Bazılarının “Adalet” İle İmtihanı

28 Şubat'ın başörtüsü yasağı ile 15 Temmuz darbe girişiminin davalarının görülmesindeki sıkıntıları aynı "adalet" paketi içinde karşılaştırmak ciddi bir yanılgıdır.

Devamı
Bazılarının Adalet İle İmtihanı
Avrupa nın Tavrı Durmak Yok Yıpratmaya Devam

Avrupa’nın Tavrı: Durmak Yok, Yıpratmaya Devam

Anayasa değişikliği kabul edilirse Türkiye’nin otokratik bir ülkeye dönüşeceğini iddia eden Avrupa medyası daha referandum sonucunu beklemeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı diktatör ilan etmişti.

Devamı

Ana akım medya içerisinde yer alan ve uluslararası enformasyon akışını yönlendiren Batı medyasının özellikle 2009 Davos Zirvesi ve sonrasında yoğun bir ilgiyle Türkiye’yi takip etmesi, Türkiye’nin yükselen gücüyle paralel seyretmektedir.

Avrupa, 1990’lardaki AB’nin her dediğine “evet” diyen Türkiye’nin Erdoğan sonrası tekrar mümkün olabileceğini düşünüyor.

ÜDİK toplantısının gerçekleştirilmiş olması iki ülke ilişkilerinin kriz öncesindeki düzeye döndüğünün göstergesi oldu.

AB’nin Türkiye ile ilgili politikasını “Dostunu yakın tut ama düşmanını daha yakın tut” politikası olarak nitelendirmek mümkündür. Diğer taraftan Türkiye haklı olarak yıllar boyunca derinleşmiş olan ekonomik ve teknolojik bağımlılıklardan dolayı AB ile köprüleri atmamaya özen gösteriyor. Böylece ortaya sürekli krizler ve iniş çıkışlarla malul tuhaf bir ilişki biçimi çıkıyor.

Küresel Medyanın Çifte Standardına Karşı Türkiye Ne Yapmalı?

Türkiye, Batı’daki kampanya ve lobi faaliyetlerine karşılık verecek şekilde dışarıdaki çalışmalarını gözden geçirmek zorunda.

Devamı
Küresel Medyanın Çifte Standardına Karşı Türkiye Ne Yapmalı
Almanya nın quot Darbe quot Politikası ve Alman Halkına Sorular

Almanya’nın "Darbe" Politikası ve Alman Halkına Sorular

Acaba Alman halkı ülkesindeki bazı kesimlerin Türkiye’ye karşı yürüttüğü bu kirli savaştan haberdar mı?

Devamı

Acaba Alman halkı ülkesindeki bazı kesimlerin Türkiye’ye karşı yürüttüğü bu kirli savaştan haberdar mı?

Şu anda bir güven inşasına ihtiyacımız var ve bunun ilk koşulu da, kanaatimce, öngörülebilir ve kırılgan olmayan bir demokratik düzenin varlığından herkesi emin kılmak…

1980'de Türkiye'nin gayri safi hasılası ABD'nin kırkta biriydi. 2012'de ise 19 katına düşmüş. 1980'de Almanya 11 kat büyüktü bizden, şimdi 5,5 katına düşmüş. Yani Türkiye artık 1980 Türkiye'si gibi davranamaz.

Çok değil bundan daha iki yıl önce Rabia meydanında bir günde 1000'e yakın demokrasi yanlısını dünyanın gözü önünde katlettiren ve bugün Mısır'ı bir mafya devleti gibi yöneten Sisi Almanya Başbakanı Merkel ve Cumhurbaşkanı Gauck tarafından meşru bir lider gibi karşılandı.

PEGİDA benzeri örgütler tarafından Avrupa'nın farklı ülkelerinde dillendirilen ‘İslam tehdidi' bir gerçeklik mi yoksa bir mit mi?

Merkel hükümetinin, kendisinden önceki Schröder hükümetinden farklı olarak, Türkiye ile eşit ortakların birbirine karşı saygı temeline dayalı dengeli bir ilişki kurmak yönünde hareket etmediği algısı giderek güçleniyor.

Türk-Alman İlişkilerinde “tarihi dostluk” ne anlam ifade ediyor? Almanya neden Türkiye konusunda müdahaleci bir politika izliyor? Türkiye ile Almanya arasında nasıl bir ilişki olmalı?

Der Spiegel'in Almanca ve Türkçe hazırladığı “Erdoğan Devleti” başlıklı dosya, Erdoğan'ın ömür boyu iktidarda kalarak “Erdoğan Devleti” kurmak isteyen otoriter, despot ve adım adım şeriatı getiren bir lider olduğu imajı çiziyor. Der Spiegel'in kullandığı argümanlar ise oldukça tanıdık…

PISA eğitim sisteminin performansını ölçmemektedir. Bu tür değerlendirmeler, eğitim sisteminin başarılı ya da başarısız yönlerini göstermekten uzaktır. Bu eksikliklerine rağmen PISA sonuçları bize oldukça anlamlı veriler sunmaktadır.

Avrupa Birliği (AB)'nin, Suriye meselesine yaklaşımına bakıldığında, karşımıza ortak tutum sergilemekten aciz bir AB tablosu çıkıyor. Bu tablodaki en büyük ayrışma ise İngiltere ve Fransa ile bu iki ülkenin karşısında konumlanan Almanya arasında yaşanıyor.

Lübnan Başbakanı Rafik Hariri’ye düzenlenen suikastin üzerinden 5 seneyi aşkın bir süre geçti.