Türkevi'nde iki oturum halinde "Doğal Afetlerin Uluslararası İlişkilere Etkileri: Bir Siyasi Çatışma Çözümü Enstrümanı Olarak Doğal Afetlerin Yeniden Değerlendirilmesi" başlıklı panel gerçekleştirildi.
Devamı
Insight Turkey'in “Yol Ayrımında Türkiye: 2023 Seçimi” başlıklı bu sayısının, Türkiye'de son dönemde siyaset gündemine yön veren bazı konuları ele alacağına inanıyor ve umut ediyoruz ve inanıyoruz ki, konuyla ilgili ortaya atılan anlayışlı ve teşvik edici tartışmalar okuyucularımıza faydalı olacaktır.
Devamı
Küresel düzeyde İslam düşmanlığıyla mücadelenin ilk adımları Türkiye öncülüğünde atılmaya başlandı. Kurumsal ve küresel düzeyde İslam düşmanlığıyla mücadelenin Türkiye’nin liderliğinde yürütülmesi tesadüf değil.
Konvansiyonel güvenlik algılamalarında farklılaşma yaratan dijital teknolojiler sadece bilişim sektöründe değil ulusal güvenlik alanında da ağırlık merkezinin değişmesine neden oldular.
Yaptırımların bundan sonra da Türk-Amerikan ilişkilerini zehirleyen bir silah olarak kullanılıp kullanılmayacağını ise Biden yönetiminin “takıntılı” Kongre karşısında nasıl bir tavır takınacağı belirleyecek.
Yeni dönemde bölgesel güçler arasındaki büyük oyun Türkiye, İran ve İsrail arasında. Bu oyunun avantajlısı Ankara. İran eliti milliyetçi duygusallığı ve abartılı umudu bir kenara bırakıp yeni bölgesel jeopolitiğe odaklanmalı.
Basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğünün özel bir türü olmakla birlikte günümüzde ayrı bir özgürlük kategorisi olarak tanımlanmakta ve hukuk tarafından güvence altına alınmaktadır.
Devamı
Cumhuriyet gazetesi adı uzun zamandan bu yana yalan haber ile yan yan gündeme geliyor. Hatta bu konuda belki Türk basın tarihi içerisinde bir rekora da imza atıldı ve gazetenin birinci sayfasının neredeyse tamamı düzeltme ibareleriyle çıktı. Yani önceden yaptığı ve yalan olduğu kanıtlanan haberler konusunda tarafların hukuki yollara başvurması sonucunda gazete yönetimi zorunlu olarak birinci sayfasından düzeltme açıklamalarına yer verdi.
Devamı
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 'Avrupalı devletler, kanaat önderleri ve karar alıcılar İslam'ı bir güvenlik tehdidi, Müslümanları da potansiyel suçlu olarak görmekten vazgeçmelidir' dedi.
Hedef seçilen bir kişi ve onun ailesi organize kötülüğün hedefi hâline getiriliyor. Bir ülkenin Cumhurbaşkanına ve başka bir partinin liderine çevresi üzerinden nasıl zarar verilir diye planlamalar yapılıyor.
TBMM ile yaşıt olan Anadolu Ajansı'nın 1920'de Kurtuluş Savaşı'nın sesi olarak kurulması dönemin ihtiyaçlarının karşılanması bakımından ne ise İletişim Başkanlığı'nın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir alt kuruluşu olarak 2020'de görev yapıyor olması mahiyeti bakımından eşittir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türk dış politikasını daha bağımsız bir çizgiye taşıma çabası yüzünden uluslararası medya tarafından nasıl hedef tahtasına oturtulduğunu biliyoruz. Bu medya ve onun arkasındaki aktörlerin, Türkiye içerisindeki uzantılarını da harekete geçirip, Erdoğan’a yönelik karalama kampanyasına onları da dâhil ettiğini gördük.
Yeni yönetim sistemini değerlendirirken öncelikle, Türkiye’nin son iki yılına bakılarak bir sonuca varılabilir. Suriye iç savaşının olumsuz etkilerini bertaraf etmeye dönük yapılan başarılı operasyonlar, terörle mücadele, ekonomik dış müdahaleye karşı alınan önlemler ve benzeri birçok konuda, mevcut sisteme geçilmemiş olsaydı, bu kadar etkin kararlar alınamazdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki 13 Kasım tarihli zirve Türk-Amerikan ilişkilerinin potansiyelinin son dönemde yaşanan sorunlardan daha büyük olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak en büyük sorunlardan biri Türk-Amerikan ilişkilerinin iki liderin karşılıklı çabasıyla sürdürülüyor olması.
G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Amerikan Başkanı Trump'ın görüşmesinden Türkiye adına son derece olumlu mesajlar çıktı. Bir süredir ABD Kongresi ve Pentagondan S-400 alımının Türkiye'ye hem yaptırımlar hem de F-35 programından çıkarılmak gibi maliyetler getireceği mesajları geliyordu.
S-400 meselesi mümkün olan en az hasarla atlatılacak gibi görünüyor. Eğer bu öngörü doğru çıkarsa Türkiye'nin en öncelikli iki gündem maddesi hakkında olumlu bir hava doğacaktır.
Japonya'nın nın Osaka şehrinde düzenlenen G20 zirvesi sona erdi. 2008'deki küresel finans krizi sonrası ilk yıllarda liderler zirvesinde ağırlıklı olarak küresel ekonomiye dair meseleler masaya yatırılmış olsa da krizin etkilerinin azalması ve jeopolitik meselelerin ön plana çıkmasıyla birlikte G20 zirvelerinin ana gündem maddeleri küresel siyasete doğru kaymıştı. Son üç zirvenin aksine ticaret savaşlarının da etkisiyle Osaka'da dikkatler yeniden ekonomik meselelere kaydı.
Japonya'da yapılan G-20 zirvesi ikili ve heyetler arası görüşmeler bakımından katılımcı ülkelere diplomasi için önemli bir zemin sunmuş gibi görünüyor.
Nasıl Amerikan kurumları Trump'a direnebiliyorsa Trump da kurumlara direnebilir..
Zirve gündeminde küresel ekonomi, ticaret, yatırım, inovasyon, çevre ve enerji, istihdam, kadının güçlendirilmesi, kalkınma ve sağlık konuları var.
Japonya'nın ev sahipliğinde gerçekleşen 14. G20 zirvesinin ana başlıkları küresel ekonomi, ticaret, yatırım, inovasyon, çevre ve enerji, istihdam, kadının güçlendirilmesi, kalkınma ve sağlık olarak belirlendi.