Bu Ne Zeval Heval?

Devlet, Suriye'deki gelişmeleri PKK'ya karşı zaaf içinde olduğu bir ortamda hiçbir şekilde göğüsleyemez. Bu nokta net biçimde görüldüğü için operasyonlar kararlılıkla sürüyor.

Devamı
Bu Ne Zeval Heval
PKK nın Jeopolitik Hırsları

PKK’nın Jeopolitik Hırsları

PKK, Türkiye’deki çözüm sürecini Suriye iç savaşındaki gelişmeler üzerinden baskı altına alarak, çözüm süreci tekrar başlasa bile daha güçlü ve inisiyatifin kendi elinde olduğu bir durum ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Devamı

Burhanettin Duran, Kürt meselesine bakışta, Türkiye’nin genelindeki havayla bölgedeki havanın ayrışmaya başladığını ve bu durumun ileride büyük sorun oluşturacağını belirtti.

Dördüncü iktidar döneminde AK Parti'nin hangi konulara öncelik vereceği merak edilen bir husus. Çatışmaların tekrar başlamasıyla "buzdolabına kaldırılan" çözüm sürecinin geleceği bu konuların başında geliyor

Burhanettin Duran, Türkiye’nin toplumsal, siyasal sorunlarını çözmede ortaya koyduğu iradenin bizzat kendisinin dahi takdire şayan olduğunu, özcü bir yaklaşımla ‘Türkiye sorunlarını çözemiyor’ söylemi arkasına sığınılmaması gerektiğini belirtti.

Çözüm sürecinde gelinen nokta ne anlama geliyor? 2013’ten bugüne ne değişti? Türkiye siyaseti açısından önümüzdeki dönemde ne tür riskler ve kazanımlar söz konusu olabilir?

Çözüm Sürecinin Bir Haftalık Muhasebesi

AK Parti, geride kalan haftada ana taşıyıcılığını yaptığı çözüm sürecine toplumsal ve siyasal taban kazandırma adımlarına yoğunlaştı.

Devamı
Çözüm Sürecinin Bir Haftalık Muhasebesi

Çözüm Süreci ve Çekilme Takvimi

SETA Siyaset Direktörü Hatem Ete'ye göre süreç, endişeye mahal bırakmayacak şekilde büyük fotoğrafa doğru ilerliyor.

Devamı

SETA Ortadoğu Uzmanı Ufuk Ulutaş, Habertürk'te yayınlanan Eksen programında Suriyeli Kürtlerle ilgili olası senaryoları değerlendirdi.

“Akil İnsanlar Heyeti daha önce oluşan heyetlerin sahip olduğu birtakım dezavantajları karşılayarak işe başlıyor. Bir; karar alıcıların, bu heyeti muhatap alacaklarını teyit etmiş olmaları, teminat vermiş olmaları. Çünkü heyetler muhatap alınmadıkları zaman yalnızca bir kamusal ilgi uyandırır. İkincisi; politikanın ciddiye alacağını söylemesi doğal olarak medyatik ilgi de uyandırdı.

Bugün çözüm süreciyle beraber "Kürtler ne alacak?" sualini iyi niyetli veya kötü niyetli soranların anlaması gereken şey ilk kez Kürtler açısından da benzer bir zeminin oluşma ihtimalidir. Dolayısıyla yukarıdaki sorunun cevabında "Kürt arayanlar" hayal kırıklığına uğrayacaklar. Zaten on yıllarca mezkûr sorunun devam etmesi, bir yönüyle de büyük ölçüde Kürtlere özgü demokratikleşme girişimlerinden kaynaklandı. Müesses nizam da benzer şekilde tam da bu cevabı arayanlar üzerinden kendisini sürekli klonlayarak varlığını koruya geldi. Geç kalmış Kürt milliyetçiliği belki Kürtlere bir şey veremedi ama vesayet rejimine en az yirmi yıl hediye etti.

SETA Başkanı Taha Özhan, TRT1'de yayınlanan Enine Boyuna programında İmralı tutanaklarının basına sızmasını yorumladı.

AK Parti'yi ve son on yılda Türkiye'de yaşanan seyri büyük ölçüde yanlış okuyan kesimlerin başında da PKK çevreleri geldi. PKK, AK Parti iktidarı boyunca istisnası olmayacak şekilde 'eski Türkiye'ye malzeme veya destek verecek bir seyir izlemekten hiçbir zaman geri durmadı. PKK ve çevresindeki partili veya partisiz aktörlerin büyük kısmı kendilerine yeni düşman olarak 'AK Parti'yi bulmuşlardı. PKK'lı siyasal dilin tutarlılık endişesi ve dibi olmayan 'komplo dünyası' AK Parti ve Erdoğan'ı şeytanlaştırmak için fazlaca malzeme veriyordu. Bu durum 2013 çözüm sürecini, son yıllarını 'Erdoğan düşmanlığına' sıkıştırmış olan PKK'lı ve BDP'li aktörlerin, ne kadar taşıyıp taşıyamayacağı sualini de sorunun merkezine koymuş oldu.

II. Açılım döneminde CHP'de ve MHP'de siyaset dışı müdahalelerle lider ve üst düzey kadro değişimi yaşandı. BDP, açılım sürecindeki anlamsızlığını anayasa oylamasında derinleştirse de; Kürt meselesinde büyük ölçüde PKK merkezli dili kullanan ama PKK ekosisteminin dışındaki isimleri de bünyesine katarak özünde olmasa da şeklen kısmî bir değişim yaşadı. PKK ise 2010 'Arap İsyanlarını' neredeyse baştan aşağı yanlış okuyarak bölgedeki değişim eksenini ıskalayıp statükonun ayakta kalan son birkaç bekçisi rolünden öteye geçecek bir çizgi izlemedi. Sadece kan akıtabildiği için kan akıtmayı tercih eden PKK, siyasal anlamda Baas parantezinde kaldığı son birkaç yıl boyunca binlerce insanın ölmesine yol açmaktan başka bir görev ifa etmemiş oldu. Öcalan ise hapishane şartlarında "eski Türkiye aktörleriyle" kurguladığı şablonun "yeni Türkiye" ve "yeni PKK" karşısında nereye oturduğunu bile anlayamıyordu. Bu durumla yüzleşmek yerine, Öcalan, PKK ve Kürt meselesine dair "son cümleleri" söylemeyerek durumu idare etmeye gayret etti.

DTP, yaptığı birçok açıklamada, çözüm için Öcalan'ı adres göstermektedir. Muhataplık tartışması olarak da gündeme gelen bu temayül, “Öcalan, Kürt sorununun sahibidir” cümlesiyle temellendirilmektedir. Öcalan'ın Kürt sorunundaki payı ve sahiplik oranı ayrı bir tartışmanın konusudur. Ancak, Öcalan'ın avukatları aracılığıyla verdiği demeçlerde, çözüm için adres gösterdiği DTP'nin, sorumluluğu üstünden atarak bu rolü Öcalan'a iade etmesinin çözüm sürecine katkı sunmadığı açıktır. Sorunu dillendirmek ve çözüm için strateji geliştirmek üzere kurulan bir siyasal partinin, “çözüm için benimle değil, Öcalan'la görüşün” anlamına gelecek açıklamalar yapmasının siyasi rasyonalitesini anlamak güçtür. Her zamankinden daha fazla rol üstlenmesi ve inisiyatif kullanması gereken DTP'nin bu süreçte, bütün çabasını Öcalan'ı denkleme sokmaya hasretmesi, hem çözüm sürecinin selametini hem de DTP'nin siyasal varlığını sıkıntıya sokmaktadır.