Geçen hafta İç İşleri Bakanı Horst Seehofer başkanlığında toplanan Alman İslam Konferansı, katılımcıları, tartışılan konular ve açık büfede yer alan domuz eti ikramıyla pek çok tartışmaya yol açtı.
Devamı
Alman İslam Konferansı nedir? IV. İslam Konferansı’nda yeni olan nedir? Konferansın hedefleri nelerdir? İslam Konferansı’na kimler katıldı ? Katılımcılar hangi kriterlere göre seçildi? Alman devletinin İslam Konferansı’ndaki rolü nedir? İslam konferansının başarılı olma şansı nedir?
Devamı
Katılımcılara 'domuz ürünleri de sunulmasıyla' medyaya yansıyan Konferans, aslında tam bir devlet projesi. Sloganı 'Almanya'dan ve Almanya için bir İslam.' İstenen ise Almanya'da yaşayan 4.5 milyon Müslüman'ın 'Almanya'ya ait bir İslam tanımı' geliştirmeleri.
Almanya, CDU veya SPD’nin kolayca kurdukları koalisyonlar döneminden, programları benzeşen partilerin milletvekili sayılarının koalisyon kurmak için yetmeyeceği bir döneme doğru yelken açıyor.
Almanya’nın AB karşıtı bir çizgiye savrulması bütün Avrupa’nın istikrarsızlığa savrulmasına yol açacaktır. Zira AB çizgisi Almanya’yı geçmişindeki yayılmacı politikalarından uzak tutan en önemli faktördü.
18 yıldır Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) partisinin Genel Başkanlığını yürüten ve 15 yıldır Federal Almanya Başbakanı olan Angela Merkel adeta Almanya'nın siyasi ve ekonomik istikrarının sembolü haline gelmişti.
Görünen o ki, Alman seçmenlerin kitlesel partilere olan güveni azalmaktadır. Seçmen, hükümetin, ülkenin temel sorunlarının çözülmesini sağlayacak reçeteleri olmadığına inanmaktadır. Şayet CDU ve SPD, Hessen eyaleti seçimlerinde oy kaybına devam ederse, ki son kamuoyu yoklamaları bu negatif trendi göstermekte, koalisyon hükümetini zorlu aylar bekliyor demektir.
Devamı
Almanya'nın Bavyera eyaletinde geçtiğimiz pazar günü yapılan seçim sonucunda Avrupa'daki trend ile uyumlu bir şekilde aşırı sağın güçlenmeye devam ettiği görülüyor.
Devamı
SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı Almanya’daki NSU davasının sonuçları hakkında değerlendirmede bulundu.
Avrupalılar bu defa rasyonel olanı yapmayı mı tercih edecekler, yoksa daha önceki irrasyonel tutumlarını sürdürüp Türkiye seçimlerini manipüle etmeye mi çalışacaklar.
Alman siyasetinin bugünlerde Afrin operasyonuna karşı sert duruşunun en az iki temel sebebi var. Bunlardan birincisi Almanya’da terör yandaşlarının şiddet içerikli saldırılarını Alman kurum ve kuruluşlarına yönlendirmesi ikincisi ise Türkiye’nin yakın coğrafyasında bölgesel oyun kurucu güç konumuna gelmesi ve kendine daha geniş nüfuz alanı sağlamasıdır.
Geçen hafta Alman Federal Meclisi’nde Zeytin Dalı Harekâtı konusunda yapılan toplantıda Sol Parti Eş Başkanı Katja Kipping, “sivillere karşı” yapıldığını iddia ettiği bu harekâta karşı Alman hükûmetinin suskunluğunu “Erdoğan’ın önünde diz çökmek” olarak nitelendirerek, Türkiye ile askerî iş birliğini durdurma ve özellikle de silah satışına son verme çağrısında bulundu.
Terör örgütü PKK’yı ve onun Orta Doğu ve Avrupa’daki bütün türevlerini korumaya çalışan herkes Kürtlerin asıl düşmanıdır.
Türkiye’nin Afrin’de gerçekleştirdiği “Zeytin Dalı” operasyonuyla birlikte Almanya ile Türkiye arasındaki silah ticareti yeniden tartışılmaya başlandı.
Gabriel’in Çavuşoğlu’na servis ettiği çayın görüntüsü, Almanya’nın Türkiye politikasında artık Türkiye karşıtı ideolojik lobilerin ipoteği altında hareket etmeyeceğini mi sembolize ediyor?
Aşırı sağcı ve ırkçı söylemlere sahip bir partinin Avusturya gibi, “demokrasi” ve “insan hakları” kavramları üzerinden sürekli olarak başka ülkelere ders vermeye çalışan bir ülkede iktidara ortak olması ne anlama geliyor?
Avusturya, küresel düzlemde İslamofobi Endüstrisinin nasıl çalıştığı ile ilgili çarpıcı bir örnek teşkil etmektedir. Bu mekanizma diğer ülkelerde de ayni şekilde işlemektedir.
Avusturya erken genel seçimi sürecinde öne çıkan siyasal söylemler nelerdir? Avrupa’nın yeni merkez gücü haline gelen aşırı sağın ülkedeki Müslümanlara yönelik politikalar üzerindeki etkisi nedir? Seçim sonuçlarının Avusturya’nın Türkiye ve AB politikalarındaki yansımaları nasıl olacaktır?
Almanya'nın Türkiye siyasetinin maalesef korkuların şekillendirdiği duygusal ve irrasyonel bir noktaya savrulmuş olduğunu tespit etmemiz gerekmektedir.
Geçtiğimiz pazar günü Almanya'da yapılan seçimler bir ibret vesikası. Kim ne derse desin Alman siyaseti tam bir kriz yaşıyor. Siyasi daralma ve tutulma hali bu.
Türkiye'nin birisi kuzeybatıdan diğeri güneydoğudan gelen bu iki milliyetçi dalganın türbülansına karşı çok iyi düşünülmüş hamleler geliştirmesi lazım.