Demokrasi ve Darbe

Demokrasi gibi bir evrensel değeri yüceltirken demokrasilere darbeyi hoş karşılayan Batılı anlayışı sorgulamak gerekmekte.

Devamı
Demokrasi ve Darbe
Yeni Demokrasi Promosyonu Politikası Nedir Ne Değildir

Yeni Demokrasi Promosyonu Politikası Nedir, Ne Değildir?

ABD'nin temel sorunu, müttefiklerle ilişkisini nobran ve asimetrik yaklaşımla kurması. Kendi taktik kazanımları için müttefikinin stratejik kayıplarını umursamaması. Bunlara en iyi örnek ise ABD-Türkiye ilişkilerinin son yıllardaki gerilimli seyri.

Devamı

Kovid-19'a yakalanan Trump hızla iyileşip, 'virüsü yendim' havasıyla kampanyasına dönmeye çalışıyor. Yani Trump için artık Kovid-19 hem seçimin hem de sağlığının merkezine oturdu. 200 bini aşkın Amerikalının ölmesini umursamamakla suçlanan Trump bu hastalıktan kurtularak seçimlere girerse iddiasını sürdürür. "Ekonomiyi Trump toparlar" algısı Biden'ın en büyük dezavantajı. Son dört haftada Trump'dan fark yaratacak her şeyi beklemeliyiz. 3 Kasım sonrası ise Amerikan siyaseti için tam bir muamma. Benzeri görülmemiş bir belirsizlik. Ne demiş eskiler, yaşa ki göresin.

SETA Avrupa Araştırmacısı Zeliha Eliaçık Avrupa siyasetinde yaşanan değişim ve bu değişime neden olan faktörler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, 23 Haziran seçimlerinden sonra sosyal medyada hükümete yakın isimlere yönelik başlatılan linç kampanyası üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Referandumla ilgili herhangi bir yorum yapmak yasak. Ben de referandumdan hiç bahsetmeden, daha önceden yazılmış çizilmiş, söylenmiş sözleri köşeme taşımaya karar verdim.

“Evet” Demenin Anlamı

Sadıktan “evet”in çıkması, millet egemenliğinin kesintisiz devamı anlamına gelmektedir.

Devamı
Evet Demenin Anlamı
Neden Evet Diyoruz

Neden Evet Diyoruz?

Derdimiz, Türkiye'nin yakaladığı bu tarihi fırsatı değerlendirmesine katkıda bulunmak. Elimizden geldiğince, karınca kararınca.

Devamı

'Demokrasi sandıktan ibaret değildir' sözü Türkiye'de milli iradeyi kabullenmeyenler tarafından sık sık arkasına saklanılan bir slogan olageldi.

Bütün Avrupa’da etkisini artıran İslamofobik partiler ve siyasetçilerin söylemleri tüm Avrupa kurumlarını ve bu arada yargı organlarını da etkisi altına almaktadır.

İçinden geçtiğimiz süreç tek kelimeyle liberal demokrasinin meşruiyet krizi olarak adlandırılmalıdır. Bunun en temel sebebi modern toplumların kurucu unsurları olan liberalizm, kapitalizm ile demokrasi arasındaki çelişkilerdir.

Batı başkentlerinde gittikçe netleşen ortak bir Türkiye yaklaşımı var. Somut menfaatler (terörle mücadele ve mülteciler krizi gibi) gündeme geldiğinde ittifak ilişkileri çerçevesinde "yapıcı" müzakerelerde bulunmak. Ancak aynı zamanda "basın özgürlüğü" konusu etrafında "otoriterleşme" tezini bir sopa olarak elinde bulundurmak.

7 Ağustos 2016 tarihinde İstanbul Yenikapı meydanında bir araya gelen milyonlar devlete ve siyasete balans ayarı yaptı. Yeni bir dönemin önü açıldı. Bu sürece kendisini uyarlayan aktörler kalıcı hale gelir.

15 Temmuz Türkiye'nin kendi kazanımlarına sahip çıktığını bütün dünyaya gösterdiği bir gün oldu. Halkın ortaya koyduğu ortak iradeyle Türkiye bir kez daha vatan, bu millet bir kere daha millet oldu.

Erdoğan ötekileştirmesi denizi bitti artık ve ülkeye yabancı marjinal batıcılığın özelliği olarak formatlandı.

Türkiye'nin esas sahibi bu ülkenin asli gerçeğinin ne olduğunu gösterecek dosta, düşmana. Sebat ettiğini, vatanı için ayakta olduğunu, olmaya devam edeceğini haykıracak.

Bugün yakaladığımız millî birliği en azından ülke güvenliği ve ülke çıkarı konularında devam ettirebilmemiz için yapmamız gereken en önemli şey muhasebe yapmak.

Rapor, demokrasi nöbetlerine katılımın yüksek olduğu illerdeki dokuz meydanda 18-24 Temmuz tarihleri arasında 146 kişi ile gerçekleştirilen saha araştırması içermektedir.

Kemalist aktörlerin çizdiği karamsar tablonun aksine 15 Temmuz’da darbe girişiminin püskürtülmesi, demokratik siyasetin alanının genişletilmesi için daha ileri adımların atılması yönünde bir irade ortaya koymuş oldu.

"Ben şu beyaz Türk hallerimle nasıl FETÖ'cü olurmuşum" diye veryansın edenler iki şeye oynuyor. Bir, sınıfsal tesanüte. İki, radikal laikçi hassasiyetlere.

AB Türkiye’yi kendisi için büyük bir tehlike olarak görüyor. Ancak AB liderlerinin bunu açıkça ifade edip, üyelik müzakerelerini durdurup, Türkiye’ye yeni bir ortaklık çerçevesi önermeleri de mümkün değil.