FETÖ'nün Günahı Kimin?

Kemalistlerin Kurtuluş Savaşı sırasında laikçi görüşlerini saklaması gibi Gülen mensupları da devleti ele geçirme yolunda gerçek niyetlerini gizlediler.

Devamı
FETÖ'nün Günahı Kimin
Rusya yla İlişkilerde Yaz Havası

Rusya’yla İlişkilerde Yaz Havası

Erdoğan'ın Rusya ziyareti Türkiye'nin Ortadoğu'da ve Kafkaslarda Rusya'yla birlikte büyük aktörlerden olduğunun ve yeni oluşacak küresel güç dağılımını değiştireceğinin sinyalini vermektedir.

Devamı

7 Ağustos 2016 tarihinde İstanbul Yenikapı meydanında bir araya gelen milyonlar devlete ve siyasete balans ayarı yaptı. Yeni bir dönemin önü açıldı. Bu sürece kendisini uyarlayan aktörler kalıcı hale gelir.

Yenikapı mitingi ile iktidar ve muhalefet vatanseverlik kavramında uzlaşırken HDP "Batı'nın içimizdeki taşeronu" algılamasını pekiştiren bir yolda, yeni dönemin kaybedenler kulübünün asıl üyeleri arasında.

Çatışma ve düşmanlık düzleminde olmasa da 15 Temmuz süreci Türkiye’nin özellikle batılı müttefikleri ile bir muhasebe ve yüzleşme yaşamasını kaçınılmaz hâle getirdi.

Erdoğan'ın Rusya ziyareti, Türkiye'nin yeni ekonomi hikâyesini AB ve ABD ile değil, bölgede kendi coğrafi konumuyla, işbirlikleriyle ve kendi imkânlarıyla yazabileceğini göstermesi açısından önemli.

Yalan Söyleme, Halkın Korkusu Yok!

15 Temmuz, kırk senedir tüm hesaplamaları yapan FETÖ’nün, silah ve kelle karşılaştırmalarına girerken hesaba katmadığı ilahi müdahalenin ve halk dinamiğinin darbecilerin yüzüne çarpıldığı gecedir.

Devamı
Yalan Söyleme Halkın Korkusu Yok
Türkiye nin Yenikapı sı

Türkiye’nin Yenikapı’sı

Artık "Batı'daki Türkiye imajı" üzerinden Türkiye'yi dizayn etme imkanı kalmamıştır. Esas olan, "Batı'daki Türkiye imajı" değil, "Batı'nın kabul etmek zorunda olduğu Türkiye gerçeği"dir.

Devamı

15 Temmuz Türkiye'nin kendi kazanımlarına sahip çıktığını bütün dünyaya gösterdiği bir gün oldu. Halkın ortaya koyduğu ortak iradeyle Türkiye bir kez daha vatan, bu millet bir kere daha millet oldu.

Erdoğan ötekileştirmesi denizi bitti artık ve ülkeye yabancı marjinal batıcılığın özelliği olarak formatlandı.

Türkiye'nin esas sahibi bu ülkenin asli gerçeğinin ne olduğunu gösterecek dosta, düşmana. Sebat ettiğini, vatanı için ayakta olduğunu, olmaya devam edeceğini haykıracak.

Yeni bir devlet, yeni bir anayasa, yeni bir güvenlik sektörü ve bunların içinde yeni bir ordu. Tarihi bir dönemeçteyiz. Geçici tedbirlere değil kökten çözümlere ihtiyaç var.

Bugün yakaladığımız millî birliği en azından ülke güvenliği ve ülke çıkarı konularında devam ettirebilmemiz için yapmamız gereken en önemli şey muhasebe yapmak.

Batılı ülkelerin FETÖ/PDY örgütünün ülkelerindeki faaliyetlerine izin vermeleri ve destek olmaları onların Türkiye’ye karşı emperyalist politika arzusu içerisinde olduklarının ispatı olacaktır.

Demokratik dönüşümden yana tavır alan "yeni demokratik blokun" sivil-asker ilişkilerini dönüştürmesi için mücadele stratejisinin iki eksen üzerine oturması gerekiyor.

Kemalistlerin Kurtuluş Savaşı sırasında laikçi görüşlerini saklaması gibi Gülen mensupları da devleti ele geçirme yolunda gerçek niyetlerini gizlediler.

Halk büyük çoğunlukla darbenin faili olarak FETÖ’yü görüyor. Bu konuda kafa karışıklığı yok. Çünkü FETÖ herkesin hayatına bir şekilde olumsuz olarak değmiş.

Batı medyasında düşmanca tutumun öncülüğünü CNN yapıyor. 15-16 Temmuz tarihlerinde "askeri darbe" yapmaya kalkan, sivil halkın katledilmesi emrini veren bir caniyi "kanaat önderi" diye ekrana çıkardı.

Orduyu FETÖ benzeri yapılanmalardan temizlemenin yolu, kapıları tekrar milletin yüzüne kapamak değil, Türk toplumunda ne varsa orduda da onun olması için sonuna kadar açmaktır.

FETÖ'nün bütün pisliklerinin ortaya saçılması, kimi kesimlerce "tasfiye halindeki eski Türkiye zihniyeti"nin propagandasını yapmak için bir imkân olarak değerlendiriliyor. Beyhude bir uğraş bu.

15 Temmuz sonrası iyice netleşen bir husus dikkatimi çekiyor: "Türkiye karşıtı" kampanya Almanya ve Avusturya'da artık AK Parti muhaliflerinin eliyle ve söylemleriyle yürütülür olmaktan çoktan çıktı.