CHP Laikçiliği, YSP ve TİP Solculuğu Birleşirken Alkış Tutanlar!

Millet İttifakı partilerinin ve adayları Kılıçdaroğlu'nun boş bıraktığı alanı YSP (HDP), TİP ve CHP destekçisi medya dolduruyor.

Devamı
CHP Laikçiliği YSP ve TİP Solculuğu Birleşirken Alkış Tutanlar

14 Mayıs seçim yarışı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu arasında geçecek.

Siyasi hayatımızda artık pek etkisi kalmadığı düşünülen sol-sağ kutuplaşmasını seçimlere giderken yeniden üretiliyor.

26 parti 9 Nisan'da milletvekili aday listelerini YSK'ya sundu. Her seçimde listeler eleştirilir. Bu defa da farklı değil. Parti genel merkezleri listeleri birçok denklemi hesap ederek zorlu hesaplamalarla oluşturuyor. Yerel beklentilerin tam karşılanamaması ve bazı kırgınlıkların olması kaçınılmaz. 

14 Mayıs seçimlerinin ülkemizin "tarihi yol ayrımındaki kritik bir seçimi" olacağında hemfikiriz. Bu ortak anlayış adayların ve partilerin eteklerindeki tüm taşları dökeceği bir kampanya ile karşılaşacağımızı düşündürüyor. Ramazan ayı ile ittifakların genişleme ve liste dizilim görüşmelerinin yoğunluğunun getirdiği kampanya sakinliği sizi aldatmasın. 9 Nisan sonrası ortam giderek hareketlenir; bayram sonrası üç hafta ise temposu yüksek kampanyalara sahne olur. Cumhur İttifakı ve 6'lı Masa (Millet İttifakı) arasındaki 2 yıla yaklaşan seçim maratonunun son düzlüğü yüz metre formunda koşulur. Liste ve beyannamelerin açıklanması ile birlikte vaatlerin, mitinglerin ve polemiklerin gündemi gündelik hayatımıza ağırlığını koyar.

Avuç Dolusu Mermi, Genel Af ve Üç Damar Projesi

Avuç avuç mermi saçma, kapalı kapılar ve üç damar, her biri Kılıçdaroğlu'nun kurduğu koalisyonun krizlerine karşılık geliyor.

Devamı
Avuç Dolusu Mermi Genel Af ve Üç Damar Projesi
Cehennem Seccade ve Tersine Mühendislik

Cehennem, Seccade ve Tersine Mühendislik

14 Mayıs seçimlerinin kritik olduğunda iç ve dış kamuoyu hemfikir. Ancak seçmen seferberliğinde kendi mahallesindekini bile "bölücü" diye linç eden öfke neyin göstergesi? Bu seçimlerin "son seçim" olduğunu söylemek hangi aklın ürünü? Ya da iktidarı değiştirerek "Cehennemin kapılarını kapatacağız" diyen eski bir diplomat nasıl bir metafor kullanıyor?

Devamı

14 Mayıs seçimleri için cumhurbaşkanı aday listesi dün kesinleşti. 4 adaydan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 43 günlük propaganda döneminin başladığı gün, Gaziantep- Kilis afet konutlarının temelini atmak için deprem bölgesindeydi. Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu, eski cumhurbaşkanlarından A.Necdet Sezer'den sonra A.Gül ile görüşerek sofrayı genişletme gayretindeydi.

Tamamen karşıtlık üzerinde kurulmuş İttifakların uzun süreli olacağını düşünmek fazlaca iyimserlik olacaktır.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da parti kurmayları tarafından teşvik edilmesi ve cesaretlendirilmesinin arkasında, karşı konulamazlığın mecburiyeti söz konusudur.

Insight Turkey'in “Yol Ayrımında Türkiye: 2023 Seçimi” başlıklı bu sayısının, Türkiye'de son dönemde siyaset gündemine yön veren bazı konuları ele alacağına inanıyor ve umut ediyoruz ve inanıyoruz ki, konuyla ilgili ortaya atılan anlayışlı ve teşvik edici tartışmalar okuyucularımıza faydalı olacaktır.

İttifakların genişlemesi her iki tarafta da eleştirel söylemleri öne çıkarıyor.

Dört cumhurbaşkanı adayı öne çıkarken iki ana ittifakın genişleme ve iç dizayn çabaları sürüyor.

14 Mayıs seçimleri tartışmasız, yakın tarihimizin en kritik seçimi. İttifakların ve adayların telaşından, giderek sertleşen söylemlerinden bunu her düzlemde görmek mümkün. Kampanya döneminin son düzlüğünde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu arasındaki polemikler yükselmeden iki adayın ülkemizin geleceğine dair ne söylediğine ve daha önemlisi neyi muğlak bıraktığına odaklanmak faydalı olacak.

İki ittifakın adayları Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kılıçdaroğlu dışında dört isim daha yarışa hazırlanıyor: İnce, Perinçek, Oğan ve Erbakan.

Muhalefet Mart ayının ilk yarısını hayli hareketli geçirdi. Sürekli ertelenen ortak aday müzakeresi önce krizle neticelendi ardından Meral Akşener'e "onurlu bir çıkışla" geri adım attırılması sayesinde dağılan masa yeniden toparlandı. 2 Mart tarihli altılı masa toplantısı sonrası Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşılıklı ifşaatları ortakların birbirleri hakkındaki tespitlerini de gün yüzüne çıkardı. Mesela Akşener'in açıklamaları ile "altılı masada millet iradesi doğrultusunda değil kişisel ikbal hesapları için siyaset yapıldığını" öğrendik. Kılıçdaroğlu'nun Akşener'e verdiği cevapta ise İYİ Parti'nin masadaki ortaklarından oy devşirmeye çalıştığını, siyasi oyunlara başvurduğunu işittik.

Seçimler yaklaştıkça anket savaşları hızlandı.

Çok başlı masadaki kavgalardan vakit bulup ta ekonomide, deprem yaralarını sarmada ve dış politikanın dinamik dengelerinde liderlik gösterebilir mi? Bu sorulara güçlü şekilde CHP cevap vermeden Kılıçdaroğlu'nun "kavgacı-yıkıcı dili" unutturulamaz. CHP'nin baskıcı geçmişi sürekli hatırlanır.

Seçim tarihi netleşti. Seçimde yarışacak iki aday belli. İttifaklara, dışarda kalan partilerden hangilerinin dahil olacağı ve nasıl eklemleneceği birkaç gün içinde netleşir. Yeniden Refah Partisi'nin Cumhur İttifakı ile seçime girme ihtimali yüksek. HDP'nin, Millet İttifakı ile pazarlıkları sürüyor. Önümüzdeki günlerin ittifaklar açısından en önemli gündemi millet vekilleri listeleri. Millet İttifakı içinde küçük partilerin milletvekili kontenjanlarının dağılımı, seçim sonrasına ertelenmiş tartışmaları tekrar alevlendirebilir.

Ülkeyi üzerinde ittifak edilen programın yöneteceğini söylemek, daha aday arayışında bile tarafların nefsine hakim olamayacağı gerçeğini görmemekle eşdeğerdi. Aday üzerinde ittifak etmeyi çok kolay bir şeymiş gibi lanse ettiler. Mümkün olduğu kadar oyalama siyaseti ile süreci yönetmeye çalıştılar. Zaman daralınca bir oldu bitti ile adayı belirleyebileceklerini düşündüler. Tek bir adayla seçime gitmeyi birbirlerine o kadar çok dayattılar ki alternatifleri bile konuşamamak masanın esnekliğini yok etti.