Krizini Arayan Türkiye

Son dönemde siyasi gündemimizi neredeyse periyodik bir ÅŸekilde krizler iÅŸgal ediyor:  Åžemdinli, Hamas, Danıştay cinayeti, ekonomik dalgalanma, Kara Harp Okulu Komutanı’nın istifası, cumhurbaÅŸkanlığı seçimi tartışmaları ve daha birçok örneÄŸini sayabileceÄŸimiz olaylar kısa sürede derin krize dönüÅŸebilmiÅŸ konular. Krizin boyutlarını derinleÅŸtiren ana aktörler medyanın ve ilgili tarafların sorumsuz beyanat ve tavırları. Normal ÅŸartlarda kriminal vaka veya bürokratik yapının iÅŸleyiÅŸinde bir aksama olarak algılanabilecek çeÅŸitli geliÅŸmeler, yönlendirmeler sayesinde kriz atmosferi doÄŸurdu. Bu atmosfer ister istemez çeÅŸitli çevrelerde farklı komplo senaryolarını gündeme getirdi: Devlet ve ordu içi kliklerin çatışması,  OrtadoÄŸu’nun yeniden yapılandırılması ve Türkiye’ye bu çerçevede biçilen rol, küresel sermayenin ulus devletlerle hesaplaÅŸması, hükümetin beceriksiz yönetimi ve rejimin ciddi bir tehdit altında olması ön plana çıkan yaklaşımlar

Devamı

SETA İran Dosyası Tanıtım Toplantısı

SETA RAPOR TANITIM TOPLANTISI KonuÅŸmacılar:     Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya     BaÅŸlık: Tarihsel Perspektifte Türkiye-Ä°ran Ä°liÅŸkileri ve Nükleer Sorunu     Talha Köse     BaÅŸlık: Ä°ran Nükleer Sorunu: Diplomasinin Ä°mkanlarını Yeniden DüÅŸünmek Tarih: 6 Temmuz 2006 Salı Saat: 16.00 Yer: SETA, Ankara

Devamı

Washington 36 ülkeden devlet baÅŸkanı, 10 ülkeden delegasyon düzeyinde katılım ile II. Dünya savaşından bu yana yapılan en üst düzey toplantıya ev sahipliÄŸi yaptı. Nükleer güvenlik zirvesinin resmi konu baÅŸlığının dışındaki en ateÅŸli konusu Ä°ran’dı. Ä°ran ise Washington zirvesine alternatif ama oldukça naif baÅŸka bir toplantıyı, ‘Herkese Nükleer Enerji, Hiç Kimseye Nükleer Silah’ zirvesini 17-18 Nisan’da düzenliyor. Nükleer tartışmalar üzerinden gerilimin yükselmesinin asıl sebebi ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nde Ä°ran’a yönelik bir yaptırım planını hayata geçirmek istemesi.

Sonuç kısmında dillendirilmesi adet olanı baÅŸta söyleyim; medyatik (araçsal) görüntüde söz konusu olan, varlığın gerçekliÄŸini kendi iradesiyle ortaya koyması deÄŸil, onun gerçekliÄŸinin kendisi dışındaki araçlar tarafından elde edilmiÅŸ görüntüsünün yeniden sunumudur. Ä°HH’nin Gazze ablukasına yönelik “insani yardım” giriÅŸimi gayri insani bir karşılık görerek “kahraman” Ä°srail komandoları tarafından püskürtüldü. Gerçi karşılarında plastik sandalye gibi hiç de alışık olmadıkları bir mukavemet aracını gören “seçkin birlikler” kısa süren bir bocalama dönemi yaÅŸadılar; ama bütün dünyanın ÅŸahit olduÄŸu gibi bu bocalama kısa sürdü ve ardından doÄŸal savaÅŸçı refleksin harekete geçmesiyle tam otomatik silahların tetiÄŸine davranan parmaklar insani yardımı yarıp geçti.

SETA tarafından düzenlenen “Kim Yapar Dış Haberi? – Arap Baharı ve Suriye Bağlamında Dış Habercilik” isimli panelde Türk medyasında dış habercilik olgusu tartışıldı.

Sürecin ilerlemesiyle beraber sürece karşı geliş(tiril)mesi muhtemel dezenformasyon kampanyaları ve toplumun hassasiyetlerini okşama girişimlerine karşı bu parti teşkilâtlarının toplumu sürecin mahiyetiyle alakalı doğru bilgilendirmeleri, toplumun sürece yaklaşımını ciddi bir şekilde etkileyecektir. Bu bağlamda, sürecin niteliğiyle alakalı ilk ifade edilmesi gereken husus, Kürt meselesinin barışçıl çözümü için atılan adımlar ne bir taviz ne de bir ihsandır. Bundan ziyade, yapılanlar, otoriter Kemalist ulusçuluğun toplumun tarih ve sosyolojisine aykırı olarak topluma dayattığı tek tipleştirmeci politikalardan dolayı yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi, gasp edilen hakların iadesinden ibarettir.

Gezi Parkı Muhasebesi

Türkiye'de Gezi Parkı'yla başlayan protestolar temelinde farklı perspektiflerin Türkiye'yi tanımlama mücadelelerinin farklı bir alanda devam etmeleriyle alakalıdır.

Devamı
Gezi Parkı Muhasebesi
Gezi Parkı Üzerinden Toplumu Okumak

Gezi Parkı Üzerinden Toplumu Okumak

Taksim Gezi Parkı olayları bağlamında demokratik bir talebin nasıl ve hangi koşullar içinde ‘karşı şiddet' üreten bir ortama dönüştüğünü doğru okumak gerekiyor.

Devamı

Taksim olayları üzerinden hareketlenen fay hattı yabancısı olduğumuz bir kırılma değil. AK Parti'nin iktidara geldiği günden itibaren defalarca karşılaştığı bir fay hattı var karşımızda.

Ensaroğlu: '99 kabusu' tekrar yaşanır mı diye korkuluyordu ama çekilme sorunsuz şekilde başlayınca halkın gerçekten rahatladığını gördük.

Kaliteli eğitimi eşit şekilde sunmak kadar öğrencilere asgari standartları sağlayacak destek eğitimleri sunmak da sosyal devletin asli görevlerindendir. Bunun için etüt merkezlerine dönüşmüş kurumlardan faydalanılabilir.

Dershaneleri tartışırken kullanılan jargon ve havada uçuşan iddiaların içeriği tartışanların asıl gündemini ifşa eder mahiyette.

Başsavcının açıklamasıyla netleşen husus, dinlemelerin bir suç örgütünü ortaya çıkarmak için yapılmadığıdır. Şimdi, cevabı aranması gereken soru, dinlemelerin kim adına, hangi amaç ve işlevler için yapıldığıdır

IŞİD kendi gündemi olan ve birçok odakla dönemsel ilişkiler içerisine giren bir yapıya dönüşmüştür. Irak sınırında güçlenmesiyle asıl hedefleri olan Irak'a yönelik operasyonel kaabiliyetlerini artıracak ve an itibarıyla yaşanan gelişmelere alt yapı hazırlayacaktır.

Sderot tepelerinde Gazze katliamını seyreden güruhun arasına karışmadık bir türlü. Oysa, çok eski değil, daha 1990'larda, nasıl da umutlanmış ve mesafe de almıştık. Bir şey yapmamayı beceremedik!

Erdoğan siyaseti Erdoğan sonrası AK Parti'de kurumsallaşırsa siyaset-dışı vesayet odaklarına yaşama hakkı yok. Bu anlamda meseleyi tam anlamıyla bir varlık-yokluk meselesi olarak algılıyorlar.

İnsanlık bir bütündür, Deralı'ya ağlamayanın Kobani için döktüğü gözyaşı sahtedir. Hem medyayı hem de sokağı yakan aynı zihniyet Kobani'nin kullanım değeri bitince Kobani'yi de halkını da bir tarafa atacaklardır.

Türkiye'ye birçok açıdan muhtaç. Buna rağmen PKK/PYD'nin Kobani konusunda en fazla ihtiyaç duyduğu ülke olan Türkiye'ye açık düşmanlık yapmayı seçmesini, makul sebepler dairesinde açıklamak çok zor.

HDP'nin çağrısıyla başlayan Kobani'ye destek eylemleri sokak çatışmalarına, 30'u aşkın can kaybına, okul ve diğer resmi dairelere yönelik saldırılara dönüştü. Kobani geriliminin ardında ne var?

Böylesi zamanlarda her cümleye besmele gibi 'inadına barış' diyerek başlamak gerekiyor... Bir ayını doldurmak üzere olan IŞİD'in Kobani kuşatmasının vahim boyutlara ulaşmasının ardından HDP'nin süresiz eylem çağrısıyla insanların sokaklara dökülmesi sonucunda 36 vatandaşın ölümü ve yüzlerce insanın yaralanması ile kontrolden çıkan olaylar önemli bir siyasi maliyet üretti. Başbakan Davutoğlu yaptığı açıklamada sokak olaylarını Çözüm Süreci parantezinden çıkardı ve süreci önceleyen bir tutum sergiledi. HDP eşbaşkanı Demirtaş ise eylemlerin ulaştığı boyut itibariyle sorumluluk ve inisiyatif almaktan kaçınarak Öcalan ile yazıştıklarını ve Öcalan'ın herkese "diyalog ve müzakereyi hızlandırmayı tavsiye ettiğini" aktardı.

Çözüm Süreci'nin neden başladığı ile ilgili yapılan analizlerin birçoğu hâlâ geçerliliğini koruyor: Çatışmalı dönemin her iki taraf için de sürdürülemez oluşu, Irak ve Suriye özelinde Ortadoğu'nun müphem geleceği ve Türkiye'nin bölgesel ve küresel ölçekli bir aktör olma yolunda ilerlerken dış politikadan ekonomiye her alanda Kürt meselesinin çözümsüzlüğüne hapsolması süreci başlatan nesnel koşullar olarak yerinde duruyor. Sürecin politik ekonomisi olarak da okunabilecek bu hesapların her birisini sürecin neden devam etmesi gerektiğinin de altına rahatlıkla yazabiliriz.