Kriter Dergisinin Ekim Sayısı Çıktı

SETA tarafından hazırlanan Kriter dergisinin altıncı sayısı okuyucu ile buluştu.

Devamı
Kriter Dergisinin Ekim Sayısı Çıktı
Terörün Hürriyeti de Olmaz Cumhuriyeti de

Terörün Hürriyeti de Olmaz Cumhuriyeti de

1960'larda önce Yön dergisinde, ardından Devrim gazetesinde temsil edilen çizgi önemli oranda Cumhuriyet gazetesini etkisi altına almıştı. Bu çizgi 2013'te önemli bir kırılma yaşadı.

Devamı

Suriye- Irak denklemi henüz oturmadı; yeni bir sürü gelişmeye tanıklık edebiliriz. Hatta PKK-YPG gibi "devletimsi" yapıya ulaşmaya çalışan grupları uzun vadeli bir çatışma ortamı bekliyor.

1 Kasım Seçimleri tek başına iktidar çıkardıysa da siyasetin suları durulmadı. İç ve dış siyasetin gündemindeki bir dizi sorun sebebiyle çok uzun bir yıl yaşadık. İki Kasım arasındaki bir yılın muhasebesini dört başlıkta yapmak mümkün.

Türkiye ekonomisinin, kasıtlı ve art niyetli girişimlere karşı güçsüz ve müdahaleye açık bir sistemle kaybedeceği zaman lüksü yok.

FETÖ küresel düzlemde Türkiye karşıtı faaliyetlerini sürdürüyor ve bunu yaparken de propagandanın babası Hitler’e rahmet okutacak cinsten bir yöntem izliyor.

CHP’nin “Beka” Söylemi Tutmaz!

"Beka" söyleminin somut karşılığı olarak gösterilebilecek "federalizm" konusu Türkiye tipi başkanlık sistemi tartışmasının hayli uzağında.

Devamı
CHP nin Beka Söylemi Tutmaz
Taç Giyen Baş Akıllanır

Taç Giyen Baş Akıllanır!

Perşembe günü Washington DC'de SETA'nın organize ettiği bir panelde konuşan Bozdağ önemli mesajlar vermiş.

Devamı

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun MHP'nin başkanlık sistemindeki tutumu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ekonomisinin yıllarca yumuşak karnı olan finansal sistemin kırılganlıkları kullanılarak yapılan ve yapılması muhtemel girişimlere karşı verilecek en iyi cevap, yine aynı alanda, yani finansal sistemin güçlendirilmesinden gelir.

Bundan üç buçuk ay önce kapsamlı bir fiili işgal girişimine muhatap olan Türkiye bugün hem Suriye, hem de Irak'ta sömürgecilerin ve onların işbirlikçilerinin foyasını meydana çıkarıyor.

Kavrama eksikliği, polemik yapma ihtiyacıyla da birleşince ortaya Kılıçdaroğlu’nun dış politika vizyonu (!) çıkıyor. Tüm Yenikapı ruhumla söylüyorum, Kılıçdaroğlu kavrayamadığı konulara pek girmemeli.

Musul'da savunma devam ettikçe ve Suriye'de ilerleme sürdükçe Türkiye masada yeterince güçlü bir şekilde bulunacaktır.

Türkiye'nin yeni yönelimi terörle mücadelede pro-aktif tedbirler alınması, kapasite geliştirme ve reform çabaları ile sınırlı değil.

Türkiye kendi sınır güvenliği ve ulusal barışı için Irak'ın da Suriye'nin de toprak bütünlüğünü savunuyor, insani krizlerin önlenmesi için canla başla çalışıyor.

DEAŞ diye bir canavar yaratıp, sonra o canavar üzerinden bölgemizi şekillendirmek isteyenlere dur demek zorundayız.

Bölge halkının vahşi bir mezhep çatışmasına sürüklenmemesi için Türkiye kararlılık sergilemek zorunda. Peki daha fazlası olur mu?

Çok edebi, pek latif ve hikmetli sözler. Âdeta siyasi konuşma değil de edebiyat. Buz gibi ‘mağdur edebiyatı’!

Kurum eksenli bir yapıda darbe girişimlerine daha az rastlanacak ve darbe girişimleri ülke siyaseti için daha az riskli hale gelecektir.

Olağanüstü hal uygulamaları, FETÖ tasfiyesi, PKK ile mücadele, Suriye ve Irak'taki girişimlerle ilgili hükümete açık destek veren Bahçeli yeni bir sayfa daha açıverdi.

Terörle ve sair kirli araçla kuşatılmaya çalışılan Türkiye kendi büyüme ve modernleşme paradigmasını hayata geçirmeye çalışıyor.