BM’nin Kudüs Kararı Ve Post-Liberal Düzende ABD Yalnızlığı

Trump’ın ABD’nin İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı, hem BM Güvenlik Konseyinde hem de BM Genel Kurulunda ezici bir çoğunlukla kınanmıştır. Filistin konusu, ABD’nin küresel vicdanı ve ortak ahlaki mutabakat noktalarını ihlal etmenin de maliyet doğurabileceğinin bir göstergesi olmuştur. Trump yaklaşımını dengelemenin en etkili yöntemi, bu yaklaşımın ABD’nin maddi çıkarlarına da dokunabileceğini göstermektir.

Devamı
BM nin Kudüs Kararı Ve Post-Liberal Düzende ABD Yalnızlığı
Tehdit Vetosu Da Yetmedi

Tehdit Vetosu Da Yetmedi

ABD, veto yetkisi yeterli gelmeyince tehdit vetosunu devreye soktu. Washington yönetimi, eski dönemlerde daha sofiste bir şekilde, “düzenin sahibi benim” yaklaşımıyla ve diplomasi sosuyla sonuç almaya çalışırlardı. ABD’nin bu kadar açıktan tehdide başvurması, artık giderek etkisizleştiğinin de göstergesi. Zaten ABD bunun farkında olduğu için, Trump’ın güvenlik stratejisi, çok kutupluluğa gidişi engelleme üzerine inşa edildi.

Devamı

Kudüs konusunda ABD'yi bile karşısına alan Türkiye asıl Körfez'i sıkıştırmış oldu. Meşruiyetleri çatırdayan Arap yöneticilerinin bazıları, Erdoğan'a yeni sözlü saldırılarda bulunabilirler.

ABD'nin ekonomik refahı, iç güvenliği ve değerlerinin kurulması ilk halkayı oluşturmaktadır. Dışarıda kalan ikinci halka ise terörle mücadele, güç dengesi, NATO ve stratejik silahlara odaklanmaktadır.

Trump beklenen güvenlik strateji belgesini açıkladı. Birçok yönüyle tartışıldı ve tartışılmaya devam edilecek. En önemli eleştirilerden biri aslında bu belgenin strateji tarafının oldukça zayıf olduğuna yönelik olması.

Trump seçim kampanyasına başladığında, anaakım Amerikan medyası onu “sistem dışı bir aday” olarak etiketleyip kazanma ihtimali olmadığını söylüyordu. Seçim kampanyasında verdiği sözlerle alay ediyorlardı. Bu kadarı da olmaz …

Retorik İle Gerçeklik Arasında Trump’ın Ulusal Güvenlik Stratejisi

Trump'ın ulusal güvenlik stratejisi olarak ilan ettiği belge, kampanya sürecinden itibaren muğlak şekilde ifade ettiği “Önce Amerika” politikasının kâğıda dökülmüş halinden ibaret.

Devamı
Retorik İle Gerçeklik Arasında Trump ın Ulusal Güvenlik Stratejisi
Trump ın Güvenlik Stratejisi

Trump’ın Güvenlik Stratejisi

Kendi iktidarını bir türlü kuramayan Trump, ulusal güvenlik stratejisiyle iç siyasete sesleniyor. Amerikan toplumuna verdiği seçim vaatlerini yerine getirdiğini göstermeye çalışıyor. Meksika sınırına duvar inşa etmek baştan beri dile getirdiği bir vaat. O nedenle bunu başa koymuş..

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Trump’ın politikalarının amaç ve sonuçlarına yönelik bir değerlendirmede bulundu.

Önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen Güvenlik Stratejisi ise Trump yönetiminin dış politikada nasıl bir yol izleyeceği konusunda bir yol haritası niteliğinde olacak.

Süper güç, gücün her unsurunda kendi kendine yetebilen ve küresel operasyonlar yapabilen aktör demektir..

Türkiye S-400 tedarik ederek hava savunma ağını kendi kontrol ve inisiyatifinde bulunacak ulusal bir platformla koruyacaktır.

Türkiye, Türk halkının son 20 yılda verdiği eşsiz demokrasi mücadelesi ile zincirlerini birer birer kırmış; Filistin ve İslam dünyasının gerçek manada umudu haline gelmiştir.

ABD başkanları, isteyerek ya da istemeyerek, Ortadoğu politikalarında sürekli sınırlandırmak istedikleri güçlere alan açıyorlar.

SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Nurullah Gür TÜİK’in açıkladığı büyüme verileri hakkında değerlendirmede bulundu.

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti kabul ettiğini ve büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyacağını açıklaması basit biçimde "fiili durumun resmiyet kazanması" olarak değerlendirilemez. Bu karar, yeni bir kaos dalgası yaratmak ve bunun üzerinden bölgede İsrail'in tahakküm alanını genişletmek için alınmış bir karar.

Batıya bağımlı ve halktan kopuk bu rejimler Doğu Kudüs'süz bir barış (!) planını Filistinlilere kabul ettirmeye, böylece Filistin toprakları gibi siyasetini de İsrail'in kontrolüne almaya çalışacaklar.

Trump yaptığı konuşmada kararın ABD'nin çıkarlarına en uygun davranış olduğunun altını çizmiş olsa da gerçekten bu kararın ülkenin çıkarına ne şekilde hizmet edeceği meselesi tam olarak anlaşılmış değil.

Trump'ın bu kararının arka planında şüphesiz iç siyaset ve ideolojik hesaplar rol oynamaktadır. Başkanlık koltuğuna oturduğundan beri başı soruşturmalar ile belada olan Trump'ın İsrail ve Kudüs konusunda fanatik görüşlere sahip olan Evanjelikleri ve Siyonistleri memnun ederek iç siyasette bir nebze olsun rahatlamak istediği açıktır.

Türkiye, bölgesinde güçlü bir aktör oldu. Bütün kuşatma ve diz çöktürme gayretlerine rağmen Türkiye kendi oyununu kurmayı başardı.

Trump ülkesini dünyada yalnız bırakacak bir karara imza atmakla kalmadı. Barış sürecindeki sözde tarafsız rolünü de tümüyle kaybetti.