1 Kasım Psikolojisi: Korku, Güven ve Umudun Karara Dönüşmesi

1 Kasım seçimini siyaset bilimi kavramlardan ziyade, psikoloji kavramları ile açıklamak daha mümkün.

Devamı
1 Kasım Psikolojisi Korku Güven ve Umudun Karara Dönüşmesi
İdeolojik Saplantının Akademiye Tahakkümü

İdeolojik Saplantının Akademiye Tahakkümü

Uzun bir süre akademi Kemalist tabakanın sadece kendisini entelektüel olarak tatmin ettiği ve işsiz çocuklarına iş bulduğu bir alan olarak kalmış, elitist bir hiyerarşi korunmuştur.

Devamı

Fahrettin Altun: “Türkiye çok ciddi bir fırsat yakaladı. Bu da siyasi partilerin sorumluluk göstermesiyle mümkün olacaktır.”

1 Kasım istisnai bir seçimdi, sonucu da sürpriz oldu. Bu seçimler yepyeni bir dönemin kapılarını açtı.

Bir yanda Ahmet Davutoğlu konuşuyor. Diğer yanda Kılıçdaroğlu, Demirtaş ve Bahçeli. Davutoğlu'nun konuşmalarının odağında partisinin tek başına iktidar olması durumunda yerine getireceği taahhütler var.

1 Kasım seçiminin ardından tekrar bir koalisyon seçeneğinin ortaya çıkması durumunda, en temel sorun siyaset kurumunun giderek güç kaybedecek olmasıdır.

1 Kasımda Yeni Bir Milat Ama...

Muhalif aydınların öfkesi ve "tiranlık," "faşizm," "ya darbe ya iç savaş" şeklinde ürettikleri aşırı söylemler söylenecek söz kalmadığı hissiyatını beslemekte.

Devamı
1 Kasımda Yeni Bir Milat Ama
Halk Partisi'nin Çevirdiği Film

Halk Partisi'nin Çevirdiği Film

Seçim kampanyalarında popülizme her daim aşinayız. Bu kısa seçim döneminde dikkat çeken vaatlerden biri ise, kredi kartı borçlarıyla ilgili CHP söylemi oldu.

Devamı

Seçimin son haftasının temel iki meselesi var. Birincisi, Ankara saldırılarının yorumlanma ve anlamlandırılma biçimi. İkincisi ise, partilerin kendi seçmenini sandığa götürüp götürememe meselesi.

1 Kasım akşamı sandıktan tekrar parçalanmış bir meclis yapısı ve dolayısı ile bir koalisyon hükümeti çıktığını düşünelim.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin rejim siyaseti yerine icraat temelli bir söyleme geçtiğini belirten Yusuf Özkır, yapılan bu radikal söylem değişikliğine rağmen partinin 7 Haziran’da oylarını arttıramadığına dikkat çekti.

Burhanettin Duran: “Muhalefet, çok uzun zamandır muhalefette olduğu için sorumsuz davranabiliyor. Yani; iktidar olmanın ne demek olduğunu unuttuğu için Türkiye’nin etrafındaki meselelerin nasıl yakıcı olduğunu ve bunların bir milli menfaat meselesi olduğunu göz ardı ediyor.”

Vuku bulan herhangi bir gelişmenin, kendi gerçekliği içinde konuşulmasını engellemek bunlar için bir başarı kriteri. Ne var ki bu tutum iki şeye zarar veriyor: siyasete ve müzakere kültürüne.

Tarihinin en acı terör saldırılarından biri karşısında bile dayanışmayı sağlayamayan bir milletin ve temsilcilerinin, istikrara kavuşup kalkınmayı hedeflemesi ne kadar mümkün olabilir?