Virüsle Mücadelede Ortak Akıl ve İmaj

Koronavirüsünün böylesine korkutucu olmasının arkasında Çin'in ardından İtalya ve İran'da da gerçekleşen yüksek ölüm oranları ve virüse karşı henüz tedavi edici bir ilacın üretilememiş olması bulunuyor.

Devamı
Virüsle Mücadelede Ortak Akıl ve İmaj
Korona Günlerinde Diplomasi Gündemi

Korona Günlerinde Diplomasi Gündemi

Her birimiz koronavirüs haberlerine odaklandık. Salgın korkusunun zengin, fakir; şu partili, bu partili dinlemediği, hepimizi eşitlediği günlerden geçiyoruz. Bir yandan virüsün yayılma hızını gözlüyoruz. Diğer yandan gündelik hayatımızı tedbirlerle yeniden düzenliyoruz.

Devamı

Korona krizi şunu gösteriyor ki, insanlığın kaderi sandığımızdan daha çok ortak. Belki, Esad rejiminin "ya ölüm ya göç" dayatmasıyla yollara düşürdüğü Suriyelilere karşı duvarları, dikenli telleri yükseltebilirsiniz. Belki, Hindistan'da kitlesel şiddete uğrayan Müslümanlara sessiz kalabilirsiniz. Belki Afrika'daki güç savaşlarının fakirleştirici etkisine gözlerinizi kapayabilirsiniz. Yabancı düşmanlığını, İslamofobiyi sizi hedef almadığı için tolere edebilirsiniz. Ancak koronavirüs salgını gösterdi ki, insanlık olarak bütün bencil çıkarlarımızı ve korkularımızı aşan bir ortak zeminimiz, sorumluluklarımız var.

Koronavirüs tehlikesinin de yaygınlaştığı bir dönemde Avrupa’nın, mültecilerin evlerine dönmesini mümkün kılacak adımlara destek vermek yerine, Türkiye’nin bu sorunu ortak çözme konusundaki çağrılarına kulaklarını tıkaması anlaşılır gibi değil.

Değerler değil, çıkarlar konuşuyor. Yunanistan, uluslararası hukuku ihlal ederek mültecileri zorla geri gönderiyor. Sınırı geçenlere şiddet uyguluyor. AB temsilcileri de Yunanistan'a gelip sınırdaki Yunan polisinin şiddetini ‘koruma’ diyerek onaylıyor.

İdlib cephesi dondu. Şimdi sıra Batı cephesine dönüp hem İdlib'i hem de tüm Suriye'nin kuzeyini tahkim etmekte. Göçmenler meselesini konuşmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan Brüksel'e gidiyor. Bu iki mesele birbirinden bağımsız değil. Gün geçtikçe de önemi artacak.

İdlib Ekseninde CHP’nin Suriye Politikası

27 Şubat akşamında Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı canlı yayında 'Esed'in askerleri orada bizim askerleri koruyor' dedikten birkaç dakika sonra Esed rejimi 36 askerimizi şehit etti ve CHP'nin "Türkiye, Suriye rejimi ile görüşsün" şeklindeki altı boş Suriye politikası tamamen çöktü. Gelinen noktada CHP'nin Suriye'ye yönelik yaklaşımının tamamen çıkmaza girdiği açık. CHP'nin Esed rejimine yönelik anlaşılmaz desteğini bundan sonra sürdürmesi ihtimal dışı. Fakat CHP'den Esed rejimine yönelik herhangi bir kınama ya da eleştiri de henüz gelmiş değil.

Devamı
İdlib Ekseninde CHP nin Suriye Politikası
Sahanın Peşinden Giden Diplomasi Yeni İdlib Mutabakatı

Sahanın Peşinden Giden Diplomasi: Yeni İdlib Mutabakatı

Toprak bütünlüğü, siyasi çözüm ve sivillere yönelik saldırı olmaması Türkiye'nin endişelerinin karşılanması açısından ön plana çıkıyor.

Devamı

Moskova, Türkiye’nin sadece kendisi ile değil, diğer uluslararası aktörlerle de Suriye ve İdlib meselesini müzakere edebileceğini gördü. Bununla birlikte Ankara’nın, Batılı devletlerin İdlib sahasındaki şartları dikte etmesine izin vermeyeceği bir kez daha ortaya kondu.

Sorulması gereken önemli soru ise, ateşkesin ne kadar kalıcı olacağı sorusudur. Türkiye’nin ateşkesi bozmak gibi bir niyetinin olmadığına göre bu sorunun cevabını Rusya’nın bundan sonraki tavrı belirleyecek.

İdlib'in batısı ve kuzeyinde güvenli bir bölge kurulması için faaliyetlere şimdiden başlanmalı. Ateşkes bir daha bozulduğunda Türkiye ya İdlib'den tümüyle çıkmaya zorlanacak. Bu da diğer üç güvenli bölgeyi sıkıntıya sokar. Ya da Ankara, daha kapsamlı bir çatışmayı göze alacak. Bu iki kötü ihtimalden kaçınmak için sahada askeri anlamda tedbirler bugünden alınmalı.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, "İdlib'de Türkiye gibi ABD'nin, Arap dünyasının, AB ve NATO'nun da sorumlulukları var. BM liderliğinde siyasi bir çözüm olmasını istiyoruz. Bir askeri çözüm kabul etmiyoruz." dedi.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Bilgehan Öztürk, İdlib’deki son gelişmeler üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamaları değerlendirdi.

Güvenlik toplantısında yol haritası çizildi. Öyle anlaşılıyor ki alınan ilk karar geri çekilmemek, verdiğimiz kayıpların etkisi ile alelacele masaya oturmamak oldu. Şüphesiz böyle bir kararı almak hem ciddi bir siyasi cesaret hem de askeri teknik kapasiteyi gerektiriyordu.

Türkiye yeni bir Rus propagandası ile karşı karşıya. 2015'te Rus uçağının düşürülmesinden sonra uygulamaya sokulan bu kara propaganda birkaç haftadır dozunu yükselterek yeniden sahneye sürülmüş.

Gücün asıl belirleyici olduğu uluslararası sistemde Türkiye, bağımsız hareket edebilmek için gücünü artırmaya çalışırken, bir taraftan da bağımsızlığına yönelik girişimler karşısında küresel aktörler karşısında denge politikası izlemeye çalıştı.

Lider diplomasisi ikili ilişkilerdeki stratejik bir kırılma öncesi son şans. Soçi sınırları bağlamında yeni bir uzlaşma üretilemezse son yıllarda gerçekleşen yakınlaşma yerini birbirinden uzaklaşmaya bırakabilir.

Muhaliflerin son kalesi konumundaki İdlib, Suriye içinde alan hâkimiyeti mücadelesinin yanı sıra, artık vekâlet savaşlarının da ötesinde ülke ordularının doğrudan çatışmaya girdiği bir bölge haline geldi.

İdlib krizinde dörtlü zirve ve yeni görüşmeler öne çıkıyor. Başkan Erdoğan, Putin, Merkel ve Macron'un 5 Mart'ta bir araya gelmesi ihtimali, BM'nin "21. yüzyılın en büyük insani kâbusunun yaşandığını" belirttiği İdlib için diplomasi ile çözüm arzusunu diri tutuyor.

Üç bölgede Türkiye'ye 'çekil baskısı' var. İnsani felaketi önleme amacıyla operasyon yürüttüğümüz İdlib'den, güvenlik anlaşması imzaladığımız Libya'dan ve deniz yetki alanlarındaki haklarımızı savunduğumuz Doğu Akdeniz'den... Bu üçlüden en sıcak olanı kuşkusuz İdlib. İdlib krizinin neticesi Türkiye'nin tüm Suriye'deki geleceğini etkileyecek.