Macron’un Yolu ve “Çatı Aday” Arayıcıları

Macron’un seçimleri kazanmasıyla birlikte, “Yürüyüş Hareketi”nin seçim stratejisinin, önümüzdeki günlerde “hayır” oylarını bir blok olarak görenler tarafından daha da ayrıntılı inceleneceği muhakkak.

Devamı
Macron un Yolu ve Çatı Aday Arayıcıları
Eski Sistemin Aktörü CHP

Eski Sistemin Aktörü CHP

Üzerinden bir ay geçmeden referandumun sonuçlarının sunduğu potansiyeli cömertçe harcadılar. Seçmene CHP'den bir alternatif çıkmayacağını en baştan gösterdiler.

Devamı

Türkiye’nin güncel dış politikasının mahiyeti nasıl açıklanabilir? Türkiye’nin dış politikasındaki başat aktörlerle ilişkisinde hangi meydan okumalar bulunmaktadır? Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle Türkiye’nin dış politika yaklaşımında ne gibi güncellemeler olacaktır?

Bugüne kadar, Türkiye siyasetinde cumhurbaşkanının “tarafsız” olması gerektiği tezi, dünyadaki parlamenter sistemlerdeki “tarafsızlık” unsurunun tam tersi bir anlayışa işaret etmekteydi.

Baykal'ın deneyimi ve toplumsal zemini göz önüne alındığında Kılıçdaroğlu için önümüzdeki dönemde Baykal önemli bir gündem maddesi olacak gibi.

CHP'deki bu parti içi gelişmeler 2019 seçimlerine hazırlamak şöyle dursun zaten dezavantajlı konumda bulunan CHP'nin işini iyice zorlaştırıyor.

Muhalefetin Yeni ‘Çatı Aday’ Sendromu

Muhalefetin 2019 seçimleri için çatı aday bulması 2014'e kıyasla çok daha zor. Çatı aday fikrinin "başarısı" yüzde 38'de kaldı ve ilk turda kaybetti.

Devamı
Muhalefetin Yeni Çatı Aday Sendromu
Yeni Hük met Sisteminin İki Haftalık Karnesi ve CHP

Yeni Hükûmet Sisteminin İki Haftalık Karnesi ve CHP

İki yıllık bir süreç CHP’nin yeni sisteme tam hazırlanması için yeterli olmayacak. Eski siyaset tarzını sorgulayacak ama yenisini inşa edecek zamanı bulamayacak.

Devamı

Artık iktidarın siyaset dışı bir noktadan kurulması yani iktidarın demokratik mücadelelere kapalılığı son buldu.

Ekonomiyi faiz-kur-enflasyon üçlü çıkmazından kurtarmak, yeni dönemde ekonomide hedeflerin başında geliyor.

AK Parti’nin, seçimleri kazanmada, reformları yapmada ve krizleri aşmada, milletle birlikte yol yürümesi ve halka sürekli temas etmesi, “AK Parti tarzı siyaseti”nin önemli bir unsurudur.

Tabu yıkıldı ve artık -sanki öncekiler partisizmiş gibi- partili bir cumhurbaşkanımız var. Saçma bir kuraldan, tarih dışı bir zihniyetten kaynaklanan ayrılık son buldu.

İslamcılık tartışması belirli aralıklarla gün yüzüne çıkıyor ancak bu AK Parti'nin bir kimlik arayışı meselesi değil. Aksine parti içi rekabetle ve dengelerle alakalı bir tartışma.

Kriter, 16 Nisan’daki referandumda milletin onayından geçen Anayasa değişikliğiyle devletin Cumhurbaşkanlığı sistemi etrafında nasıl yeniden yapılandırılacağına odaklandı.

R. Tayyip Erdoğan'ın 21 Mayıs'ta AK Parti'nin yeniden fiili liderliğini üstlenecek olması AK Parti'nin siyasal değişimin motoru olma konumunu bir kez daha kazanması anlamına gelecek.

Cumhurbaşkanının partisinin başında olması, parti disiplini, milletvekili adaylık süreçleri, seçim kampanyasının daha iyi yönetilmesi gibi hususlar açısından da önem arz etmektedir.

Seçim sürecinde liderin karizması, performansı ve hem kendi partisine hem de diğer siyasi partilerden olanlara güven verici şekilde sahada yer alması değişmeyen bir faktörüdür.

Yurtdışında referandum süresince Avrupa ülkelerinin‚ evet‘ oyu kullanacak Türklere karşı benimsediği ve rasyonel olmayan yaklaşımlar, seçim sonuçlarının açıklanması sonrasında da sürdürülmektedir.

Gelinen noktada Avrupa medyasında bitmek bilmeyen "diktatörlük" suçlamaları AB'nin Türkiye üzerinde dönüştürücü bir gücü kalmadığını yeniden ve yeniden göreceği bir düzlemde gidiyor.

AK Parti'nin merkez siyasetteki rolünü ülkeye daha fazla hizmet edecek şekilde devam ettirebilmesi için bir an önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partinin başına geçmesi gerekiyor.

AK Parti bir taraftan 2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanacak, diğer taraftan uyum yasalarının çıkarılması için çabalayacak. Ancak, iktidar partisi olarak, siyasetin sosyolojisini de göz ardı etmeden kendi dönüşümünü gerçekleştirecek.