16 Nisan ve Devletin Normalleşmesi

AK Parti devletin normalleşmesini geniş toplumsal kesimlerin devlete aidiyet bağını güçlendirme yönünde pratiğe dökebilirse hem değişim karşıtı bloğa hem de kendi bloğundaki eski devlet aktörlerine karşı elini güçlendirecektir.

Devamı
16 Nisan ve Devletin Normalleşmesi
CHP 2019 un Çok Uzağında

CHP 2019’un Çok Uzağında

CHP'deki bu parti içi gelişmeler 2019 seçimlerine hazırlamak şöyle dursun zaten dezavantajlı konumda bulunan CHP'nin işini iyice zorlaştırıyor.

Devamı

Muhalefetin 2019 seçimleri için çatı aday bulması 2014'e kıyasla çok daha zor. Çatı aday fikrinin "başarısı" yüzde 38'de kaldı ve ilk turda kaybetti.

İki yıllık bir süreç CHP’nin yeni sisteme tam hazırlanması için yeterli olmayacak. Eski siyaset tarzını sorgulayacak ama yenisini inşa edecek zamanı bulamayacak.

Artık iktidarın siyaset dışı bir noktadan kurulması yani iktidarın demokratik mücadelelere kapalılığı son buldu.

Tabu yıkıldı ve artık -sanki öncekiler partisizmiş gibi- partili bir cumhurbaşkanımız var. Saçma bir kuraldan, tarih dışı bir zihniyetten kaynaklanan ayrılık son buldu.

Bu Ne Diktatörlük Bayım!

CHP içinde bir kilitlenme olduğu muhakkak. Bir siyasetsizlik, bir acziyet. Fakat bu kilitlenmenin ne mevcut yönetimle, ne de görünürdeki alternatiflerle aşılma imkânı yok.

Devamı
Bu Ne Diktatörlük Bayım
Kriter Dergisinin Mayıs Sayısı Çıktı

Kriter Dergisinin Mayıs Sayısı Çıktı

Kriter, 16 Nisan’daki referandumda milletin onayından geçen Anayasa değişikliğiyle devletin Cumhurbaşkanlığı sistemi etrafında nasıl yeniden yapılandırılacağına odaklandı.

Devamı

AK Parti kuruluşundan itibaren hiçbir zaman kendini "İslamcı" olarak nitelemedi. Ancak 16 yıllık siyasi hayatının her kritik aşamasında "İslamcılık" ile ilişkilendirilmekten de kaçamadı.

Türkiye, bütün yapay siyasal mühendislik çabalarına rağmen 16 Nisan'da büyük bir eşik atladı ve yoluna çok daha güçlü şekilde devam ediyor.

Benim gözümde Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi 15 Temmuz gecesi başlayan bir maraton. Ve kanaatimce üç etaptan oluşuyor.

İkisi aynı gün olan, üç seçimin aynı yıl içinde yapılması seçmen tercihlerinde farklı siyasal davranışları ortaya çıkarabilecektir.

Kazanılan bir referandumdan yola çıkarak AK Parti'nin iktidar yorgunu olduğu öne sürülebilir mi?

AK Parti bir taraftan 2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanacak, diğer taraftan uyum yasalarının çıkarılması için çabalayacak. Ancak, iktidar partisi olarak, siyasetin sosyolojisini de göz ardı etmeden kendi dönüşümünü gerçekleştirecek.

AYM ve AİHM'nin bu konuda yetkisiz olduğu göz önünde bulundurulursa gündem sonuçlara değil sürece odaklanacak.

CHP yine kolaya kaçıyor. Günlük kısa vadeli çıkarlar için siyaseti terk ediyor; kaosu, karmaşayı ve sokağı gösteriyor.

Yurtdışında referandum süresince Avrupa ülkelerinin‚ evet‘ oyu kullanacak Türklere karşı benimsediği ve rasyonel olmayan yaklaşımlar, seçim sonuçlarının açıklanması sonrasında da sürdürülmektedir.

Türkiye demokrasisi hakkında eleştiri yapacak konu bulmak zor değil. Ama en azından seçim güvenliğini sorgulamazsınız. Türkiye'yi dış dünyaya seçim güvenliğini sağlayamayan bir ülke gibi sunmak sorumsuzluktur.

Anayasa değişikliği kabul edilirse Türkiye’nin otokratik bir ülkeye dönüşeceğini iddia eden Avrupa medyası daha referandum sonucunu beklemeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı diktatör ilan etmişti.

Mevcut CHP yönetimi, aslı astarı olmayan daha çok sosyal medya temelli 'seçim hilesi' iftiralarını köpürterek şimdilik zaman kazanmaya çalışıyor.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş Referandum sonuçları üzerine değerlendirmelerde bulundu.