Günümü Gün Ettin Gürsel Tekin. Allah da Seni İyi Etsin!

Haber belki gerçek, belki değil. Ama zihniyet gerçek dostlarım.Bu zihniyetin tek derdi Batı'dan alkış almak. Batı'nın derdi de malum

Devamı
Günümü Gün Ettin Gürsel Tekin Allah da Seni İyi Etsin
AK Parti- MHP Hattı

AK Parti- MHP Hattı

İki parti bütün risklerine rağmen makul siyaset zeminini inşa ediyor.

Devamı

Göçler hayattır. Göçmeni olmayan bir tane gelişmiş medeniyet, devlet ve şehir olmamıştır. Kaderimiz bu coğrafyada hep beraber yaşamaktır.

OHAL Komisyonu’nun amacı yargının yerine geçmek değil henüz dava konusu olmadan idari mekanizmalarla hızlı bir şekilde OHAL işlemlerinin incelenmesi ve hataların giderilmesidir.

Devletin temel kurumlarının bu kadar sarsıldığı bir darbe girişiminden sonra, ülke çapına yayılmış on binlerce kişiyi ilgilendiren soruşturmaların ve davaların yürütülmesi başlı başına bir sorun.

Erdoğan'ın muktedir bir siyasetçi olarak Türkiye'nin kurumlarını yeni baştan inşa etmesini kabullenmiyorlar. Ve 2019'da cumhurbaşkanlığı sistemine ülkeyi taşıyan lider olmasını arzu etmiyorlar.

15 Temmuz Zaferi ve Zaferi Sahiplenemeyenler

Milyonlarca insanın o gece tekrar meydanlara inmesi, 15 Temmuz’un unutulmayacağı ve unutturulmayacağı gerçeğinin de bir kez daha ilanıydı.

Devamı
15 Temmuz Zaferi ve Zaferi Sahiplenemeyenler
Bize Verilecek Bir Hesabınız Var

Bize Verilecek Bir Hesabınız Var

Daha önümüzde darbecileri, işgalcileri savunmak için çevirdikleri dolapların, bu uğurda halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek için yaptıkları ihanetin sorulacak hesabı duruyor.

Devamı

Şimdi sıra Türkiye'yi yeniden kurmaya geldi ve 15 Temmuz Yeni Türkiye'nin kurucu momenti olmak durumunda.

İktidar kanadı toplumla bağını koparacak elitleşmeye izin vermemelidir. Muhalefet kanadı ise kendi cephesinde dış müdahaleye göz kırpan siyasi marjinalleşmenin önüne geçmelidir.

15 Temmuz, Türkiye'de toplumsal merkezin yeniden tanımlandığı radikal bir kırılmayı temsil etmektedir.

Economist'e soracak olursanız bugünün Türkiye'sinde mülteci kampları "Alevi" bölgelerinde inşa edilmekteymiş. Ve pek tabii ki bu kamplarda Suriye'den gelen "Sünni"ler kalıyormuş! Alın size çatışma!

Can Dündar'a, Enis Berberoğlu'na sahip çıkanların, bugün Türkiye'yi kaosa sürüklemek için yollara dökülenlerin kirli kumpasın ortağı olduğu ayan oldu...

Söz konusu yürüyüşü değerlendirirken, analiz düzeyi olarak bir başlangıç noktasına ihtiyacımız var. O da MİT tırları kumpası üzerinden süren yargılamalara verilen tepkinin neticesinde bu yürüyüşün gerçekleştirildiği hususu.

Tırlara ilişkin Türkiye ile ABD yönetimi arasındaki tartışmalar, diplomasinin kendine özgü soğuk atmosferi içinde konuşulup üstü örtülecek bir mesele olabilirdi. Ancak bu sefer durum farklı.

Eli taşın altında olan, kendi siyasetinden ve siyasi kariyerinden fazla Türkiye'yi düşünen aktörler CHP'nin içerisine düşmek üzere olduğu çukurun farkında.

Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkları bizzat CHP'nin de destek verdiği anayasa değişikliği ile kaldırılmış, teröre yardım ve yataklıktan yargılanan HDP'li vekiller ile kol kola yürümek zorunda kalıyor.

28 Şubat'ın başörtüsü yasağı ile 15 Temmuz darbe girişiminin davalarının görülmesindeki sıkıntıları aynı "adalet" paketi içinde karşılaştırmak ciddi bir yanılgıdır.

Batı'daki Türkiye düşmanlarının Batı kamuoyuna pazarlayacakları bir hikâyeye ihtiyaçları var. "Türkiye toplumunun büyük kısmı, Erdoğan'ın görevden ayrılmasını istedi" mesajı vererek bunu yapmak istiyorlar.

Batı basını mağdurla zalimi yer değiştiriyor. Darbenin mağduru olan sivilleri askerleri linç eden zalimler, darbenin zalimi olan askerleri ise halk tarafından linç edilen mağdurlar haline getiriyor.

'MİT Tırları Davası'nda CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verilen mahkumiyet kararı basit adli bir karar değil. Bu karar üzerinden Ortadoğu'nun son beş yılını analiz etmek mümkün.