“Neofaşizm Avrupa'yı Ele Geçiriyor”

Terör saldırıları sonrasında, Avrupa ve Türkiye'de ortaya çıkan tablo neden çok farklı? SETA Araştırmacısı Prof. Dr. Sadık Ünay A Haber'e değerlendirdi.

Devamı
Neofaşizm Avrupa'yı Ele Geçiriyor
Erdoğan'ın Washington Seyahati

Erdoğan'ın Washington Seyahati

Krize değil yeni bir başlangıca ihtiyacı olan Türkiye- ABD ilişkileri yeni ABD başkanına sorun alanı olarak bırakılmak isteniyor.

Devamı

Kaç gündür, "Erdoğan, ABD'ye giderse sonu olur" tarzı mesajlarla psikolojik harp yürütüyorlar. Dertleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı vazifesinde, Türkiye'yi de kendi mecrasında tutmamak.

Türkiye-ABD ilişkilerinde birlikte çalışma iradesi ile "stratejik sapmaları" düzeltecek yeni bir dönemi başlatmak gerekiyor. Bunun için yeni başkanın, Obama'nın Ortadoğu politikasında bir yenilenme yapması gerekiyor. Her şeyden önce Obama'nın "ümitsiz" ve bazen "özcü" Ortadoğu algısının tashih edilmesi lazım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika ziyareti üzerine değerlendirmelerde bulunan Ufuk Ulutaş: “Beklenilenden daha verimli ve daha başarılı bir ziyaret gerçekleşiyor.”

Türkiye sahada kazandıkça, Türkiye düşmanları çıldırıyor. Stratejik akıllarını yitirmek üzereler. Ellerinde kalan tek silah "psikolojik harp." O da çoğu kez tutukluk yapıyor.

ABD Erdoğan'a Ne Önerebilir?

Obama yönetiminin ikili ilişkilerdeki "yorgunluğu" ve kurumlar arasındaki "dağınıklığı" bir kenara bırakarak sahanın gerçeklerine odaklanmasının zamanı.

Devamı
ABD Erdoğan'a Ne Önerebilir
Eleştiri mi Basın Özgürlüğü Sopası mı

“Eleştiri” mi, “Basın Özgürlüğü” Sopası mı?

Batı başkentlerinde gittikçe netleşen ortak bir Türkiye yaklaşımı var. Somut menfaatler (terörle mücadele ve mülteciler krizi gibi) gündeme geldiğinde ittifak ilişkileri çerçevesinde "yapıcı" müzakerelerde bulunmak. Ancak aynı zamanda "basın özgürlüğü" konusu etrafında "otoriterleşme" tezini bir sopa olarak elinde bulundurmak.

Devamı

Hasan Basri Yalçın, PYD’nin DAEŞ’le mücadelede etkin bir aktör olamayacağının bilindiğini ancak Türkiye’ye karşı bir şantaj unsuru olarak kullanıldığını vurguladı.

Obama’nın Suriye planları ile daha fazla vakit kaybetmeden sınırımızı DAİŞ’ten temizlemek ve PKK’yı yaklaştırmamak gerekiyor.

Türkiye de benzerlerinden ve hatta kendi tarihindeki önceki dönemlerden farklı bir terör tehdidi ile karşı karşıya.

Birçok meselede olduğu gibi Suriye krizi, ABD ile kâğıt üzerinde yollarımızı birleştiren fakat pratikte ayıran bir faktör olarak iki ülke arasında yaşanan sorunların merkezinde durmakta.

Dönem başkanlığını devralan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Zirve açılış konuşması İİT'ye yönelik beklentilerin tercümanı oldu. Hem de İİT'nin "gerçek bir birlik" olması için neler yapılması gerektiğine dair önerilerle dopdolu olarak.

Başkanlığa Murat Çetinkaya'nın atanması, bankanın içeriden atama ve kurumsal devamlılık geleneğini sürdüren bir adım olduğu için piyasalar tarafından olumlu karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajları son derece olumlu bir karşılık bulduktan sonra bu kez, "Türkiye Batı'dan kopuyor, Doğu'ya kayıyor" tezviratı yapmaya başladılar.

Enes Bayraklı, 13. İslam Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ne Sünni’yim, ne Şii, ben Müslümanım” sözlerini değerlendirdi.

HDP "dokunulmazlıkların kaldırılması ile birlikte açılacak yeni dönem"e hazırlık yapıyor. Hazırlık dediysem, öyle siyaset hazırlığı falan değil. Başkaldırı hazırlığı.

PKK'nın zaman kazanmak için çözüm sürecine dönmek istemesi anlaşılabilir. Ancak Türkiye PKK ve ilgili oluşumlarını güneydoğunun bütün ilçelerinden tümüyle söküp atmadıkça terörle mücadeleyi durdurmayacaktır.

Laiklik adına yapılan baskıların neredeyse bütün Ortadoğu coğrafyasında tepkisel bir dindarlık/dincilik oluşturduğu ve Ortadoğu insanıyla din arasında doğal ve sağlıklı bir ilişki kurulmasını engellediği unutulmamalıdır.

Amsterdam’da hendekler açılsa, Berlin’de öz yönetim ilan edilse, Londra’ya ağır silahlar yığılsa ya da terörden bizim canımızın yandığı kadar canları yansa AB ülkeleri toplu imha silahları kullanacak seviyeye gelirdi.