Biden Döneminde İkili İlişkilerin Seyri

Demokratların belli bir süre için 'ideolojik' önyargılarını kenara bırakmaları hem Washington hem de Ankara'nın lehine.

Devamı
Biden Döneminde İkili İlişkilerin Seyri
Biden Seçildi Şimdi Ne Olacak

Biden Seçildi, Şimdi Ne Olacak?

Türkiye bugün farklı enstrümanları, seçenekleri ve hamleleri olan bir ülkedir. En kötü senaryoda bile yolundan dönmeyecektir.

Devamı

Biden kaçınılmaz olarak bir rüzgâr estirebilir. Amerika'yı özleyenlerin bekledikleri söylemleri de üretebilir. Fakat Amerikan merkezli neoliberal bir uluslararası düzen kurma şansı yok denecek kadar az.

Seçimi kimin kazanacağından bağımsız olarak ABD, liberal anlayışın uzağında olacak. Eşitsizlikler törpülenecek, yerli üretim desteklenecek ve kamunun ekonomideki ağırlığının artacağını görebiliriz

Biden yönetiminden 'hırslı bir demokrasi promosyonu' politikası bekleyen hayal kırıklığına uğrar. Trump ya da Biden, Türkiye yoluna devam eder, yeni imkanlarla ve sınamalarla...

Hollanda, Almanya ve Fransa’da seçim dönemine girilirken, seçim atmosferinin kurbanı yine mülteciler, yabancılar ve İslam ülkeleri mi olacak? Macron’un bilinçli bir şekilde Müslümanlarla ve İslam ülkeleriyle çatışma arayışı içerisinde olduğu göze çarpıyor. Avrupa’nın bin yılı aşkın bir süredir komşusu olan İslam dünyası ile ilişkiler konusunda daha hassas davranması gerekiyor.

Putin, Erdoğan’ı Neden Övdü?

Putin'in son Erdoğan övgüsü Rus-Amerikan ilişkilerindeki muhtemel gerilimlere bir hazırlık mı?

Devamı
Putin Erdoğan ı Neden Övdü
Batı Medyasında Azerbaycan Karşıtlığı

Batı Medyasında Azerbaycan Karşıtlığı

Uluslararası ölçekte yayın yapan büyük medya kuruluşlarının Ermenistan'ın Gence saldırısı ve genelde sivil katliamlar karşısındaki yaklaşım biçimi başlangıcından bu yana problemli.

Devamı

Karadeniz ve diğer bölgelerimizdeki her yeni keşfi Türkiye’nin bağımsızlığı ve halkının refahı yolunda atılmış güçlü bir adım olarak görmek gerekir.

3 Kasım başkanlık seçimine yaklaşırken seçimlerde oy verme oranının tarihi seviyelerde olması bekleniyor. Bazı tahminlere göre 150 milyon civarında oy kullanılması bekleniyor ki yüzde 65 oy kullanma oranına tekabül eden bu rakam 3 Kasım'ı katılımın en yüksek olduğu seçimlerden biri yapar. 1980'lerden beri seçime katılma oranının yüzde 49 ila yüzde 57 arasında değiştiği göz önünde bulundurulduğunda önümüzdeki seçimlerde katılımın modern zamanların rekorunu kırması muhtemel. Seçimlere ilginin bu kadar yüksek olmasının en önemli nedenleri arasında koronavirüs (Covid-19), toplumsal kutuplaşma, ırkçılık karşıtı protestolar ve ekonomik resesyon gibi konular bulunuyor.

Türkiye'nin enerji hamlesinin yeni bir aşamaya geçtiğini gösteren bu haber sadece ekonomi ile ilgili değil. Doğu Akdeniz'deki güç rekabeti inişli çıkışlı seyrine devam ederken Karadeniz giderek yeni jeopolitik gerilimlerin alanı olmaya aday.

Ferhat Pirinççi: 'Türkiye'nin bulunduğu jeopolitik ortamın önümüzdeki on yıllık dönem içinde kapsamlı dönüşüm ve kırılmalar yaşama ihtimali çok yüksek. Her türlü ihtimale hazırlıklı olması gereken Türkiye hareket kabiliyeti yüksek ve esnek bir dış ve güvenlik siyaseti yöntemi benimsemek zorunda.'

Bu raporda Pekin ve Ankara yönetimlerinin Afrika Kıtası’ndaki ekonomik ve siyasi rekabeti karşılaştırmalı bir şekilde analiz edilerek Çin ve Türkiye’nin iş birliği için izlemeleri gereken politikalara odaklanılmaktadır.

Uzmanlara göre Rusya'nın beklentisi Azerbaycan'ın ilerlemesiyle Batı yanlısı Paşinyan'ın başbakanlık koltuğunu kaybedeceği, onun yerine ise Rusya yanlısı olarak bilinen Koçaryan'ın koltuğa tekrar oturabileceği bir süreç yaşanması.

Pelosi'nin Trump ile polemiğinde 'Erdoğan ve Türkiye'yi' Çin ve Kuzey Kore'nin totaliter rejimiyle, Kaşıkçı'yı testere ile kesen Suudi Arabistan yönetimiyle birlikte anması küstahlığın yeni bir aşaması. Aslında Pelosi, Biden'ın 'darbeyle değil, muhalefete destek vererek Erdoğan'ı devireceğiz' hezeyanı ile aynı dalga boyunda.

Dünya tarihi son derece hızlı akmaya başladı. Eski alışkanlıklarla düşünmek büyük hatalara veya kaçan fırsatlara neden olabilir. 19. Yüzyılda temelleri atılmış bir dünya düzeni üzerinden düşünmek yeterli değil.

Avrupa Birliği’nin Güvenlik ve Dış Politikalar Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Fontelles, 15 Eylül’de Avrupa Parlamentosunda bir konuşma yaptı. Konuşma genelde Türkiye özelde ise Doğu Akdeniz’de devam eden güç mücadelesi üzerineydi.

ABD seçimlerinin sonucu ne olursa olsun Arap rejimleri İsrail ile yakınlaşmadan beklediklerini alamayacaklar. İsrail kazanacak, onlar her halükârda kaybedecekler.

Ekonomiler beklenenden hızlı toparlanma kaydetti. Haliyle büyüme tahminlerinin revize edildiğini görmeye başladık. Türkiye bu krizi görece daha hafif atlatması beklenen beşinci ülke konumunda. Büyüme tahmini yukarı doğru en fazla çekilen 5 ülkeden de biri

ABD, tarihi önemde bir başkanlık seçimine gidiyor 3 Kasım'a altı hafta kala farklı sansasyonel iddia ve polemikler öne çıkıyor. Başkan Trump'ın Koronavirüs'ün bulaşıcılığı ve maske hakkında söylediklerinden askerlerle ilgili sözlerine ve taciz iddialarına kadar çok şey tartışılıyor. Anketler salıncak eyaletlerde dahi Biden'ı önde gösterse bile Trump arayı kapatıyor.

Tablo Macron'un Ortadoğu'dan Avrupa'ya, Afrika'dan NATO'ya kadar birçok alanda sonuçsuz çırpınışlara savrulduğunu gösteriyor. Bunun en tehlikeli boyutu bu bölgelerde oluşturacağı istikrarsızlıktır. Tam da bu yüzden Almanya, İspanya ve İtalya Doğu Akdeniz'de Yunanistan-Fransız ekseninin dengelenmesine yönelik bir tavır içinde. NATO'nun Türkiye ile Yunanistan arasında olası bir çatışmayı engellemek için devreye girmesi ve ABD Afrika Komutanlığının Tunus'ta gerçekleştirdiği askeri faaliyetler de Fransa'nın NATO'yu istikrarsızlaştırıcı hamlelerinden bağımsız okunamaz.