Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 53. sayısı çıktı.
Devamı
Insight Turkey'in yaz sayısı, Türkiye'nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki mevcut dış politika ve güvenlik politikası uygulamalarını dikkate alarak, Türkiye'nin askeri ve savunma stratejisinin değişen dinamiklerini açıklamayı amaçlamaktadır.
Devamı
Muhalefet günde beş vakit “erken seçim olacak” söylemine yaslanarak siyaset ürettiğini ve gündemi yönetebileceğini zannediyor. Muhalefetin, “erken seçime gidilecek” yaygarası birbiriyle tamamen çelişen iki argümana yaslanıyor.
Türkiye bu konudaki adımlarını kuşkusuz sadece sondaj gemileri bağlamında atmıyor. Pek çok alanda toplumsal hafıza için güçlü anlam dünyasına sahip olan kavramlar ve semboller kullanılıyor.
Uzun yıllardan sonra Ayasofya'da ilk Cuma ve bayram namazlarının kılınmasının büyük sevinci içerisindeyiz. Bu sevince ne yazık ki polemiklerin eşlik etmesi Türkiye siyaseti için hiç şaşırtıcı değil. "Hilafet kurumu geri getirilecek" ve "Atatürk'e lanet edildi" iddiaları üzerinden bir bardak suda fırtına kopartıldı. Siyasi spektrumun uçlarındaki çevrelerin radikal siyasi hayallerini biliyoruz. Kimileri hala sosyalizmin iktidara geleceğini tahayyül eder, kimileri de hilafet kurumunun geri dönmesinin Müslümanlar için çözüm olacağını savunur. Ancak iktidar cenahında en üst düzeyde yalanlanan bu iddiaların muhalefetin ana siyasi aktörlerini bu kadar meşgul etmesi normal değildi. Temel saik Ayasofya'nın yeniden camiye çevrilmesinin oluşturduğu atmosferin başka bir ortak değerimiz olan Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün sahiplenilmesiyle bastırılma çabasıydı. Eğer son aylarda Batı medyasında köpürtülen ve hedefi Türkiye'yi sınırlandırmak olan "sultan, halife Erdoğan" kampanyası ile "dost ittifakı" kurulmadıysa.
Ayasofya Camii’nin tekrar ibadete açılması, Saadet Partisi’nin Millet İttifakı içindeki konumunu zora soktu. Parti yöneticileri, caminin ibadete açılmasını olumlu karşıladıklarını söyleseler de kendi tabanlarındaki coşkuya, “dostluk zarar görür” endişesi ile pek iştirak edemediler.
Cumhuriyetimizi 'güçlü bir milli devlet' olarak yeniden konumlandırmak için Ankara, Osmanlı geçmişi ile barışıyor; normalleşiyor. Etrafındaki bölgelerden gelen tarihi ve coğrafi yükün realitesi ile yüzleşiyor. Dışlayıcı etnik-kültürel milliyetçiliğe ya da küreselci-kozmopolit fırtınalara savrulmadan milli bir duruşu tahkim etmeye çabalıyor.
Devamı
'Ayasofya'nın dirilişi' bu saatten sonra Türkiye'nin uluslararası sistemde etkili aktör olma hamlelerini sembolize eden bir gerçekliktir.
Devamı
Bir hayal daha gerçek oldu. Ayasofya artık mahzun değil. Yüzyıla yakın süren tatsızlık dün cuma namazıyla son buldu. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Burada sorulması gereken soru şu: Ayasofya'nın cami olarak kullanılmaya başlanması kararı iktidarı kaybetme korkusunun mu yoksa iktidar olmanın verdiği öz güveninin bir sonucu mudur?
Ayasofya örneğinde bir kez daha Türkiye'nin egemenliği ve kimliğiyle ilgili her adımın hamaset çığlıklarıyla itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı görülmüştür. Halkın Ayasofya'ya teveccühü ise Türkiye'nin hamasete değil ama haysiyetli bir siyasete duyduğu özlemi gözler önüne sermiştir.
Bugün, Ayasofya'yı yeniden cami yapan ve Müslümanlar ile Ayasofya'yı kavuşturan faktörler, aynı anda dört beş cephede sınır ötesi harekât yapmamızı ve Koronavirüs sürecinde en başarılı ülkelerden biri olmamızı mümkün kılan faktörlerdir. Tam da bu nedenle Ayasofya'nın tekrar ibadete açılması, 1453'te İstanbul'un fethedilip Ayasofya'nın kutlu ve temiz bir mabet olması kadar büyük sonuçlar doğuracaktır.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, programında Ayasofya’nın ibadete açılması kararı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında Ayasofya kararına verilen uluslararası tepkileri değerlendirdi.
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında Ayasofya kararına muhalefetin verdiği tepkiyi değerlendirdi.
15 Temmuz destanının dördüncü yıldönümü. Meşum FETÖ darbe girişimini bastıran milli iradenin tecellisini yeniden anma zamanı.
Ayasofya hayalini bir seçim malzemesi sanmak bu toplumun değerlerine dair hiç fikri olmamak demektir..
Bugün kırılan zincirler, Ayasofya'nın değil, bizim zincirlerimizdir.
Sonunda bu da oldu. Ayasofya özgürlüğüne kavuştu. Zincirler kırıldı. Ayasofya açıldı. Dile kolay 86 yıllık bir hayal gerçek oldu. Türkiye'nin kendine geliş hikayesinde yerini aldı. Normalleşme dediğimiz şey tam da bu.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 48. sayısı çıktı.