ABD-Rusya Geriliminde Türkiye’nin Politikası Nasıl Şekillenecek?

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Türkiye’nin Suriye politikası hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
ABD-Rusya Geriliminde Türkiye nin Politikası Nasıl Şekillenecek
Türk Dış Politikasında Soğuk Savaş Parantezi Kapanıyor

Türk Dış Politikasında Soğuk Savaş Parantezi Kapanıyor

Türkiye dış politikada ne zaman Batının...

Devamı

Gayrı milliliğin tek biçimi Batıcılık değil. Elbette Amerikancılık bu ülkedeki gayrı milli unsurların kahir ekseriyetinin benimsediği bir pozisyon. Fakat içimizde başka gayrı milli unsurlar da var. Rusçular var mesela.

Türkiye ne zaman kendi çıkarları adına bir adım atmaya yönelse aynı sakız aynı ağızlarda çiğnenmeye başlanıyor. Eksenimiz İsrail'le sürtüşürken de kaymıştı, İran'la belli bir düzeyde ilişkileri geliştirirken de, 17-25 Aralık'tan sonra da, 15 Temmuz'la birlikte başlayan süreçte de, S 400'ler gündeme geldiğinde de…

Ankara-Moskova hattında genişleyen işbirliği "eksen" tartışmasını yeniden canlandırdı. İki ülke arasındaki savunma ve enerji alanlarındaki ortak projelerin "kalıcı stratejik ittifaka" dönüştüğü, hatta "eksen kaymasına vardığı" ileri sürülüyor.

Türkiye, sırtını dayayabileceği tek bir dış güç olmadığını, ancak realist bir perspektifle iyi ikili ilişkiler geliştirir ve içerideki siyasi istikrarını, güçlü siyasi liderliğini korursa ayakta durabileceğini çok iyi biliyor.

Avrupa İle “Yeni Dönem”

Bu yeni dönemde Türkiye, Avrupa ülkeleriyle ekonomi ve güvenlik odaklı iş birliğine yöneliyor ve bu alanlarda kendisiyle iş birliği yapmak isteyen bütün AB ülkeleriyle yakın bir ilişki kurmak istediğini gösteriyor.

Devamı
Avrupa İle Yeni Dönem
Düzeni Bozmak

Düzeni Bozmak

Süper güç, gücün her unsurunda kendi kendine yetebilen ve küresel operasyonlar yapabilen aktör demektir..

Devamı

Bugünü garanti edemeyen geleceği düşünemez. Tüm dünya kısa vadeli hesaplar yaparken Türkiye'nin geleceğe yatırım yapmak adına ...

Türkiye'nin Rusya ve İran'la müzakere edecek esnekliği gösterebilmesi Amerika'yı masa dışı bıraktı..

Kuzey Irak Yönetimi tüm tavsiye, ikaz ve tehditlere rağmen 25 Eylül’de gitti referanduma. Olacaklara dair bir öngörü de vardı. Referandumdan sonra yaşananlar o ihtimaller dâhilinde olan şeyler mi, yoksa sürprizler de var mı?

Türkiye’nin ABD ve bazı Avrupa ülkeleriyle son dönemde yaşadığı büyük sorunlar Batı ittifakıyla olan bağlarını zayıflattı.

Ankara'nın bu kritik ortamda Katar'a verdiği destek kuşkusuz gerilimi tırmandırmak ya da bu ülkeyi Körfez ülkeleri ile varılacak uzlaşmadan uzaklaştırma gayreti olarak okunamaz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Trump ile görüşmesinde Suriye sorununun çözümü konusunda ABD’nin daha aktif bir politika izleyeceği izlenimiyle dönmesi, Türkiye’nin Suriye politikasında yeni bir dönemin başlaması anlamına gelebilir.

“Evet” halkın iktidarını garanti altına alacak bir siyasi kurumsallaşmanın hayata geçirilmesidir. Halkın yıllardır siyasete yüklediği misyonun en nihayet tamamına erdirilmesidir.

Bugün için Türkiye açısından en öncelikli konu ABD, Rusya ve AB arasında dengeli bir ilişki tutturabilmektir. Bu aktörlerden en az ikisi ile geliştirilebilecek iyi ilişkiler Türkiye’nin istikrarı açısından önemlidir.

Türkiye’nin siyasal sistemini güçlü ve sağlam bir temele oturtarak, bu yapı içinde sürekli siyasal istikrarı üretecek mekanizmayı oluşturmak gerekiyor.

Amerika’nın bölgede izlemeye çalıştığı denge politikası üzerine değerlendirmeler bulunan Fahrettin Altun: “Türkiye diyor ki; YPG ile beni aynı oyunun iki unsuru olarak göremezsin, önümüzdeki dönemde de ben bunu göstermek adına adım atacağım.”

ABD Başkanı Obama'nın dış politika konusunda son yıllardaki temel yaklaşımı, Ortadoğu'yu ABD'nin önceliği olmaktan çıkarmak ve Doğu Asya'daki ekonomik ve askeri ağırlığını daha fazla hissettirmek doğrultusunda şekilleniyor.

Baykal döneminde Oslo görüşmelerine yönelik müzakere karşıtı bir pozisyon sergileyen CHP'nin aksine, Kılıçdaroğlu'nun sürece verdiği destek, parti politikalarında net bir kırılmaya işaret ediyor.

Bir dönem Bill Clinton, Gerhard Schröder ve Tony Blair tarafından temsil edilen "Üçüncü Yol", Tony Blair'in görevden ayrılmasıyla beraber siyasi önemini büyük ölçüde yitirecek gibi görünüyor. Avrupa siyasetinin son yıllardaki önemli açılımlarından biri olan Üçüncü Yol, fikir babası Anthony Giddens gibi aydınlar tarafından tartışılmaya şüphesiz devam edecektir. Fakat siyasi-sosyal bir proje olarak Avrupa için bir yol haritası olacağına şüpheyle bakanların sayısı her gün biraz daha artıyor.