Türkiye, tüm Körfez ülkeleriyle ilişkisini geliştirme niyetinde. Bunu yeni bölgesel denklemin zorunluluğu olarak görüyor. BAE ile normalleşme, hatta Suudi Arabistan'la yeni bir döneme geçme, Türkiye'nin stratejik ortağı olarak gördüğü Katar'la ilişkilerini olumsuz yönde etkilemez. Aksine Körfez'deki güç denkleminde Katar'ın lehine olur.
Devamı
Normalleşme, güç denkleminin değişmesi ve rekabet halindeki güçlerin sınırlarını görmesi ile olur. Türkiye, Suriye, Libya, Dağlık Karabağ ve Doğu Akdeniz'de sert-yumuşak güç kullanarak etki oluşturdu. Bu altyapının BAE dahil diğer aktörleri yeni hesaplamalara ittiği açık. Büyük güçler rekabetinin yoğunlaştığı bir dünyada gerektiğinde sert güce başvuramayan bir dış politika realist bir seçenek oluşturmuyor.
Devamı
Tarihi zeminin yarattığı etki itibarıyla günümüzde Ankara ve Madrid arasındaki siyasi ilişkilerde kritik bir problemin mevcut olduğunu söylemek pek mümkün değil. Zira iki ülkenin dış politika bakımından güç mücadelesi verdikleri bir alan bulunmuyor.
Bu kitap Türkiye ile Katar arasındaki ilişkinin gelişimini incelemektedir.
Ya Türkiye-ABD ilişkileri değişen formatıyla iş birliği temelinde yeni bir döneme adım atacak, ya ikili ilişkilerdeki sorunlar ve gerginlikler mutat hale gelecek ya da ABD'nin tavrının maliyetleri artacak ve katlanılmaz hale gelince Türkiye ikili ilişkilere kendi formatını atmak zorunda kalacak.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 62. sayısı çıktı.
İki liderin görüşmesinde bu krizlerin kaçınılmaz olduğu kabul edilmekle birlikte mevcut sorunların çözülmesi yönünde irade gösterilmesi Türk-Amerikan ilişkilerindeki kritik dönemin yapıcı adımlarla aşılmasını sağlayacaktır.
Devamı
Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını ve bugünün Türkiye'sinin dışarıdan verilebilecek talimatlarla yönetilemeyecek kadar güçlü bir ülke olduğunu artık kabullenmeleri gerekiyor.
Devamı
ABD, Fransa ve Almanya'nın da aralarında bulunduğu 10 ülkenin büyükelçileri, Türkiye'de yargı süreci devam eden Osman Kavala davasına yönelik bir bildiri yayınladı. Bildiri üzerine çıkan kriz, diplomatik yollarla kısa sürede çözüldü.
ABD öncülüğündeki 10 ülke büyükelçiliklerinin Türkiye'ye yönelik diplomasi oyunu kısa sürede bozuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sert çıkışıyla 10 ülke geri adım atsa da Türkiye'ye yönelik benzer operasyonların devam edeceği görüşü bildirildi
Bu 10 büyükelçi bildiri yayımlamayı bir kenara bırakıp, Türkiye'nin çıkarlarını ve hassasiyetlerini tanıyan yeni bir ilişki için çabalarlarsa kendi ülkelerine daha iyi hizmet ederler.
Ankara'nın Afganistan konusunda öncülük yapmasına katkı verilmeli. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G20 bünyesinde Afganistan çalışma grubu oluşturulması önerisi ve Türkiye'nin bu grubun başkanlığına talip olması desteklenmeli.
Hırçın, eski sömürgeci büyük güç olarak Fransa küresel düzlemde yaşadığı itibar ve güç kayıplarını Türkiye'ye sataşarak toparlamaya çalışıyor. Yükselen güçler arasında Türkiye'nin rekabetçi profili ise giderek güçleniyor. Türkiye'nin yakın dönemde Rusya ile gelişen ilişkilerini eleştirenler bugün eski ittifakları çatırdatan yeni ittifak arayışındalar.
Erdoğan ve Putin'in ikili görüşmeleri lider diplomasisinin çarpıcı bir örneği olarak diplomasi tarihindeki yerini alacaktır. Bu sayede 2015 uçak düşürülmesinde bu yana Ankara ve Moskova arasındaki ilişkiler çok yönlü bir dönüşüme uğradı. İkili ilişki giderek çok katmanlı ve Türkiye'nin daha aktif rol aldığı yapıya dönüştü.
BM'nin uluslararası sistemin etkili bir aktörü olabilmesi için öncelikle ABD'nin BM kararlarına saygı göstermesi gerekmektedir. Ayrıca, son dönemde ciddi bir güven kaybı yaşayan ABD'nin bu güven krizinden çıkış yolu Genel Kurul konuşmalarından ziyade bundan sonra izleyeceği siyasetler ile mümkün olabilir.
Kuzey Akım 2 projesi nedir? Projeye yönelik tepkiler nelerdir? Kuzey Akım 2 ve Avrupa gaz piyasasında güncel durum nedir?
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Foreign Policy Association ve SETA DC tarafından düzenlenen programa katıldı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının BM Genel Kurulu öncesi New York'ta düzenlediği düzenlediği panelde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaleme aldığı 'Daha Adil Bir Dünya Mümkün' isimli kitapta da yer alan BM'ye ilişkin somut reform önerileri tartışıldı.
Bu analizin amacı Rusya’nın Afganistan politikasını belirleyen temel dinamikleri ve bölge siyasetindeki kırmızı çizgilerini ortaya koyarak çekilme sonrası benimseyeceği stratejiyi ve bu stratejinin başarı ihtimalini incelemektir.
Son dönemde Balkanlar ve Orta Asya, Türk dış politikasının öncelikli alanları olarak ileri çıkıyor. Her ikisinde de Türkiye istikrar sağlayan, arabulucu, yatırım yapan ve güven veren yönüyle öne çıkıyor.