5 Soru: UBER Files ve Avrupa’nın Lobi Sorunu

UBER Files nedir? Fransa Cumhurbaşkanı Macron neden hedefte? Bu, Macron’un Amerikalı şirketlerle yaşadığı ilk skandal mı? Skandal Fransa ile sınırlı mı? UBER Files Avrupa’daki ilk lobi skandalı mı?

Devamı
5 Soru UBER Files ve Avrupa nın Lobi Sorunu
Avrupa nın 14 Mayıs Seçimlerinden Beklentisi

Avrupa’nın 14 Mayıs Seçimlerinden Beklentisi

Neredeyse bütün Batılı yayın kuruluşları ise Erdoğan'ın karşısında pozisyon alıyor.

Devamı

Seçimin son haftasında Batı medyası beklendiği üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı kampanyasına hız veriyor

İtalya Başbakanı Mario Draghi'nin ifadesi son yıllarda Avrupa siyasetinde yerleşik hale gelen ve Erdoğan karşıtlığı üzerine inşa edilen popülist siyaset tarzının yeni bir tezahürü olarak görülmelidir.

Davos’la başlayan ve sonrasında Türkiye’nin küresel ve bölgesel aktörlerle karşı karşıya kaldığı hemen her kritik süreç 'otoriterleşme' ve 'eksen kayması' gibi tartışmalarla senkronize biçimde ilerleye geldi.

Geçen hafta Almanya'daki Correctiv adındaki kuruluşun organizasyonuyla 9 farklı ülkeden medya organlarının desteğiyle Türkiye'ye karşı yeni bir dezenformasyon ve karalama kampanyası başlatıldı.

Türkiye’ye Karşı Yeni Dezenformasyon Kampanyası

Almanya merkezli Correctiv adındaki güya bağımsız bir vakıf üzerinden Türkiye'ye karşı "Black Sites Turkey" adı altında yeni bir karalama ve dezenformasyon kampanyası başlatıldı.

Devamı
Türkiye ye Karşı Yeni Dezenformasyon Kampanyası
Batı Medyasında Türkiye Karşıtlığının Siyasi Kökenleri

Batı Medyasında Türkiye Karşıtlığının Siyasi Kökenleri

Türkiye’nin Batı karşısındaki hiyerarşiyi reddeden arayışına yönelik tepki, kuşkusuz en açık şekilde medya bağlamında görünür olmaktadır.

Devamı

Devletlerin içişlerine hangi araçlar kullanılarak müdahale edildiği uluslararası ilişkilerin önemli konularından biridir.

Geçen hafta başında Alman milli takım oyuncuları Mesut Özil ve İlkay Gündoğan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a imzalı forma hediye etmeleri ve akabinde yaşanan olaylar her iki ülkede de gündemi meşgul etti.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin seçimlerin ertelenmesine yönelik yaptığı çağrı...

28 Şubat sürecinde Batılı hükûmetlerin ve medyanın açık bir şekilde darbeden yana tavır alarak demokrasinin katledilmesini kendi halklarına meşru göstermek için Türkiye’deki iktidarı karalayan politikalarını unutmamak gerek.

Almanya'da bulunan yabancı uyruklu darbe suçlularının ülkelerine iade edilmesi yasal bir zorunluluk. Fakat Almanya, darbe sanıklarının Türkiye’ye iadelerini reddettiği gibi, kendi ülkesinde yargılamaya da yanaşmıyor.

Almanya’daki “PKK seviciler” de Berlin’i ve Berlin üzerinden Ankara’yı baskı altına almak için çalışmaya çoktan başladılar.

Barzani Pan-Kürdizme ve bu sürecin hormonlu gücü PKK'ya hizmet etmiş oldu. Türkiye ve İran bunun farkında ve bu nedenle aralarındaki yakınlaşma hayati bir yakınlaşma.

Seçimler öncesi açıkça kendini belli eden yükselişine rağmen AfD’nin zaferi, sanki beklenmeyen bir gelişmeymişçesine, "Almanya’da bu nasıl olabildi?” kabilinden şaşkınlık ifade eden sorular eşliğinde tartışılıyor.

Türk seçmen sandığa gitmeli ve oy oranlarına dâhil olarak özellikle kimi seçmediği noktasında Alman siyasetine ciddi bir mesaj vermelidir.

Türk-Alman ilişkilerinden yaşanan gerilime ve Alman tarafının bununla ilgili yaptığı açıklamalara baktığımızda, Almanya'nın Türkiye`de bir `kulturkampf (kültür savaşı) 'yürüttüğü görülmektedir

Avrupalıların da Türkiye halkının tercihlerine saygı duyması ve referandum sonucunu kabul etmesi gerekiyor.

Yumruklar, tekmeler, ısırmalar, küfürler... Sanırsınız ki vatan elden gidiyor! Hayır! Vatan ele geliyor diye rahatsız oldular. Millet başa geçiyor diye rahatsız oldular.