Orta Doğu’da “Taht Oyunları”

Orta Doğu halklarının demokrasi ve özgürlük talepleri hızlı bir şekilde bastırılıp, oluşan çatışma ve kaos ortamı Sykes-Picot düzeninin Batılı ülkelerin istediği gibi revize edilmesi için bir fırsata dönüştürülmek isteniyor.

Devamı
Orta Doğu da Taht Oyunları
Fetö nün Müttefikleri Yeniden Siyaset Sahnesinde

Fetö’nün Müttefikleri Yeniden Siyaset Sahnesinde

Dün FETÖ'nün ve PKK'nın dümen suyundan gidenler, geçmişte olduğu gibi bugün de "seni başkan yaptırmayacağız" kampanyasına başlamış durumdalar.

Devamı

Güncelin sıcak karmaşasında aktörlerin yürümeye çalıştığı uzun yolun sonunda kritik bir soru duruyor: Ortadoğu'nun geleceği nasıl şekillenecek?

Bundan üç buçuk ay önce kapsamlı bir fiili işgal girişimine muhatap olan Türkiye bugün hem Suriye, hem de Irak'ta sömürgecilerin ve onların işbirlikçilerinin foyasını meydana çıkarıyor.

Kavrama eksikliği, polemik yapma ihtiyacıyla da birleşince ortaya Kılıçdaroğlu’nun dış politika vizyonu (!) çıkıyor. Tüm Yenikapı ruhumla söylüyorum, Kılıçdaroğlu kavrayamadığı konulara pek girmemeli.

Türkiye’nin siyasal sistemini güçlü ve sağlam bir temele oturtarak, bu yapı içinde sürekli siyasal istikrarı üretecek mekanizmayı oluşturmak gerekiyor.

Suriye ve Irak Cephesinin Yeni Gerçekliği

Türkiye'yi Musul'a davet edebilecek aktör olarak görülen Nuceyfi Türkiye'ye "ajanlık suçlaması" ile tasfiye edilmeye çalışılıyor. Bu kaotik rekabette sürpriz, tek taraflı adımlar atılması sahanın yakıcı gerçekliği.

Devamı
Suriye ve Irak Cephesinin Yeni Gerçekliği
Sahada ve Masada Olmak

Sahada ve Masada Olmak

Musul'da savunma devam ettikçe ve Suriye'de ilerleme sürdükçe Türkiye masada yeterince güçlü bir şekilde bulunacaktır.

Devamı

Birilerinin Batılı “dostlarımıza” teröristlerle iş birliği yapmanın bumerang etkisi yapacağını anlatması gerekiyor. Bugün tolerans gösterilen ya da desteklenen teröristler yarın kendilerini de vurabilir.

Musul Operasyonu’nun mezhep çatışması dinamiklerini hızlı bir şekilde radikalleştirmesi durumunda, Musul içinde örgütün savunma kapasitesini de arttırabilir.

Türkiye'nin yeni yönelimi terörle mücadelede pro-aktif tedbirler alınması, kapasite geliştirme ve reform çabaları ile sınırlı değil.

Türkiye kendi sınır güvenliği ve ulusal barışı için Irak'ın da Suriye'nin de toprak bütünlüğünü savunuyor, insani krizlerin önlenmesi için canla başla çalışıyor.

DEAŞ diye bir canavar yaratıp, sonra o canavar üzerinden bölgemizi şekillendirmek isteyenlere dur demek zorundayız.

Birileri Irak ve Suriye’yi yerle bir edip Musul ve Halep’teki hayatı söndürürken bu şehirlere 50-100 km uzaklıkta olan Türkiye’nin istikrar ve güven içerisinde yaşaması mümkün mü?

Türkiye’nin güç kullanarak Fırat Kalkanı operasyonunu başlatması hangi amaçla gerçekleştirdiyse Musul operasyonuna da aynı gerekçelerle katılmak istemektedir.

Bölge halkının vahşi bir mezhep çatışmasına sürüklenmemesi için Türkiye kararlılık sergilemek zorunda. Peki daha fazlası olur mu?

Her şeyden önce Türkiye, DEAŞ sonrasında Musul ve çevresinin nasıl bir karaktere bürüneceği konusunda sözü dinlenen bir aktör olmak istiyor.

Batı dünya egemenliğinin devasa krizlerle yüzleştiği bir dönemde Türkiye, kendi imkânlarından, gerçeklerinden hareketle bir "şimdi ve gelecek tasavvuru" inşa etmeye çalıştı.

Türkiye, Irak'ın bütün unsurlarını içerecek şekilde tek parça kalmasına destek verebilecek tek ülke.

Lojistiğin yanı sıra, konferansla birlikte hızlanacak veya başlayacak büyük enerji projeleri ve yatırımları, bölge barışının ve güvenliğinin sigortası olabilir.

Hem CHP hem de HDP sorunun kaynağını ve bunlara dair toplumun tepkisini anlayabilecek refleksleri geliştirememektedirler.