Daha yakın zamanda Doğu Guta’da kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmış bir yönetimin Halep’te yaptığı katliam aslında hiç de şaşırtıcı değil.
Devamı
Suriye’de gidecek yol tükendi. Bütün önemli boşluklar doldu. En son Türkiye’nin de doğal nüfuz alanını doldurması sonucu sağlam bir denge ortaya çıktı.
Devamı
ABD’deki başkanlık seçimi döneminde, Washington'daki kurumların çatlakları arasından sızacak bilgilere ve önerilere kulak kesilmek gerekir.
ABD Türkiye’nin kendi kontrolünde Suriye’ye girmesini ve kendi hedefleri için savaşmasını istiyordu. Oysaki Türkiye bugün ABD’ye rağmen hareket ederek kendi hedeflerini önceleyeceğini göstermiş oldu.
“PYD ve onun askeri uzantıları SDG/YPG'nin Münbiç'in ardından Bab ve Cerablus'u ele geçirmek için hazırlık başlattığını, Fırat Kalkanı Harekatı'nın bu hamleyi boşa düşürdü.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, SETA tarafından düzenlenen çalışma yemeğinde, ABD'deki bazı düşünce kuruluşlarının temsilcileri ve medya mensupları ile bir araya geldi.
Türkiye - Suudi Arabistan ilişkilerinin stratejik düzeye taşınması bölgesel denge açısından ellerinin rahat olmasını ve güvenlik meselelerinin daha koordineli olarak idare edilmesini sağlayacaktır.
Devamı
Kerry-Lavrov mutabakatı Suriye’de kimin kazanacağına değil, kimlerin kaybetmesi gerektiğine dair varılan bir mutabakattır.
Devamı
Washington'da SETA DC tarafından düzenlenen panele katılan uzmanlar, Fırat Kalkanı Harekatı'nın Suriye'nin kuzeyindeki denklemi Türkiye lehine değiştirdiği görüşünde birleşti.
"Güvenli bölgenin oluşturulabilmesi için güneye doğru inilerek bir derinlik oluşturulması gerekiyor. Bunun için de El Bab ve Münbic kentleri önem arz ediyor."
ABD bir şekilde Türk siyasi karar alıcılara Suriye politikası dayatma gayreti boşa düşünce işi 15 Temmuz Darbe girişimine kadar tırmandırdı.
Önemli olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşılarına çıkıp, Türkiye’yi kimsenin yolundan çeviremeyeceğini kararlı bir şekilde onlara hissettirmesidir.
Toz bulutu dağılıyor. Herkes Washington’un ne yapmaya çalıştığını açıkça görüyor. Türk ordusu ile PYD/PKK çatıştığında kimi destekleyeceğine karar verme zamanı geldi.
2013'te ABD ile gerilme pahasına uzak duran Türkiye neden şimdi sahada? Hâlâ riskler yok mu?
Varsayımlar, tahminler ve akıl yürütmeler değil, bire bir Cerablus’ta yaşanan gerçeklik Türkiye’nin tezlerinin haklılığını ortaya çıkarmış oldu.
Türkiye DAİŞ’le mücadele ederken ABD ve UK’nin desteklediği YPG/PKK/SDG ile de çatışacak. Bu kaçınılmazdı; şimdi zorunluluk oldu.
Karşımızdaki şer şebekeleri yeni bir süreç başlattılar. Milletin ezberini bozabilecek, bir kez daha yeni bir kaos senaryosu ile ülkeyi teslim alabilecekleri bir süreç...
Artık ilerleme raporlarının, bir “karne” hüviyetinden ziyade Türkiye’deki sivil iradenin ve demokrasinin üstünlüğünü sağlama adına tavsiye niteliğinde bir metin olması gerekmektedir.
Cerablus müdahalesi, Türkiye’nin üç güvenlik sorunuyla eş zamanlı mücadele ettiği bir dönemde başladı. İçeride ve dışarıda oluşan güvenlik kırılganlığına neden olan bütün aktörleri aynı anda hedef aldı.
Evet, maliyeti çok yüksek ve canımız çok yanıyor. Ama kesinlikle teslim olmayacağız!
Sınır güvenliğini sağlamak, terör tehdidini bertaraf etmek ve yeni mülteci akınlarının önüne geçmek amacıyla düzenlenen Fırat Kalkanı Harekatı’na giden süreç SETA’nın hazırladığı infografikte.