Ambargo Davasında Türkiye'nin Argümanları

Bu davanın Türkiye'ye karşı kurgulanmış, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için üretilmiş bir dava olduğu kuşku götürmez bir gerçek. Gelgelelim, Türkiye düşmanları bu dava üzerinden bir taşla birkaç kuş vurmaya çalışıyorlar.

Devamı
Ambargo Davasında Türkiye'nin Argümanları
Erdoğan ve Trump Diyaloğunun Türkiye-ABD İlişkilerine Etkisi

Erdoğan ve Trump Diyaloğunun Türkiye-ABD İlişkilerine Etkisi

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun, Erdoğan ve Trump arasındaki diyaloğun Türkiye-ABD ilişkilerine etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi bu tip iddiaları zaman ayarlı olarak gündeme getiriyor. İddialar FETÖ’cüler tarafından servis edildiği için, Kılıçdaroğlu’nun bu tip söylemleri, FETÖ’nün işine yarayacak şekilde dizayn ediliyor.

Maalesef Kılıçdaroğlu yurtdışı güdümlü Erdoğan karşıtlığının yerli taşeronu olmayı liderlik zannediyor..

Almanlar, Alman siyasetinin içine girdiği kriz dolayısıyla çok ciddi bir boşluk oluştuğunu ve bu boşluğu örgütlü yapıların doldurduğunu ifade ettiler. Tam FETÖ'nün sevdiği ortam!

Kuşkusuz, Beyaz Saray'ın bu hamlesi Suriye politikasını netleştirirken siyasi çözüm masasında zayıflayan konumunu toparlamaya yönelik...

Bir Muhalefet Yöntemi Olarak İftira Siyaseti

Kılıçdaroğlu’nın siyaset tarzı hâline gelen ve FETÖ tarafından servis edilen iddiaları sahiplenici tutumu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da devam etti.

Devamı
Bir Muhalefet Yöntemi Olarak İftira Siyaseti
Türkiye nin Batı'ya Karşı Tutumu

Türkiye’nin Batı'ya Karşı Tutumu

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Batı'nın Türkiye karşıtı tutumu karşısında Türkiye’nin izlediği politika hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

Soçi'de üzerinde mutabakata varılan konuların Cenevre'de tartışılacak olması ve ABD'nin de bu masada yer alacak olması krizin gidişatı üzerinde etkili olacaktır.

ABD Suriye’de PKK ile birlikte hareket etmeyi taktiksel bir ittifak olarak lanse etti şimdiye kadar.

Biz kendi Suriye politikamızı uyguluyor, kendi imkanlarımız ile kendi çıkarımızı takip ediyoruz.

Erdoğan, birçok siyaset teknisyeninin yaptığı gibi olanı, karşı tarafın gerçeğini veri kabul edip kendisini hızla ona göre uyarlasaydı Türkiye bu krizli ortamda ağır darbeler alırdı.

Türkiye'nin Rusya ve İran'la müzakere edecek esnekliği gösterebilmesi Amerika'yı masa dışı bıraktı..

Soçi Zirvesi’yle birlikte Suriye’de barışa çok yaklaşıldığına dair yorumlar da arttı. Ancak hâlâ bu konuda ciddi engellerin varlığından bahsetmek gerekir.

Üç ülkeyi "garantör" haline getiren bu uzlaşma Astana Süreci'nin somut bir başarısı... İç-dış muhalefeti ve her etnik-dini grubu kapsaması öngörülen Kongre, yeni anayasa, kurumların yapılandırılması ve adil-özgür seçimler gibi konuları belirleyecek.

Evet doların ateşini düşürmekte zorlanıyoruz. Ancak bu ekonomik bir krizden değil Sarraf davası benzeri argümanlar kullanılarak yapılan uluslararası siyasi müdahalelerden kaynaklanıyor.

Putin'in Esed'le yaptığı görüşme, birlikte verdikleri fotoğraf Esed'in iplerini elinde tuttuğunu gözler önüne serdi. Bu tablo Esed'in Suriye'nin geleceğinde sahip olacağı rolün istim üstünde olduğuna işaret ediyor. Bu tablo bugün bazı İran gazetelerinde Putin'in Esed'i her an denklemden çıkarabileceğine dair yorumlara neden oldu. Bu sebepten dolayı ayaklanmaların başladığı 2011 yılı başından Esed'i bir kırmızı çizgi olarak gören İran'ın, Rusya ile karşı karşıya getirebileceği ihtimali de vurgulanmış.

Türkiye uzun süredir Suriye meselesinin siyasi çözümü için en büyük çaba sarf eden ülkelerin başında yer alıyor. Ve bunun için başta Rusya’yla müzakereler yürütüyor.

Türkiye'de siyaset, medya, ordu, sivil bürokrasi, sermaye arasındaki çarpık ilişkiler ortadan kalktı. Her kurumun kendi işine odaklanacağı yeni bir toplumsal gerçeklik çıktı karşımıza. 15 yıllık zorlu bir süreçti bu.

ABD’de devam eden Zarrab Davası hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde, 17-25 Aralık yargı darbesinin ABD’ye taşınmış şeklidir. Her iki davanın taşeronu FETÖ’dür. Zarrab Davası’nın geldiği sürece bakıldığında, 17-25 Aralık öncesinde ve sürecinde Türkiye’de medya üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılan hususların tümü aynen ABD’de tekrarlanmaktadır.

Soçi zirvesinde alınan kararların çatışmasızlık durumu üzerinde temellendiği görülüyor. Başka bir deyişle, çatışmasızlık artık verili bir durum olarak ele alınıyor.