemonyasını güçlendirmeye çalışır. Buna karşı bence daha prensipli bir duruşa dünyanın ihtiyacı var.”