Davutoğlu Sonrası AK Parti

Başkanlığa geçiş sürecinin uzamasının AK Parti’yi sürekli olarak bir saldırı altında bırakacağını ve yıpratacağını kestirmek zor değil.

Devamı
Davutoğlu Sonrası AK Parti
Kemal Kılıçdaroğlu Ne Yapmaya Çalışıyor

Kemal Kılıçdaroğlu Ne Yapmaya Çalışıyor?

"Kılıçdaroğlu'nun gafları" denen şey, aslında "Kılıçdaroğlu'nun ucuz siyaseti"nden başka bir şey değildi. Bunca laf, kazara değil, bile isteye edildi. Bir gaf ürünü değil, bir zihniyet ürünüydü.

Devamı

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun, A Haber ekranlarında yayınlanan Memleket Meselesi programına konuk oldu.

Mesele, iktidarın "otoriter" bulduğu uygulamaları eleştiren muhalefet olmaktan iyice uzaklaştı. Siyasetin alanını daraltan yapısal bir krize dönüştü.

Gezicisinden PKK'lısına, Fetullahçısından mezhepçi siyaset yürüten yeni CHP'lisine kadar bütün paralel evren sakinleri bir haftadır ellerini ovuşturuyorlar.

Mevcut yönetim sisteminin ne kadar kırılgan olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu anlamda yeni dönemin en önemli özelliği bir sistem tadilatı dönemi olmasıdır.

Entelektüel "Otoriterlik" Hali

Bütün muhalif entelektüel eleştiriler derlenip toplanıp "İslamcı otoriterleşme" mottosu altında formüle ediliyor artık. Son "laiklik" tartışması da bu formülü pekiştirmek için kullanıldı.

Devamı
Entelektüel quot Otoriterlik quot Hali
HDP İçin Hesap Verme Vakti

HDP İçin Hesap Verme Vakti

Demirtaş, 7 Haziran’a gidilirken kullanılan “halklar” ifadesinden “halk” ifadesine geçiş dışında, yani “Türkiyelilik” siyasetinden “Pankürdist” bir siyasete evrilmeyi bir kez daha somutlaştırmaktan başka, yeniden bir halk ayaklanması çağrısını dillendirmektedir.

Devamı

Yapılmak istenen MHP’yi ameliyat etmek ve onu geleneksel kodlarından kopartarak HDP ve CHP ile yan yana gelebilecek şekilde yeniden tasarlamaktır. Bir yönüyle 7 Haziran’dan sonra HDP ve CHP ile yüzde 60’lık blok içinde yer almamasının bedeli ödetiliyor Bahçeli’ye.

İlginçtir, muhalif argüman sahipleri birkaç gün öncesine kadar Davutoğlu'nu "Erdoğan'ın otoriterliğini" meşrulaştıran bir konumda görüyorlardı. Şimdi ise "son demokrasi kırıntılarının da kaybı" olarak nitelediler.

A Haber ekranlarında yayınlanan Kadraj programına konuk olan SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Aklını hırsına, kinine veya bu ülkenin düşmanlarına kiraya verenler TBMM'nin 23 Nisan Resepsiyonunu iptal ettiğini duyar duymaz, "Cumhuriyet düşmanları işbaşında" diye propagandaya başladılar.

Şimdilerde Doğan Medyası "biz demiştik, ne çok acılar çekildi, suçlusunuz" modunda yayın yapıyor. Erdoğan, PDY ile mücadele ederken siz neredeydiniz?

MHP'nin olağanüstü kongre süreci hakkında HDP'lilerin de açıklama yapmaya başlaması, Bahçeli'nin siyaset karşıtı tutumunun vahim sonuçlarını göstermesi açısından tek başına yeterli.

CHP'den çok sayıda fire olursa bu parti aynı anda hem "Kürtlere ihanetle" hem de "teröre destek" vermekle suçlanabilecek. Bu yönüyle dokunulmazlıkların kaldırılması önce HDP'ye sonra da CHP'ye "dokunacak.

Esas mesele, "terörü ve teröristi destekleyen, şiddete çağrı yapan milletvekillerinin dokunulmazlığı istismar etmesi"nin önüne geçilmesi...

Fahrettin Altun, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yönelik sarf ettiği seviyesiz ve cinsiyetçi ifadeye ilişkin açıklamalarda bulundu.

Ali Aslan, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) güçlendirilmiş parlamento savunusu ve dokunulmazlıkların kaldırılması talebi arasındaki çelişkiye dikkat çekti.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Doç. Dr. Fahrettin Altun muhalefetin terör karşısındaki tutumunu değerlendirdi.

Aslan: CHP başta olmak üzere muhalefetin parlamenter sistemi savunmasının temel nedeni, parlamentoda hükümetin zor kurulup kolay düşürülmesi ve irade parçalandığı için rejim krizlerine gebe olmasıdır. CHP asker ve sivil bürokrasiye yol açmak istiyor.

Ali Aslan: “Parlamenter sistemin en önemli özelliği uzlaşma ile ülkenin yönetilmesi demek. En temel mesele olan anayasa da siz eğer uzlaşma eğilimi göstermiyorsanız o zaman parlamenter sistemi gerçekten istiyor musunuz?”