CHP Ne Yapmak İstiyor?

Partiler ve liderler 31 Mart yerel seçim sonuçlarını değerlendirirken siyasetin yeni dönemde nasıl şekilleneceği merak konusu.

Devamı
CHP Ne Yapmak İstiyor
Yeni Bir CHP mi

Yeni Bir CHP mi?

31 Mart yerel seçimlerinin sonuçlarını doğru okuma zorunluluğu bütün siyasi partiler için gerekli.

Devamı

31 Mart yerel seçimleri Türk siyasetinin çehresini derinden değiştirebilecek bir sonuç üretmiş görünüyor. Birçokları için sonuçları sürpriz niteliği taşıyor. AK Parti cenahında seçimlerin hiçbir zaman kaybedilemeyeceğine dair bir inanç, muhalefet cenahında ise seçim kazanamamanın getirdiği psikolojik bir ruh hali vardı. Her iki kesim de rasyonelitesini yitirdikleri bir noktaya gelmişlerdi. Seçim sonuçları yeniden siyasal rasyoneliteye dönmeye imkan sağladı.

31 Mart seçim sonuçları, on yıllar sonra gelen bir başarı olarak CHP'de yeni bir dönemin başladığına yönelik savları güçlendirdi. Nitekim CHP'nin sandıktan birinci parti çıkması ve önceki döneme kıyasla kazandığı belediye sayısını artırması, CHP'lilerin dahi bu kadarını beklemediği bir sonuçtu. Dolayısıyla ortada CHP açısından oldukça olumlu sonuçlanmış bir yerel seçim olduğu net bir biçimde ifade edilebilir.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 89. sayısı raflarda yerini aldı.

Muhasebenin orta ve uzun vadede ısrarla uygulanan bir yol haritasına dönüşmesi gerekiyor.

2023 ve 2024 Seçimlerini Birlikte Okumak Gerekir

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, NTV ekranlarında yayınlanan Siyasi İşler programında, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimi sonuçları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
2023 ve 2024 Seçimlerini Birlikte Okumak Gerekir
Seçmen Hangi Partiye Ne Mesaj Verdi

Seçmen Hangi Partiye Ne Mesaj Verdi?

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, NTV ekranlarında yayınlanan Siyasi İşler programında, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimi sonuçları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim akşamı yaptığı balkon konuşmasıyla 31 Mart seçimlerini "bir bitiş değil, bir dönüm noktası" olarak niteledi. Milli iradeye saygısını bir kez daha gösteren Erdoğan, kapsayıcı bir dille demokrasinin erdeminden bahsetti.

2024 yerel seçimleri, ittifak sistemi ve siyasetinin AK Parti ve CHP açısından ürettiği farklı kazanma yöntemlerini de görünür kıldı. Buna göre AK Parti kaybettiği seçmenlerini blok içinde tutarak (2018-2023), CHP ise muhalif blok seçmenlerini kendisine geçişken kılarak (2019-2024) kazanabildiği bir ittifak modeli üretti. Söz konusu modellerin ne kadar sürdürülebilir olduğu ve siyasi kırılmanın ne zaman yaşanacağını ise zaman gösterecek.

Yarın yapılacak 31 Mart yerel seçimlerinin birlik, beraberlik, barış ve güven içerisinde gerçekleşmesini diliyorum. Milli iradenin bir kez daha sandığa yansıması ile belediye başkanlarımızı ve muhtarlarımızı seçeceğiz. Hiçbir seçimin önemsiz olmadığı ülkemizde 1 Nisan sabahı "yeni dönem siyasetinin nasıl şekilleneceği" üzerine tartışmaların içinde bulacağız kendimizi. Yani yoğun bir "seçim ertesi" gündemi bizi bekliyor. Dört yıl daha seçimsiz bir dönem geçirecek olmamız sakin ve düşük tempolu bir siyasete tanık olacağımız anlamına gelmiyor. Uluslararası sistemdeki kaos ve rekabetin giderek arttığı bir dünyada savaştan teröre, ticaret yollarından yeni konumlanmalara kadar birçok dış politika konusunu konuşacağız.

31 Mart yerel seçimlerinin en belirgin özelliklerinden birisi bazı kritik partilerin üçüncü yol arayışı oldu.

Bu analiz 31 Mart’a giderken 2023 seçimleri sonrasında CHP’de başlayan yeni dönemi ve yerel seçimlere doğru ilerleyen süreci incelemektedir.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA) "31 Mart'a Doğru Türkiye" başlıklı panel düzenlendi.

Sandıklara 5 gün kala Cumhur İttifakı ve CHP seçmene iki aday havası oluşturacak argümanlarla yöneliyor. "Partinin adayı kazanamayacak sana yakın adayı kazandır yoksa istemediğin bir aday şehrini yönetecek" söylemine dayalı bu kampanyanın amacı ikinci tur etkisi oluşturmak.

Yakın dönemde Rusya-Ukrayna Savaşı'na yönelik geliştirdiği diplomatik açılımlar, Suriye ve Irak'taki terör örgütleriyle askerî mücadelesi, Gazze'deki insanlık dramına karşı duruşu ve savunma sanayii hamleleri ekseninde uluslararası kamuoyunun radarına giren Türkiye, 2023 yılında hem sosyo-ekonomik hem de siyasal kazanımlarını koruyup geliştirme hususunda kritik görülebilecek bir Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Seçimleri'ne sahne oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı, seçimlerde şüpheye yer bırakmayacak şekilde başarılı sonuçlar elde etti. 100. yıldönümünü kutlayan Türkiye'de Erdoğan'ın karizmatik liderliği ve Cumhur İttifakı'nın ortaya koyduğu stratejik akıl bir kez daha karşılık buldu. Dolayısıyla 2023 seçimlerinden siyasal gücünü koruyarak çıkan Cumhur İttifakı bileşenleri 31 Mart'ta gerçekleşecek yerel seçimlere sosyo-psikolojik üstünlükle giriyor.

Son on gündür gündemin öne çıkan başlıklarından birisi CHP'li bazı isimlerin bir avukatlık ofisinde kaydedilmiş olan para sayma görüntüleri. Kamuoyunda tepkiyle karşılanan bu görüntüler üzerine, kısa sürede İstanbul Başsavcılığı harekete geçmiş, soruşturma başlatmış, şüpheli ve tanık sıfatıyla bazı isimleri ifadeye çağırmıştır. Yani artık bu görüntülerdeki eylemler sadece kamuoyunun değil yargının da gündemi olmuştur. Medyaya yansıyan bilgilere göre soruşturma çok uzamadan olayın arka planı açığa çıkarılacak gibi görünüyor.

Bu analizde 2023 seçim sonuçlarının DEM Parti açısından ne anlama geldiği, partinin bu sonuçları nasıl yorumladığı, 31 Mart’a doğru nasıl bir strateji izlediği ve son olarak yerel seçimler sonrasında partiyi nelerin beklediği incelenmektedir.

Sandıklara 8 gün kala liderler ve başkan adayları kampanyalarını hızlandırıyor. Projeleri vaatler, polemikleri iddialar gafları reklamlar kovalıyor. Son hafta bütün kozlar paylaşılacak ve herkes eteğindeki tüm taşları dökecek. Gaye kendi seçmen tabanını konsolide etmek ve diğer küçük partilerden oy çekmek. Katılım oranı başa yarışan adaylar için en önemli mesele. 2019 seçimlerinin aksine bu seçimlerde partiler için "seçmeni sandığa götürme" meselesi daha zorlu görünüyor. Bunun için de son hafta birçok büyükşehirde "seçimlerin aslında iki aday arasında geçtiği" tezi sıklıkla işlenecek. Ancak bunu kolaylaştıracak, ortak bir argümana ihtiyaç var. O da tahmin edileceği üzere bir tür "beka söylemi" gerektiriyor. Başa baş yarışmanın olduğu şehirlerde son birkaç günde kampanyasının unsurlarını "kararsızları etkileyecek, kazanıyorum havası oluşturacak" şekilde toparlayabilen partiler, adaylar ipi göğüsleyecek.

31 Mart yerel seçimlerine giderken CHP'nin bir türlü aşamadığı üç yapısal sorunu var.

31 Mart yaklaştıkça seçim gündemi de yoğunlaşıyor. Bu yoğunluğu artıran temel tetikleyici ise İstanbul'da yaşanan kritik rekabet. Zira İstanbul seçimleri, gerek sosyal gerekse geleneksel medyada Türkiye'nin geriye kalan tüm yerlerinin toplamından daha fazla konuşuluyor, tartışılıyor. Nitekim Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasındaki rekabet kritikleştikçe İstanbul'un gündemde edindiği yer daha da artıyor.