Türk-Alman İlişkilerini Anlamak - III: Demokrasi ve İnsan Hakları

Demokrasi ve insan hakları konularında tutarlı olmayan Almanya’nın bu konuda Türkiye’ye yaptığı suçlamalar da ancak müdahalenin bir aracı olarak okunabilir.

Devamı
Türk-Alman İlişkilerini Anlamak - III Demokrasi ve İnsan Hakları
2019 a Giderken Dikkat

2019’a Giderken Dikkat!

2019'a giderken bu ayrıştırma siyasetinin ve ikili siyasal iletişim kampanyasının ciddi bir risk teşkil ettiğini görmemiz gerekiyor.

Devamı

Can Dündar’ın Avrupa’da bir saraydan başka bir saraya koşarak; bir gazeteden başka bir gazeteye geçerek yaptığı dezenformasyon, zihinsel sömürgeleşmenin post modern versiyonudur.

Bu analiz 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye demokrasisine karşı girişilen askeri darbe teşebbüsünden bu yana geçen bir yıllık sürenin ekonomi politik arka planını konu edinmektedir.

Erdoğan'ın muktedir bir siyasetçi olarak Türkiye'nin kurumlarını yeni baştan inşa etmesini kabullenmiyorlar. Ve 2019'da cumhurbaşkanlığı sistemine ülkeyi taşıyan lider olmasını arzu etmiyorlar.

Daha önümüzde darbecileri, işgalcileri savunmak için çevirdikleri dolapların, bu uğurda halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek için yaptıkları ihanetin sorulacak hesabı duruyor.

15 Temmuz’un Açtığı Yol

Şimdi sıra Türkiye'yi yeniden kurmaya geldi ve 15 Temmuz Yeni Türkiye'nin kurucu momenti olmak durumunda.

Devamı
15 Temmuz un Açtığı Yol
Darbe Türkiye'yi İşgale Açık Hale Getirmeyi Amaçladı

Darbe Türkiye'yi İşgale Açık Hale Getirmeyi Amaçladı

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun 15 Temmuz Darbe Girişimi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş 15 Temmuz Darbe Girişimi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Bu çalışma 15 Temmuz sonrası Türkiye’de sivil-asker ilişkilerinin dönüşümü ve TSK'nın harbe hazırlık durumu kapsamında muharebe etkinliği ele almaktadır.

Bu çalışmada darbe girişimi öncesi ve sonrasıyla, FETÖ ve 15 Temmuz hakkında hazırlanan iddianameler üzerinden analiz edilecektir.

Kitap 15 Temmuz darbe girişiminin medya ve iletişim yönlerine mercek tutarak tartışmaktadır.

Çalışmada Batı medyasının 15 Temmuz ve sonrasında Türkiye’de yaşananları ele alış biçimi çerçeveleme yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir.

Darbe geleneğine sahip bir orduyu darbe yapamayacak yapısal düzenlemelerle sınırlandırmamız gerek. Fakat aynı ordu ülkenin savunmasını sorunsuzca yerine getirebilecek bir kapasiteye kavuşmalı.

“Zor zamanlar” için Mısır ordusuna yatırım yapanlar, Türkiye ordusunda da, işaret verdiklerinde harekete geçecek ve vatanına, milletine ihanet edecek bir zümre yetiştirmişlerdi.

28 Şubat'ın başörtüsü yasağı ile 15 Temmuz darbe girişiminin davalarının görülmesindeki sıkıntıları aynı "adalet" paketi içinde karşılaştırmak ciddi bir yanılgıdır.

Batı'daki Türkiye düşmanlarının Batı kamuoyuna pazarlayacakları bir hikâyeye ihtiyaçları var. "Türkiye toplumunun büyük kısmı, Erdoğan'ın görevden ayrılmasını istedi" mesajı vererek bunu yapmak istiyorlar.

Mısır’daki darbe yalnızca Mursi'nin yerine Sisi iktidarını tesis etmekle kalmadı, aynı zamanda bütün Ortadoğu'da yaşanan değişim rüzgarlarının tersine dönmesine zemin hazırladı.

2019’da yapılacak üç seçim için bu kitleyi iyi analiz eden ve ona göre siyaset geliştiren partiler kazançlı çıkacaktır.

Taksim Gezi Parkı şiddet eylemleri, Türkiye’nin yakın dönemde maruz kaldığı dış destekli saldırıların ilkiydi.

Erdoğan liderliğindeki AK Parti siyasetinin gücü dinamizminden ve değişim ısrarından geliyor. Tıpkı bisikletin pedalını çevirmeye devam etme kararlılığı gibi.